İFM, yeni İslami ürünler gelmesinde öncü olacak

JÜLİDE YİĞİTTÜRK GÜRDAMAR 

BORSA/FİNANS SERVİSİ - Türkiye’deki İslami bankacılıktaki büyüme, sadece devletin değil yabancı bankaların da dikkatini çekiyor. Hükümetin bu sektöre verdiği destek, potansiyel açısından itici bir güç olarak değerlendirilirken İstanbul Finans Merkezi’nin İslami bankacılığın büyümesinde önemli rol oynayacağı ifade ediliyor. 

Dubaili Noor Bank Group CEO’su Husseyin Al Qemzi, İstanbul’un finans merkezi olma yolunda çok yol kat ettiğini ifade etti. Al Qemzi, “Türkiye dünyanın çok fazla dikkatini çekiyor. Finansal olarak çok önemli bir yol oynuyor. Özellikle İstanbul’un Doğu Avrupa ve merkezi Asya’yı birbirine bağlayan önemli bir ilişki kurma yolu olduğuna inanıyorum. İstanbul Finans Merkezi’nin (İFM) ise İslami bankacılığın artmasında çok büyük bir etkisi olacağına inanıyorum. İFM, İslami finansal çözümlerin gelmesinde ve buraya gelecek bankalar ile birlikte piyasa için özel ürünler üretilmesinde büyük bir rol oynayacaktır” diye konuştu. 

İslami banka olarak faaliyet gösteren Noor Bank’ın 2013 yılı için net karı 255 milyon AED, 2012 yılında ise 76 milyon AED. 23 milyar dolar varlığa sahip olan bankanın, bireysel finanslaması yüzde 32’lik artışla 24.3 milyar AED’ye ulaştı. Müşteri mevduatları ise yüzde 33 artarak 18.6 milyar AED’ye çıktı. Bankanın 17 şubesi bulunuyor. 

Dünyadaki İslami bankacılık merkezlerine uzanarak ticari bölgeler arasında sendikasyon, sukuk işlemi yaptıklarını ve özellikle Güneydoğu Asya’ya odaklandıklarını dile getiren Al Qemzi, Türkiye’de son 18 ayda 250’den fazla yatırımcı ile 2.1 milyar dolarlık sukuk ihracını fonladıklarını ifade etti. Türkiye’de İslami bankacılığın payının küçük olduğuna, fakat hükümetin düzenlemelerle sektörü desteklemesinin çok olumlu olduğuna dikkat çeken Al Qemzi, “Türkiye’de çok fazla fırsat olduğuna inanıyoruz. Dolayısıyla bu sektörün içinde olmak bizim için çok heyecan verici” diye konuştu. 

Kamu bankaları sektörü büyütecek 

Kamunun katılım bankacılığı kurmasını yönelik değerlendirmede bulunan Al Qemzi, dünyada bunun bir çok örneği olduğunu ifade ederek, “Hatta Doha ve Katar’da bütün bankalar İslami banka olmaya zorlanıyor. Konvansiyonel bankacılığın kapıları kapandı. Bu da piyasada çeşitli özel ihtiyaçlar doğuruyor” dedi. Türkiye’de yüzde 30 paya sahip olan kamu bankalarının katılım bankası kurmasının İslami bankacılığın payının çok daha fazla artmasını sağlayacağını dile getiren Al Qemzi, “Arap emirliklerinde İslami bankacılığın toplam bankacılıktaki payı yüzde 18’ler civarında, Dubai’de ise bu oran yüzde 20. Türkiye’de de bu oranın artabileceğini düşünüyoruz. Yeni kanunlarla birlikte gücünüz, fırsatlarınız çok daha fazla artacak” diye konuştu. 

Türkiye’ye iştah hep artıyor 

Türkiye’nin önündeki riskler ile ilgili konuşmak istemediğini dile getiren Al Qemzi, “Dünyada politikalar sürekli değişir, ben ekonominin büyüme potansiyeline inanıyorum. Bir piyasada ihtiyaç varsa; bunu karşılama isteği de bulunuyorsa o sektör büyür. Örneğin 1970’lerde bizim piyasamızın çok farklı görünümü vardı. Ama şimdi Müslüman olmayanlara bile hizmet verir hale geldik. Türkiye’de çok genç bir nüfus bulunuyor. Türkiye, bir çok özelliklere sahip olan bir ülke. Bu nedenle buraya karşı iştah hep artıyor” diye konuştu. 

Artan Müslüman popülasyonu var 

İslami bankacılığın dünyada 30 yıl önce ortaya çıktığını ve son 15 yılda büyümeye başladığını dile getiren Husseyin Al Qemzi, “İslami bankacılık şu anda çok niş bir alan. Hala büyük işlemler yapılmıyor. Fakat büyümekte olan bir sektör. Sektörün çok gelişeceğini düşünüyorum. Dünyada şu anda çok fazla İslami merkez bulunuyor. Bu merkezler büyüyecekler. Çünkü sürekli artan müslüman popülasyonu var. İnsanların ihtiyaçları artıyor ve buna karşılık vermek gerekiyor, bu nedenle İslami bankacılık büyüyecek” dedi.

Hazine’nin sukuk ihracına kesinlikle katılırız 

Geçtiğimiz dönemlerde Hazine Müsteşarlığı’nın çıkardığı sukuk ihraçlarına katılmayı çok denediklerini fakat bu konuda bir şanssızlıklarının olduğunu dile getiren Husseyin Al Qemzi, “Önümüzdeki dönemde Türk Hazinesi’nin sukuk ihraçlarına kesinlikle katılmayı çok isteriz” diye konuştu. Al Qemzi, Türkiye’nin Mega İslam Bank kurma girişimine yönelik, “İslami bankacılıkta HSBC gibi dev isimlerimiz yok. Böyle bir girişim için gelişmek gerekiyor” dedi. 

Satın alma yok, kendi müşterimizle yarışmayız

Yeni bankacılık yasa taslağı ile Adabank ve Türk Ticaret Bankası’nın katılım bankacılığı yapmasının önü açıldı. Husseyin Al Qemzi, "Bu bankaları satın alarak Türkiye’de faaliyet göstermeyi düşünüyor musunuz?" sorumuza şu cevabı verdi: “Hayır düşünmüyoruz. Buradaki müşterilerimizin bir çoğu bankalar. Onlarla yarışmak gibi planımız yok. Türk bankaları burayı tabi ki bizden daha iyi biliyorlar. Dubaili bir bankanın gelip burada yarışmaya çalışmasına gerek yok.”