'Finansmana erişimi kolaylaştırmak istiyoruz'

Ege Bölgesi Sanayi Odası'nda (EBSO) düzenlenen, Türk Eximbank'ın ve Kredi Garanti Fonu'nun (KGF) sunduğu desteklerin anlatıldığı toplantıda konuşan KGF Genel Müdürü İsmet Gergerli, fonun KOBİ dışı işletmelerin de yararlanabildiği bir yapıya kavuştuğunu söyledi.

Gergerli, KGF'nin isminin çok gündeme gelmekle birlikte, yaptığı iş ve hizmetlerin çok iyi bilinmediğini söyledi. Bunu bir eksiklik olarak gördükleri için kurumun faaliyetlerini iş dünyasına daha iyi duyurma kararı aldıklarını ifade eden Gergerli, 1991 yılında kurulmuş 25 yıllık şirketin ana ortaklarının, TOBB, KOSGEB ve 21 banka olduğu bilgisini verdi.

Kamu kurumu olmamakla birlikte kar amaçları bulunmadığı için kamusal bir görev yaptıklarının altını çizen İsmet Gergerli, temel amaçlarını ‘Türkiye ekonomisine katma değer sağlayan her tür işletmenin finansmana erişimini kolaylaştırmak' olduğunu özetledi. Bu görevlerini yerine getirirken, destek verdikleri işletmelerin KOBİ'lerle sınırlı olmadığını bildiren Gergerli, yeni dönemde KOBİ dışı işletmelerin de yararlanabildiği bir yapıya kavuştuklarını dile getirdi. Bu doğrultuda EBSO üyelerini de yararlanıcıları arasında gördüklerini belirten İsmet Gergerli, ikili bir yapısı bulunan KGF'nin özkaynakları ve yurtdışı fonlarıyla çalışan yapısı yanı sıra Hazine'nin kontr garantisiyle de destek verdiğini anlattı. Sanayisi ve ihracat yönü kuvvetli İzmir'i çok önemsediklerini ifade eden İsmet Gergerli, Eximbank ile işbirliğinde İzmir'in önemli lokasyonlardan birisi olacağını vurguladı.

KGF'nin çalışma esaslarını özetleyen İsmet Gergerli, KGF özkaynaklarından verilen kefaletlerde firmanın öncelikle banka ile kredi ilişkisine girdiğini, KGF'ye talebin banka aracılığıyla geldiğini söyledi. Burada yüzde 80'e kadar kefalet verildiğini ve KGF ile şirketin teminat yapısını kendi aralarında oluşturduklarını belirten Gergerli, Eximbank desteğinde ise arada başka banka bulunmadığını ifade etti. Yaptıkları değerlendirmede destekleme kararı verilmesi halinde, teminat mektubu aracılığıyla Eximbank'ın kaynak kullandırdığını dile getiren İsmet Gergerli, bunun dışında Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, KOSGEB, TÜBİ- TAK, TTGV tarafından firmalara sağlanan destekler için de Eximbank uygulamasına benzer şekilde doğrudan kefalet uygulamalarının bulunduğunu kaydetti.

Bu süreçte, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile de yeni bir proje yaptıkları bilgisini veren Gergerli, bakanlığın hibe desteklerinden banka teminat mektubu aracılığıyla yararlanma imkanı getirildiğine değindi.

KGF'nin 2010 yılından bu yana Hazine kontr garantisiyle destek verdiğini hatırlatan İsmet Gergerli, 2016 yılından itibaren devreye Eximbank'ın da girdiğini belirtti. Sistemde herhangi bir değişikliğe gitmeden 2016 yılı itibarıyla yüzde 160 büyüyerek 5 milyar liralık hacme ulaşıldığına vurgu yapan Gergerli, "KGF'de işlerin çok yavaş yürüdüğüne, yapının hantal olduğuna ilişkin eleştiriler geliyordu. Gerçekten de işlemler 35-40 günde sonuçlanıyordu. Biz bunu veri olarak kabul ettik ve 2016 yılı içinde mevcut şartları değiştirmeden başvuruları sonuçlandırmayı 7 güne kadar indirdik. Hatta şu anda 24 saate cevap verebilecek durumdayız" dedi.

Bankacılık sektörünün, 1.7 trilyon liralık kredisinin 400 milyar liralık kısmının KOBİ'lerde, 400 milyar lirasının bireysel kredilerde ve yaklaşık 800 milyar lirasının da ticari kurumsal firmalarda bulunduğunu kaydeden İsmet Gergerli, "KGF'nin bu sistemde etkinliğinin artırılması gerektiğini söylüyorduk. Hem krediye erişimin kolaylaşmasını, hem düşük maliyetli kaynak olmasını, hem de bankacılık kesiminin kredi iştahının artırılmasını hedefliyorduk. Bugün gelinen noktada, başta sayın Başbakanımızın da desteğiyle bunlar mümkün hale geldi" diye konuştu.

Ekonomi Koordinasyon Kurulu kararları açıklandığında paketin en önemli unsurlarından birisinin, halen 20 milyar lira düzeyindeki kredi hacminin 250 milyar liraya çıkarılması olduğuna değinen Gergerli, bu seviye yakalandığında, aynı zamanda bankacılık sektöründe bireysel kredilere ayrılan kaynağın da yüzde 20'sine ulaşılacağını dile getirdi.

'Bankalar yüzde 9.9'la da kredi verilebileceğini gördü'

Yüzde 20'lik büyüklükle bankaların kredi verme iştahının artırılabileceğine dikkat çeken İsmet Gergerli, KGF teminatıyla kullandırılan kredinin bankaların sermaye yeterlilik rasyosuna pozitif katkı yaptığını, kefaletin 1'inci sınıf teminat sayıldığı için buna sıfır karşılık ayrıldığını söyledi.

Bu durumda bankaların maliyetinde önemli bir yer tutan sermayenin payının ortadan kalktığı bilgisini veren Gergerli, böylece firmaların daha düşük kaynakla finansmana erişebildiğini, ayrıca sistemle birlikte bankaların risk priminin de düştüğünü ifade etti.

Bu çalışmaların en somut örneğinin Nefes Kredisi olduğunu vurgulayan İsmet Gergerli, şu aktarımda bulundu:

"Biz bankacılara Sermaye Yeterlilik Rasyosu'nu anlatıp faizi düşürebileceklerini söylüyorduk. Proje TOBB tarafından gündeme getirildi. Bankacılar yüzde 9.9 faize olamaz diyordu. Ancak TOBB ve odaların koyduğu kaynak maliyetin ciddi şekilde düşmesine yol açtı. Odaların mevduatını düşük maliyetle bankalarda tutması da etkili oldu ve bankalar yüzde 9.9 faizle de zarar etmeden kredi verebileceklerini gördüler."

Nefes Kredisi kapsamında Ziraat Bankası ve Denizbank ile anlaşma yapılmasına rağmen, projede yer almayan diğer bankaların da kendileri kampanya yapıp aylık yüzde 0.90-0.93 gibi faizle kredi kullandırdığını belirten İsmet Gergerli, "Yani Nefes Kredisi'nin en büyük başarısı ortaya çıkardığı etkidir. Bunu da TOBB sağlamıştır" dedi.

Nefes Kredisi'ne ilişkin rakamsal bilgiler de veren Gergerli, toplantının yapıldığı tarihe kadar Türkiye genelinde, 27 bin işletmeden başvuru geldiğini kaydederken, 2.8 milyar liralık kredi hacminin oluştuğunu, 2.2 milyar liralık kullanım olduğunu aktardı.

Başvurulara cevap süresinin iyice kısaldığını yineleyen Gergerli, günlük 3 bin başvuruya cevap verebilecek yapıya kavuştuklarını bildirdi.