Faizsiz bankacılığa yeni oyuncular bekliyorlar
Türkiye Katılım Bankaları Birliği Başkanı olarak ilk demecini DÜNYA’ya veren Türkiye Finans Genel Müdürü Derya Gürerk, sektörün bir yol haritası çizmek için danışmanlık alacağını söyledi
Türkiye Katılım Bankaları Birliği’nin yeni Başkanı ve Türkiye Finans Genel Müdürü Derya Gürerk’e göre katılım bankacılığının büyümesi, hatta sıçrama yapması için tek şart var, o da sermaye. Derya Gürerk, “Sektörün büyümesi için her türlü sermayeye ihtiyaç var” vurgusunu bir hesaba dayandırarak yapıyor. Gürerk’in analizine göre sektörün 2023 yılına kadar her yıl sadece yüzde 10’luk bir büyüme performansı göstermesi bile katılım bankacılığında toplam sermayenin 20 milyar dolara ulaşması gerektiğini ortaya koyuyor. Gürerk’in ‘Büyümek için sermaye şart’ vurgusu, ‘kamu bankalarının sektöre katılım sürecinde her türlü desteği vermeye hazır oldukları’ ve ‘özel sektörden de yeni sermayedarları bekliyoruz’ mesajını da içeriyor.
Türkiye Katılım Bankaları Birliği Başkanı ve Türkiye Finans Genel Müdürü Derya Gürerk özetle “Daha fazla büyüme daha fazla sermaye ile olacak" diyor ve şöyle devam ediyor: "Bunun için de yeni sermayedar girişleri de dahil olmak üzere mevcut sermayedar da ilave sermaye girişleri yapmak durumda kalacaklar. Ya da başta halka arz olmak üzere sermaye ve uluslararası borçlanma piyasasının aktif oyuncuları olacağız” mesajını verdi. Katılım bankacılığının toplam Türk bankacılığından aldığı pay yüzde 5,6 olurken Başkan Gürerk, bu rakamın en az yüzde 10’ları yakalaması gerektiğine inanıyor. Tabii 2 katı büyüme de 2 katı fazla sermaye gerektiriyor.
Derya Gürerk’in Türkiye Katılım Bankaları Birliği Başkanlığı görevini devraldığında ilk işi 3 kamu bankasının tepe yöneticilerini ziyaret etmek olmuş. Gürerk, “Genel müdürlerimize peşinen ve çok önceden 'aramıza hoş geldiniz' demek için gittik. Sabırsızlıkla kendilerini beklediğimizi söyledik. Bu bankalar hem iş ortağımız hem de rakibimiz olacak. Biz kendilerine kamu katılım bankalarının kuruluş aşamalarında en şeff af biçimde her türlü desteği vereceğiz” dedi.
Gürerk, kamu bankalarının da çalışmaları ve takvimleri hakkında bilgi verdiğini anlatarak “Bu sene sonundan itibaren başlayarak Ziraat Bankası başta olmak üzere kamu bankalarımızın girişimlerini göreceğiz. 2015 yılı içerisinde de operasyonlarını başlatmasını bekliyoruz” diyerek kamu bankalarının çalışmaları hakkında da ipucu verdi.
Büyümek için tek şart sermaye
Gürerk’e göre, mevcut katılım bankalarının tedirgin olması için hiçbir neden yok. Çünkü kamu sermayeli katılım bankaları öncelikle mevcut pazardan pay alsa bile sektörün büyüme hızı bu kaybı kompanse edecek ve mevcut bankaların bilanço büyüklüğü 2 katına kadar çıkacak. Gürerk, "Türkiye Finans olarak katılım bankacılığı sektöründen yüzde 30 pazar payı ile toplam bankacılıktan yüzde 1,7 pay alıyoruz. Bu oran yüzde 20’lere düşmesi ihtimalinde bile pazarın genişlemesinden dolayı bilançolarımızın en az 2 kat büyümesini bekliyoruz. Dolayısıyla toplam bankacılıktaki pazar payımızın artmasını bekliyoruz. Peki bu süre içerisinde sermayeyi 2 ile çarpacak karı üretebilecek miyiz? Tabii ki hayır… Sektör bunu kar ile yapamaz. İlave bir sermaye koyulması gerekiyor. Büyümek için tek şart var o da ilave sermaye" dedi.
Türkiye’nin 2023 yılında 2 trilyon dolarlık bir ekonomik büyüklüğe ulaşması hedefl enirken, bankacılık sektörünün de milli gelirin 1,5 katına ulaşacağı yani 3 trilyon dolarlık aktif büyüklüğe varacağı hesaplanıyor. Gürerk, bu hedefi baz alarak sektörün gelişimini ‘hızlı büyüme senaryosu’ ve ‘düşük büyüme senaryosu’ olarak analiz ettiklerini de anlattı. Gürerk’in yaptığı büyüme senaryosu analizlerine göre sektörün 2023 yılına kadar en düşük büyüme senaryosu dahilinde bile katılım bankacılığında toplam sermaye gereksinimin 20 milyar dolara ulaşması bekleniyor. Gürerk, bugün sektörde toplam sermayenin 4,5 milyar dolar olduğu düşünüldüğünde bunun katılım bankacılığını ‘sermaye şart’ noktasına getirdiğine işaret ederek “Önümüzdeki dönemde ya sermayedar ilave nakit sermaye girişleri yapmak durumunda kalacak ya da halka arz gibi sermaye piyasası enstrümanlarına başvurulacak” öngörüsünde bulundu.
Gürerk konuyu şöyle anlattı: “Türk bankacılık sektörünün 2023 yılında 3 trilyon dolara ulaşması halinde katılım bankalarının payı yüzde 20 olacaksa bu bizim aktifimizi 600 milyar dolara getirir. Bu aktifin gerektirdiği sermaye ihtiyacı ise 60 - 70 milyar dolar. 3 kamu katılım bankasının da bu süreçte faaliyet gösterdiğini varsayarsanız 7 banka başına ortalama 10’ar milyar dolar sermaye koymak gerekir. Daha düşük büyüme oranlarını varsaydığınızda bile sonuçta bugünkü sermayenin 4-5 katına yakın sermayeye ihtiyacımız olduğu ortaya çıkıyor.”
Birlik çatısında danışmanlık hizmeti
Derya Gürerk, İFM kapsamında katılım bankacılığı stratejisi oluşturmak için çalıştıklarını ve bir danışmanlık firmasıyla anlaşmak üzere olduklarını dile getirdi. Danışman şirketi ile bir yol haritası çizilecek. Ayrıca şirket, TKBB'nin organizasyonel yapısı ile ilgili önerilerde de bulunacak. Gürerk, “Sektörde 7 banka olunca işler daha da komplike hale gelecek. Mesela niyetlerimizden bir tanesi Bankalar Birliği’nde bir danışma kurulu oluşturulması. Her bir bankamızın danışma kurulu var. Şu anda çalıştığımız konulardan bir tanesi Birlik nezdinde faaliyet gösterecek bir danışma kurulunun oluşturulması, tek bir yerden danışmanlık hizmetinin verilmesi” bilgisini verdi.
Başkan Gürerk, bu arada, “Kar zarar ortaklığı ve hisse yatırımı diye adlandırılan mudaraba ve müşaraka işlemlerinde mevzuatımızın biraz daha iyileşmeye ihtiyacı var” dedi.
Arda ile Alex iş başvurularını artırdı
Türkiye Katılım Bankaları Birliği Başkanı ve Türkiye Finans Genel Müdürü Derya Gürerk, bankanın ilk yarıyıl performansını da değerlendirdi. Merkez bankalarının kararlarının yarattığı dalgalanmaların etkilerini hissetmekle birlikte bütçe hedefl erine uygun gittiklerini söyledi. Gürerk, “Yılın ilk 6 ayında bilançomuz yüzde 19, kullandırdığımız fonlar yüzde 11, mevduatta yüzde 14, alınan kredilerde ise yüzde 41 büyüdük. Bilanço büyüklüğümüz 30 milyar TL’ye ulaştı. Çalışan sayımız 4500 oldu. Karlılığımız ise geçtiğimiz yıla göre yüzde 14 arttı. Bu sakinleşen ortamda fiyatların aşağı inmesiyle beraber karlılığın daha da artacağını öngörüyoruz. En çok zorlandığımız yer bütçede karı tutturmaktı. Orada yine bütçe içerisinde gidiyoruz” bilgisini verdi. Gürerk, ayrıca, kredi kartlarında büyümeye devam ettiklerini, mobil bankacılıkta da gayet iyi olduklarını anlattı. Gürerk, Arda Turan – Alex de Souza reklam kampanyasının geri dönüşleri konusunda ise ilginç bir anekdotu da paylaştı. Arda ve Alex’li reklamlar bankanın bilinirliliğini artırması ve talebe yansımasının dışında iş başvurularının ciddi oranda artmasına da neden olmuş.
Sermayesi 2.6 milyar liraya çıkacak
Birlik Başkanlığı şapkasıyla sektör için sermaye şartı vurgusu yapan Gürerk, Türkiye Finans olarak da şu anda 1.775 milyon TL olan ödenmiş sermayelerini 1 sene içerisinde 2,6 milyar liraya çıkarmayı hedefl ediklerini belirtti. Gürerk, 2014 yılı sonunda bankanın kredilerdi yüzde 25 büyümeyi hedefl ediğini de kaydetti.
Bahreyn’de şube açacak
267 olan şube sayısını bu yıl için 280’e çıkaracaklarını dile getiren Gürerk, Bahreyn’de şube açmak için Yönetim Kurulu’ndan izin aldıklarını kaydetti. Gürerk, söz konusu girişimle il gili şu bilgileri verdi: “Bahreyn şubesinin açılmasıyla ilgili süreç başladı. Hem onların hem bizim düzenleyici otoritelerden izinler alınacak Ama süreç başladı.”
Roadshow’da bankayı değil, Türkiye’yi anlattık
Bu yıl Türkiye’den sukuk çıkaran ilk kuruluş olduklarına değinen Gürerk, çalkantılara rağmen 5 senelik 500 milyon dolarlık sukuk ihraçlarına çok ciddi talep aldıklarını dile getirerek “Geçtiğimiz yıl roadshowa çıktığımızda bize Türkiye’yi değil bankayı anlat diyorlardı. Bu sene bankayı değil Türkiye’yi anlat dediler” diye konuştu.
1 milyar dolara yakın fonlama sağladık
3 milyar ringitlik sukuk için yetki aldıklarını ve 800 milyon ringitlik bir sukuk gerçekleştirdiklerini anlatan Gürerk, bu işlemi yapan ilk Türk bankası olduklarını ve Malezya’da bir kuruluşun bir defada çıkardığı en büyük ihraca imza attıklarını dile getirdi. Gürerk, 1,5 ayda 1 milyar dolara yakın bir fonlama sağladıklarını anlattı.
Şirketler kira sertifikasını düşünmeli
Reel sektör için kira sertifikasının önemli bir kaynak olduğunu ifade eden Derya Gürerk, “Ürünün en önemli özelliği firmalarımızın nakit akışlarını ve borç özkaynak oranlarını son derece iyileştirici fırsat sunması. Ayrıca ürünün halka arz tarafı da var. Geniş ortaklı üye sayısı olan kurumlar için çok cazip bir borçlanma ürünü" diye konuştu.
Konutta balon yok ama cepleri var
Konut finansmanında da banka olarak ciddi ağırlıkları olduğuna değinen Derya Gürerk, son günlerde ‘konut sektöründe balon var’ tartışmalarına yönelik olarak da “Piyasada balon olmadığını ama bölgesel olarak proje bazlı balonlar yaşanabileceğini düşünüyorum. Bu sektörde hala büyüme potansiyeli mevcut” dedi.