Finansal kesim dışı firmaların net döviz açığı azaldı
Finansal kesim dışındaki firmaların net döviz açığı, nisanda 220 milyar 970 milyon dolara geriledi.
Finansal kesim dışındaki firmaların net döviz açığı, nisanda bir önceki aya göre 1 milyar 458 milyon dolar azalarak 220 milyar 970 milyon dolara geriledi.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), Nisan 2018 dönemine ilişkin finansal kesim dışındaki firmaların döviz varlık ve yükümlülük verilerini açıkladı.
Finansal kesim dışındaki firmaların döviz varlık ve yükümlülükleri tablosu değerlendirildiğinde, Mart 2018 değerlerine göre varlıklar 3 milyar 446 milyon dolar, yükümlülükler 1 milyar 988 milyon dolar arttı.
Net döviz pozisyon açığı ise 220 milyar 970 milyon dolar olarak gerçekleşti ve Mart 2018'e göre 1 milyar 458 milyon dolar azaldı.
Söz konusu dönemde varlık dağılımı incelendiğinde bir önceki aya göre ihracat alacakları, yurt dışına doğrudan sermaye yatırımları ve yurt içi bankalardaki mevduat sırasıyla 127 milyon dolar, 114 milyon dolar ve 3 milyar 200 milyon dolar arttı. Sonuç olarak varlıklar 3 milyar 446 milyon dolar artış kaydetti.
Yükümlülük dağılımında ise bir önceki aya göre, yurt içinden sağlanan nakdi krediler ve ithalat borçları sırasıyla 1 milyar 928 milyon dolar ve 837 milyon dolar artarken, yurt dışından sağlanan nakdi krediler ise 777 milyon dolar azaldı ve bunlara bağlı olarak yükümlülükler 1 milyar 988 milyon dolar arttı.
Yükümlülüklerin vade yapısına bakıldığında, Nisan 2018 döneminde yurt içinden sağlanan kısa vadeli krediler Mart 2018'e göre 218 milyon dolar, uzun vadeli olanlar ise 1 milyar 707 milyon dolar artış kaydetti. Yurt dışından sağlanan kredilerde kısa vadeli olanlar 1 milyar 428 milyon dolar azalırken, uzun vadeli krediler 1 milyar 488 milyon dolar arttı.
Bu dönemde kısa vadeli varlıklar 96 milyar 256 milyon dolar iken, kısa vadeli yükümlülükler 90 milyar 219 milyon dolar olarak gerçekleşti. Kısa vadeli net döviz pozisyon fazlası ise 4 milyar 542 milyon dolar artarak 6 milyar 37 milyon dolar oldu. Kısa vadeli yükümlülüklerin toplam yükümlülükler içindeki payı yüzde 27 düzeyinde gerçekleşti.