Fonlar çıkışı teknoloji ve bankacılıkta arıyor
Şubatın ilk haftalarında borsalarda yaşanan sarsıntıyı şimdilik atlatan yatırımcı piyasalarda en büyük risk olarak tahvilde çöküşü ve merkez bankalarının politika hatası yapması olasılığını görüyor. Bu endişeler dünyanın önde gelen fonlarının portföylerine de yansıyor.
EVRİM KÜÇÜK
Dünya borsalarındaki sert düşüşün sonrasında borsalar 6 gündür yükseliş eğiliminde. Birçok analistin daha çok teknik bir düzeltme olarak tanımladığı hisse senedi piyasalarındaki gerilemenin ardından yön arayışı sürüyor.
Yatırımcılar Amerikan tahvilinin faizi ve doların seyrine göre pozisyon almaya çalışıyor. Yapılan araştırmalar bu süreçte yatırımcının giderek artan bir kısmının tahvil piyasalarından çıkmayı, pay piyasalarındaki ağırlıklarını azaltmayı ve nakitte beklemeyi tercih ettiğini gösteriyor. Borsada alımlarına devam eden yatırımcının güven duyduğu sektörlerin başında ise teknoloji, bankacılık, tüketici hizmetleri ve enerji grupları geliyor.
Tahvilde çöküş en büyük risk
Yatırımcı piyasalarda şu an en büyük risk olarak tahvil piyasalarında enflasyonun tetiklediği bir çöküşü görüyor. Fed ve ECB gibi paraya yön veren başlıca merkez bankalarının piyasalarda negatif sonuçlar doğuracak politika hataları yapması yatırımcıya göre bir diğer önemli risk.
Bu endişeler dünyanın önde gelen fonlarının portföylerine de yansıyor. ABD’li finans kuruluşu Bank of America Merrill Lynch’in gerçekleştirdiği fon yöneticileri anketine göre fon yöneticilerinin portföylerindeki nakit ağırlığı ocakta 5 yılın en düşük seviyesi olan yüzde 4,4’teyken şubatta yüzde 4.7’ye çıktı. Hisselerin ağırlığı da yüzde 55’ten yüzde 43’e geriledi.
Ultra ucuz para bitince bankaların cazibesi arttı
Hisse yatırımcısının tercih ettiği sektörlerin başında ise teknoloji geliyor. Fonların yüzde 30’dan fazlası sektörde ağırlığını artırmak istediğini söylüyor. Ultra ucuz para politikalarının son bularak faizlerin yükselişe geçmesi de bankaların cazibesini artırıyor. Artan faizlerle birlikte bankaların kredilerden elde edecekleri gelirde artış beklentisi yatırımcının finans kuruluşları için iyimserliğini korumasını sağlıyor. Tüketici hizmetleri ve artan petrol fiyatlarına paralel olarak enerji şirketlerinin ağırlığı da portföylerde artıyor. Bu arada emtia fiyatlarındaki artışa karşın madencilik şirketlerinin ağırlığına artırmakta yatırımcının çekimser kaldığı dikkat çekiyor.
Önde gelen danışmanlık şirketlerinden Morningstar’ın fon yöneticilerinin 2018 için yaptıkları yatırım tavsiyeleri de anketin sonuçlarıyla benzerlik taşıyor. Morningstar’ın fon yöneticilerinden Steven Wymer’a göre geçtiğimiz yıl büyük prim yapan Apple, Amazon, Alphabet ve Facebook gibi teknoloji devleri bu yıl da radarda olmalı. Fonun ‘uluslararası hisse fonları yöneticisi’ne göre ise finansal açıdan sorunu olmayan ancak operasyonel stres yaşayan şirketler alım için ideal. Örneğin fon emisyon skandalının yaşandığı yıl Volkswagen’e yatırım yaptı ve otomobil devinin hisseleri geçen yıl yüzde 40 yükseldi.
Ucuz şirketlerde yüklü alım var
Borsaların bu aralar en çok sevdiği hisselerin arasında ‘undervalued’ yani ucuz şirketler de var.
Yüz milyarlarca doları yöneten Bridgewater, Viking Global, Glenview Capital Management, Citadel Advisors ve Jana Partners’ın da aralarında bulunduğu dev fon yöneticilerinin son bir hafta içinde enerji, sağlık, teknoloji şirketlerinde yüklü alımlar yaptığı belirtiliyor. First Data Corp., Broadcom, Facebook, Apple gibi teknoloji şirketleri fonların son günlerdeki gözdeleri arasında iken; Parsley Energy, CVS Health Corp., Walgreens Boots Alliance gibi sağlık şirketleri Wall Street’te yatırımın adresleri oldu.
Şirketler 1.25 trilyon dolar kâr payı dağıttı
Küresel çapta hissedarlara dağıtılan kar payı rekor seviyeye çıktı. Janus Henderson tarafından açıklanan verilere göre 2017’de dünya genelinde dağıtılan temettü miktarı 1.25 trilyon dolarla rekor seviyeye yükseldi. Güçlü rakamda, dünya ekonomisine duyulan güvenin artması ve şirket bilançolarındaki iyileşme etkili oldu. Kâr payında artış birçok ülke ve sektörde meydana geldi. 2018’de dağıtılan temettü miktarının yüzde 7.7 artarak 1.35 trilyon dolara yükselmesi bekleniyor. En fazla temettü ABD’de verildi ve hissedarlara 438.1 milyar dolar dağıtıldı. Japonya hariç Asya’da dağıtılan kar payı 139.9 milyar dolarla tüm zamanların en üst seviyesine ulaştı. Avrupa’da temettü payında artış yüzde 2.7 ile diğer bölgelerin gerisinde kaldı.
