Erbil: 2016 çok kolay bir yıl değil

Garanti Bankası Genel Müdürü Erbil, 2016 yılının çok kolay geçmediğini ancak bunca zorluğa rağmen bankacılık sektörünün performansının iyi olduğunu söyledi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Garanti Bankası Genel Müdürü Fuat Erbil, Türkiye ekonomisi ve bankacılık sektörüne ilişkin güncel gelişmeleri değerlendirdiği toplantıda 2016’nın çok kolay bir yıl olmadığını, her şeye rağmen Türkiye ekonomisinin çok dirençli olduğunu ve yüzde 3 civarında büyüyeceğini ifade etti.

Bankacılık sektöründe sorunlu kredi rasyosunun yüzde 3,3 seviyesinde bulunduğunu belirten Erbil, bu oranın dünyadaki bir çok ülkedeki sorunlu kredi oranının çok altında olduğuna dikkati çekti.

Erbil, Türkiye ekonomisinin desteklenebilmesi için banka sermayelerinin önemli olduğunu vurguladı.

Genel karşılıklarla yapılan olumlu düzenlemeler, kredi kartı veren bazı bankaların Visa ortaklığı nedeniyle tek seferlik olumlu gelirleri alt alta koyulunca banka karlılığının zor bir seneye rağmen istenilen seviyeye yaklaştığını ifade eden Erbil, bankaların karını sermayesine eklediğini ve bu karların Türkiye’de kazanıldığını, ülkede kalacağını dile getirdi.

Erbil, Garanti Bankası olarak bekledikleri büyüme hedeflerine ulaştıklarını, sermaye yeterliliği oranının yüzde 16,5, sorunlu kredi oranının yüzde 3,1 ve özkaynak karlılığının yüzde 16 seviyelerinde bulunduğunu kaydetti.

Garanti Bankası ve sektör olarak daima ülke ekonomisini büyütmek ve destek olmak için çalışacaklarına dikkati çeken Erbil, bu duruşu hiçbir zaman kaybetmediklerini ve devam ettireceklerini ifade etti.

Erbil, "2016’daki bunca zorluğa rağmen sektörün performansı bu ise, 2017 yılında çok daha iyi bir performans görülecektir." dedi.

'BBVA'nın güveni tam'

Geçen hafta İspanya’da BBVA Grubunun yönetim kurulunda bir sunum yaptığını anlatan Erbil, "Sunum boyunca bizlere yönetilen bir tane negatif konu olmamıştır. 'En zor günlerde böyle performans gösteriyorsanız, sektör de Türkiye ekonomisi de çok daha iyi performans gösterecektir.' dediler. Türkiye'ye ve ekonomimize BBVA'nın iştah ve güveni tam, hatta bunu daha da büyütme yönünde." diye konuştu.

Banka olarak her zaman müşterilerinin yanında olduklarını ve onları zor duruma düşürecek hiçbir davranış içinde olmadıklarını ifade eden Erbil, piyasa olarak motivasyona ve morale ihtiyacı olduğunu, bunu gerçekleştirmek için de çok çapa gösterildiğini söyledi.

'Kredi faizlerinde düşüşe gidiyoruz'

Erbil, bugünden (dün) itibaren konut, ihtiyaç ve taşıt kredi faiz oranlarında aşağı yönlü ayarlamalarda bulunduklarını belirtti.

Konut kredisi faiz oranını yüzde 0,90’a, ihtiyaç kredi faiz oranını yüzde 1,14’e, taşıt kredi faiz oranını yüzde 1,13’e çektiklerini söyleyen Erbil, küçük işletme ve esnafa yönelik kredilerde tüm tutar ve vadelerde en az 10 baz puanlık indirime gittiklerini dile getirdi.

'Toplantıda ana odak ekonomiydi'

Erbil, toplantı sonrasında basın mensuplarının sorularını yanıtladı. "Dün (önceki gün) Çankaya Köşkünde gerçekleştirilen toplantıda neler konuşuldu?" sorusu üzerine Erbil, "Detayları vermek bana düşmez. Ben oradaki birçok kişiden bir tanesiyim. Gönül rahatlığı ile şunu söyleyebilirim. Toplantı çok olumlu bir havada geçti. Burada karşılıklı sorumluluklar, dayanışma ve Türkiye ekonomisini daha da canlandırma ve büyütme için görüş alışverişi yapıldı. Yaklaşık 3 saatlik toplantıda ana odak ekonomiydi." diye konuştu.

"BBVA'nın Garanti Bankası'ndaki hisselerini artırma yönünde bir niyeti var mı?" sorusu üzerine Erbil, "BBVA'nın bu konuyla ilgili spesifik bir gündemi yok. Dolayısıyla maksat ve iştahının ne yönde olduğunu söylemek durumundayım. Bu ana ortağın kendi ajandasıdır. Bu işin yönü ‘Biz memnunuz, Türkiye'ye ve Garanti'ye güveniyoruz, gerektiğinde, fırsat doğduğunda biz bu konuyla ilgili adımları atarız' ötesinde spesifik bir gündem yok. Genel iştahın olumlu ve pozitif olduğunu da söyleyebilirim." şeklinde cevap verdi.

'Haftalık 130 milyon lira borç taksitlendiriyoruz'

Borç yapılandırmalara ilişkin soruya Erbil, bireysel müşteriler için kredi kartı borçları ve krediler için yapılan yapılandırmaya yeniden yapılandırma demediklerini, "borç taksitlendirme" dediklerini söyledi.

Erbil, bu konudaki yaklaşımlarını şöyle anlattı:

"Müşterimizin kredi kartı borcu ve ihtiyaç kredisi borcu var. Bunu zamanında ödeyebiliyor. Müşterimizin limitine dokunmadan ve geciktirmeye atmadan mevcut bakiyesini taksitlendiriyoruz. Bunlar hacmi inanılmaz artırdı. Haftalık bu iki üründe kabaca 130 milyon TL’lik borç taksitlendirmesi yapıyoruz. On kart arttı. Kredi kartlarında borçlanma kapasitesini tüketicinin artırması lazım. Kredi kartlarında minimum ödeme diye bir şey var. Ekonomiyi soğutma kapsamında yüzde 30’dan başlayıp yüzde 40’a kadar artırılmıştı. Dünyada yüzde 20’nin üzerinde olan ülke yok. O zaman gerekiyor muydu? Evet gerekiyordu. Şu anda tekrar bu gündeme getirilebilir ve önerilerimizi de yapıyoruz. Bu oran tekrar yüzde 20'ye indirilebilir."

Erbil, şubeleşme anlamında kapatma yönünde bir strateji değişikliği olmadığını, cazibe merkezinin kayması ve ticari sebeplerden dolayı münferit şube kapatmalarının olduğunu ifade etti.

Devrin dijitalleşmeye doğru kaydığını söyleyen Erbil, "Kimse Türk bankacılığından eski büyüme hızıyla şubeleşme beklemesin. Ama şu da bir gerçek ki; Türkiye bankacılığı tüm vatandaşlarına ulaştırmış değil. Bankacılığa ulaşmış kesim 40 milyonun altındadır. Bankalaşma anlamında daha gidecek yer var. Şubelerimiz bu alandaki en önemli kanalımız." değerlendirmesini yaptı.

“Dövizdeki artış yabancı para cinsinden kullandırılan kredilerde bir risk oluşturur mu?" sorusuna Erbil, bireysel müşterilere YP kredilerin zaten verilemediğini, küçük işletmelere de gelirleri TL olması sebebiyle kendilerinin kullandırmadığını ifade etti.

Erbil, YP krediler iki amaçla verdiklerini, bunların ilkinin şirketlerin ihracat finansmanı, ikincisinin büyük yatırımların finansmanı olduğunu söyledi.

Son üç senede devalüasyon anlamında en kötünün görülmesine karşın büyük proje kredilerde bir sorun yaşanmadığına dikkati çeken Erbil, Türkiye’de proje finansmanlarında ek garanti verildiğini, bu kredilerini borç servislerinin kısa vadede düşük olduğunu ve dalgalanmaların az etkilediğini dile getirdi

Türk Telekom

Türk Telekom’da son dönemde yaşanan gelişmelere ilişkin soru üzerine Erbil, “Bu Türk Telekom ile alakalı bir şey değildir. Türk Telekom Türkiye’nin çok önemli ve değerli bir şirketidir. Konu, Türk Telekom ortağı olan şirketin ilgili aydaki borç servisini yerine getirememesidir. Türk Telekom şirket anlamında en stratejik varlıklarından bir tanesidir. Biz şu aşamada bu işin içindeyiz, şu kadar demek gibi kanunen yetkim yok… Bu konuyla ilgili ciddi çalışma yapılmaktadır. Şahsi görüşüm, bunla ilgili bir sıkıntı olmayacağı yönündedir.” değerlendirmesinde bulundu.

'Daha gözü kara olunabilir'

Türkiye’de büyümenin ihracattan ve istihdamla ilgili yatırımlardan gelmesi gerektiğinine işaret eden Erbil, bu konuyla ilgili başlayan bütçe görüşmesi neticesinde kamunun yatırım anlamında adımlar attığını söyledi.

Erbil, bütçe açığının OVP’de yüzde 1,1’lerden yüzde 1,9’a çıkarıldığını anımsatarak, "Bu anlamda daha gözü kara olunabilir diye düşünüyorum." dedi.

Enflasyonun gelecek dönemlerde daha da düşeceğini öngördüklerini söyleyen Erbil, enflasyonun yıl sonunda yüzde 7,7 civarında, gelecek yıl ise yüzde 7’nin altında olacağını tahmin ettiklerini belirtti ve bunun faiz seviyesi için olumlu bir gelişme olacağını dile getirdi.

Gelecek yıl Türkiye ekonomisinin yüzde 3,5-4 bandında büyüyeceğini öngördüklerini aktaran Erbil, "Yüzde 5 ve üzeri büyüme için yapılması gerekenler var. Bunlar yapısal ve kalıcı reformlar neticesinde olacaktır." dedi.

"Yeni faiz oranlarından yapılandırma yapılacak mı?" şeklinde soru üzerine Erbil, yeniden fiyatlandırmanın yapılacağını belirtti.

'Kredi büyümesinde yüzde 15 ve üzeri hedeflenmeli'

Fuat Erbil, Türkiye ekonomisinin üç ana üstünlüğü bulunduğunu ve bunlar var olduğu için tüm zorlukların üstesinden gelindiğini söyledi.

Bunlardan ilkinin genç nüfus ve demografik üstünlük olduğunu belirten Erbil, "İkincisi güçlü kamu mali disiplini ve güçlü bankacılık kesimi. Bunlara her kesim önem veriyordur ve bunun farkındadır. Bu üç konu biraz hassas ve bozulmamalıdır. Bunlardan bir tanesi giderse rahatsız oluruz. Banka genel müdürü olarak bu hassasiyetin farkında olunduğunu gönül rahatlığı ile söyleyebilirim." diye konuştu.

Erbil, Garanti Bankası'nda konut kredilerinde NPL oranının yüzde 0,4, taşıt kredilerinde yüzde 1,6 düzeyinde bulunduğunu söyledi.

"Faiz oranlarındaki düşüş kredi hacmini ne kadar artırır?" sorusu üzerine Erbil, bu yılın 9 ayında yüzde 8 olan kredi büyümesinin yılın tamamında yüzde 12’ye ulaşacağını, gelecek yıl yüzde 15 ve üzeri büyümenin hedeflenmesi gerektiğini ifade etti.

Erbil, enerji sektöründe kredi finansmanı sağlamaya devam edeceklerini ve yenilenebilir enerji tarafında artış olacağını kaydetti.

Döviz kurundaki artışın banka bilançolarına etkisine ilişkin soru üzerine Erbil, "Banka bilançolarında, sermaye yeterliliği konusunda negatif etkisi vardır. Onun dışında kara kısa vadede en ufak bir etkisi yoktur. Genel kredi karşılığını da hedge ederiz. Pozisyon taşımıyoruz. Bunun spekülasyonunu yapmıyoruz." yorumunu yaparak sözlerini tamamladı.

Bu konularda ilginizi çekebilir