Faize değil banda müdahale
TCMB koridorun alt ve üst bandını 25 baz puan indirirken, TL ve yabancı para zorunlu karşılıklarında farklı vadelerde artış yaptı.
İSTANBUL - Merkez Bankası (TCMB) finansal istikrara dair riskleri dengelemek amacıyla bir yandan faiz oranlarının düşük tutulmasının diğer yandan makro ihtiyati tedbirlere devam edilmesinin yerinde olacağını belirterek, bu doğrultuda Ocak ayı PPK toplantısında faiz koridorunun alt ve üst bandında 25 baz puan indirime gitti.
TCMB ayrıca zorunlu karşılıklara ilişkin sıkılaştırıcı yönde ölçülü adımların atılması gerektiğini belirterek, TL ve döviz cinsi zorunlu karşılık oranlarında farklı vadelerde artış yaptı.
TCMB, yılın ilk Para Politikası Kurulu toplantısında politika faizini yüzde 5.50'de sabit bırakırken, faiz koridorunun alt bandını yüzde 5'ten yüzde 4.75'e; üst bandını ise yüzde 9'danyüzde 8.75'e indirdi.
TCMB PPK kararının tam metni şöyle:
"Para Politikası Kurulu (Kurul), politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı ile Bankamız bünyesindeki Bankalararası Para Piyasası ve İstanbul Menkul Kıymetler Borsası Repo-Ters Repo Pazarı'nda uygulanmakta olan faiz oranlarının aşağıdaki gibi belirlenmesine kararvermiştir:
"a) Politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranı yüzde 5.5 düzeyinde sabit tutulmuştur.
"b) Gecelik faiz oranları: Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde 5'ten yüzde 4.75'e, borç verme faiz oranı yüzde 9'dan yüzde 8.75'e, açık piyasa işlemleri çerçevesinde piyasa yapıcısı bankalara repo işlemleri yoluyla tanınan borçlanma imkanı faiz oranı ise yüzde 8.5'ten yüzde 8.25'e indirilmiştir.
"c) Geç Likidite Penceresi Faiz Oranları: Geç Likidite Penceresi uygulaması çerçevesinde, Bankalararası Para Piyasası’nda saat 16.00-17.00 arası gecelik vadede uygulanan Merkez Bankası borçlanma faiz oranı yüzde 0 düzeyinde sabit tutulmuş, borç verme faiz oranı yüzde 12'den yüzde 11.75'e indirilmiştir.
"Son dönemde açıklanan veriler, iç ve dış talep arasındaki dengelenmenin öngörüldüğü şekilde sürdüğünü teyit etmektedir. Yurt içi nihai talep ılımlı seyrederken, ihracat zayıf küresel büyümeye rağmen artış eğilimini korumaktadır. Bu doğrultuda, cari işlemler açığı kademeli olarak azalmaya devam etmektedir.
"Kurul, sermaye girişlerinin hızlandığı mevcut konjonktürde kredilerin öngörülenden daha hızlı artmaya başladığına dikkat çekmiştir. Finansal istikrara dair riskleri dengelemek amacıyla bir yandan faiz oranlarının düşük tutulmasının diğer yandan makro ihtiyati tedbirlere devam edilmesinin yerinde olacağı belirtilmiştir. Bu doğrultuda faiz koridoru sınırlı oranda indirilirken zorunlu karşılıklara ilişkin sıkılaştırıcı yönde ölçülü adımların atılması uygun görülmüştür.
"Öte yandan, küresel ekonomiye dair belirsizliklerin sürmesi nedeniyle para politikasında her iki yönde de esnekliğin korunmasının uygun olacağı belirtilmiştir. Bu doğrultuda, alınan tedbirlerin krediler, yurt içi talep ve enflasyon beklentileri üzerindeki etkileri dikkatle takip edilecek, Türk lirası fonlama miktarı gerekli görüldüğünde aşağı veya yukarı yönlü ayarlanacaktır.
"Kurul, enflasyonun Ocak ayında tütün fiyat ayarlamaları nedeniyle sınırlı bir yükseliş gösterebileceğini, ancak sonrasında tekrar düşüş eğilimine gireceğini tahmin etmektedir. Temel enflasyon göstergelerinin ise aşağı yönlü seyrini koruması beklenmektedir. Bununla birlikte, yönetilen/yönlendirilen fiyatlardaki artışların fiyatlama davranışları üzerindeki etkileri yakından izlenmektedir.
"Açıklanacak her türlü yeni verinin ve haberin Kurul'un geleceğe yönelik politika duruşunu değiştirmesine neden olabileceği önemle vurgulanmalıdır."