Evren'in oluşum teorileri ve global piyasalar
Bekir Kavruk, 'Elliott Dalga Prensipleri'nin piyasalara yansımalarını anlatıyor
Evrensel bilim yasalarının yine evrenin bir parçasını teşkil eden ekonomik sistem ve global piyasa hareketleri ile olan direk bağlantılarının bilimsel temellere oturtulup modern profesyonel piyasa analizleri için oluşturulacak modellerin tasarlanması yönünde yapılan araştırmalar nispeten yeni ve sınırlı olup, bu ilginç gelişmeler mümkün olduğunca sade, yalın ve anlaşılır bir dilde önce evrenin oluşumundan başlayarak aşağıdaki yazıda özetlenmeye çalışılmış bulunulmaktadır.
Büyük patlama (Big Bang) tekillik dediğimiz sonsuz enerji yoğunluğundan hareketle evrenin ve zaman kavramının oluşmasının başlangıç noktasını teşkil etmektedir. Günümüzden yaklaşık 13.7 milyar yıl önce meydana gelen ve milyarlarca derecelik sıcaklığa erişen bu patlamanın daha ilk saniyelerinden itibaren oluşma sürecine giren evrenin kendisine özgü bilim ve yaşam kurallarının temelleri atılmış bulunmaktadır.
İsviçre'nin CERN bölgesinde Hadron çarpıştırıcısı LHC'de yapılan çalışmalar ile evrenin sırları ortaya çıkarılmaya çalışılmakta ve Einstein'in evrenin tanımı olan tanrısal E=mc2 formülünde enerjinin kütle kazanmasını sağlayan Higgs parçacıklarının keşfi yönünde insanlık tarihinin en önemli bilimsel deneyi esnasında Büyük patlama laboratuar ölçülerinde gerçekleştirilmeye çalışılmaktadır.
Einstein'ın E=mc2 ile ortaya koyduğu izafiyet teorisi madde ve enerjinin temelde aynı şeyin farklı görünümleri olduğunu göstermiş, Enerji (Kaos, Ruh) ve Madde (düzen) arası ilişkiyi insanları "tavuk mu yumurta mı ?" misali birbirine düşüren kalıpçı materyalist ya da metafizik felsefelerin tam tersine insan bilincini ona çoktan yakışan kozmik ve evrensel boyutlara taşımış bulunmaktadır.
Evrenin ve onun parçası olan hayatın gerçekliği mutlak düzen ile kaos (düzensizlik) arası bir noktada olup, bunun bilimsel ölçütü ise termodinamiğin 2. yasasının temelini oluşturan Entropi'dir. İnsanda var olan işin kolayına kaçma eğilimi evrende de farklı değildir. Kolay olan düzenden düzensizliğe (kaosa) doğru olan tersinmez harekettir. Evrende düzensizliğin (kaosun) artışı Entropi artışı ile orantılıdır.
İnsan evrenin verdiği bir özellik olarak sürekli alma egosu içersinde olup bu yaşamın gereğidir. Yaşam varlığını sürdürebilmesi için çevresinden sürekli negatif Entropi (Enerji) çeker ve bu bittiği anda "denklik" yani ölüme erişmiş demektir. Güneş ve benzeri yıldızlar da doğarlar ve belli bir süreç sonrası Süpernova adı verilen patlamalarla ölür arkalarında sönmüş masif nötron kütleli (kara delikler) cüce adı verilen ceset yıldızlar bırakırlar.
İnsanoğlu ortalama 100 IQ'luk zekâ kapasitesine rağmen evrenin yasalarını adım adım keşfederek çok sayıda bilim dallarını kurmuş ve özelikle son 50 yılda bilgisayarlar yardımı ile aya ayak basmasından eskiden uzay filmlerinde konu olan 3G teknolojisine kadar büyük mesafeler kat etmiş bulunmaktadır.
Evren yasaları bilimin yasaları olup bu yasalar çoğu zaman "kendi iç dünyasını yaşayan" insanoğlunun günlük yaşamında fizik kurallarından astronomiye, psikolojiden ekonomiye kadar dış dünyanın, kısacası gerçek yaşamın değişmez yönlerini teşkil etmektedir.
İnsanlık tarihinde ekonomi toplumsal yaşamın en önemli parçalarından biri olarak ortaya çıkarak sırasıyla ilkel toplum, tarım toplumu, sanayi toplumu aşamaları sonrası günümüzde e-ekonomi aşamasına erişmiş, küreselleşmenin hız kazanması sonucu dünyamızda çevre dahil yaşanan sorunlar ve krizler de globalleşmiş bulunmaktadır.
Beynimiz, hava durumu gibi doğal sistemler yanında global piyasa hareketleri kırınımlı (fractal) ve dinamikleri açısından ise düz çizgisel olmayan (non lineer) özelliklere sahip açık, kompleks (karmaşık) yapıya dayalı kaotik (düzensiz) sistemlerdir. Kaotik sistemlerin en belirgin özelliklerini başlangıç şartlarına olan bağlılıkları teşkil etmektedir. Sistemin başlangıç değerlerinin sonsuz hassasiyette ölçülmesi halinde sistemin sonraki aşamalarda ulaşacağı durumlar "yaklaşık" olarak hesaplanabilmektedir.
İzafiyet teorisi, kuantum fiziği ve entropi yasaları kaotik sistemlerin çözümü için bilgisayarlarda programlanmaya çalışılan modellerin oluşturulması yolunda insanlığa çığır açmış olgular olarak ön plana çıkmış bulunmaktadırlar.
Saniyede milyonlarca işlem ölçümleri gerçekleştiren dünyanın en gelişmiş süper bilgisayarı Control Data Cyber 205 beş yüz bin denklemin yüklendiği kaos programı kapsamında hava tahminleri için ABD 'de devreye girmiş bulunmaktadır.
Doğa da sıvı ve gazlarda yaşanan kaos teorisine uygun hareket eden dalgalanmaların borsa ya da finans piyasalarındaki dalga hareketleri ile benzerlik taşıdığı varsayımına dayalı bilimsel araştırmalar derinleştirildikçe şaşırtıcı sonuçlara varılmış bulunulmaktadır.
Her olay fiziğin temeli olan denge yasası gereği eşit ve karşıt reaksiyon oluşturur. Aynı kurallar borsa ve finans piyasaları için de geçerli olup, aşağı (satış) ya da yukarı (alım) yönlü dalga hareketini karşıt yönde bir hareket takip ederken, bir hareketten diğer harekete kırınımlı (fractal) geçişlerde destek ya da direnç noktaları oluşmakta ve oluşan bu dalgalar iniş ya da çıkışların (paternlerin) temelini teşkil etmektedir.
Örneğin yapılan günlük piyasa işlemlerinde dünyanın en önemli piyasası ABD den gelecek veriler (günlük , aylık piyasa takvimleri) ve bu yönde New York borsasındaki gelişmeler olup , Türkiye saati ile 15.30 dan itibaren bu veriler gelmeye başlamakta ve her bir veri piyasada oluşacak o anlık dalganın yukarı mı aşağı mı olacağı hususunda ipuçları vermektedir. Bu verilerin doğru okunup o anlık yapılacak yatırımda doğru yönde değerlendirilip değerlendirilememesi elde kullanılan enstrümanların kalitesine bağlı olduğu gibi yatırımcının maharetine , hislerine ve profesyonellik derecesine de bağlı olmaktadır.
R. N. Elliott hisse senetlerinde fiyat hareketlerinin bir çevrim dahilinde tekrarlandığını keşfederek borsa ve finans piyasalarının en ünlü kuramı olan Elliott dalga prensiplerinin (Dow teorisinin) temelini atmış ve bu teori 70'li yıllarda Frost ve Prechter'in çalışmaları ile daha da genişletilmiş 80'li yıllarda piyasalarda uygulanmaya geçilmiştir.
Elliott dalga teorisine 12. yüzyılda yaşayan İtalyan matematik dehası Leonardo Fibonacci'nin doğa içinde ve aynı zamanda sanat ve bilimde de görülen 1,618 ya da tersi olan 0,618 "altın ortalama" oranının uygulanmasıyla beraber bilgisayarlarda tasarlanan mükemmel programlar dahilinde modern, bilimsel ve özellikle profesyonel piyasa analizleri yolunda çığır açılmış bulunulmaktadır.
Finans piyasalarının kral disiplini sayılan kaldıraçlı yeni türev ürünler kimi otoritelerce "finansal kitle silahlarının doğuşu" olarak yorumlanmış ve gerçekten bu yeni High-Tech finansal teknolojik ürünler vasıtasıyla küresel ekonominin büyüklüğünün 60 milyar dolar iken bu piyasalarda işlem hacimleri 120 milyar dolar gibi sanal mega ölçülere dayanmıştır. ABD de baş gösteren subprime mortgage krizi sonrası ortaya çıkan bono zedeler faciası neticesinde tetiklenen Mega Kriz yine evren yasalarının gereği olarak adeta Hiroshima bombasının ironik benzerliğinde ama bu kez ABD 'de patlamış ve oluşan dev şok dalgalar AB 'den başlayarak Uzakdoğu ve tüm dünya'ya hızla yayılmıştır.
SONUÇ
Günümüzde 3G örneğinde olduğu gibi hızla gelişen bilgisayar ve iletişim teknolojilerinin mümkün kıldığı bireysel online işlem platformları ile kaldıraçlı türev piyasalarda dünyanın her yerinde 24 saat aracı kurumlara ihtiyaç olmaksızın yatırım amaçlı işlem yapılması mümkün hale gelmiş ve bu gelişim sadece bu piyasalarda para dolaşımını ve dolayısı ile günlük işlem hacimlerini 2 trilyon dolar gibi inanılmaz boyutlara taşımıştır.
İnsanoğlu atom enerjisinin Atom reaktöründe kontrol ve denetim altına alınıp yararlanılması örneğinde olduğu gibi teknolojik her gelişmeyi iyi ya da tersi kötü amaçla kullanabilmektedir.
Finans teknolojilerinde devrim niteliği taşıyan kimilerine göre ise finansal atom silahlarının doğuşu olarak görülen High–Tech finans ürünlerinde kontrol ve denetimin kaybedilmesi halinde dünya da Entropi'yi (kaosu) artıran Mega Kriz örneğinde görüldüğü gibi tehlikeli ve sancılı sonuçların meydana gelmesine karşın bu ürünlerin kullanılması sürecinde reaktör misali etkin, sağlıklı kontrol ve denetim mekanizmalarının devreye sokulması ile belki de bu kez tersine e-ekonomiye dayalı bilgi çağında yeni çığırların açılma olasılığını kuvvetlendirecek görünmektedir.
Dünya ekonomisinin lokomotifi olması itibariyle ABD başta olmak üzere batı dünyasının izlediği strateji ve atmaya başladığı adımların evrensel ölçülerde tutarlılık oranları gelecekte dünyanın nasıl şekilleneceği hususunda anahtar roller oynayacaktır.