Ekonomistler GLP faizinde artış bekliyor
Ekonomistler Merkez Bankası'nın yarınki PPK toplantısında GLP faizinde 50 baz puan artışa gidileceğini tahmin ediyor.
Ekonomistler, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) yarınki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında Geç Likidite Penceresi (GLP) faiz oranında faiz artışı bekliyor.
Türk Ekonomi Bankası (TEB) Finansal Piyasalar Strateji Müdürü Erkin Işık yaptığı değerlendirmede GLP'de 50 baz puan artış beklediklerini belirterek, "Merkez Bankasının son anketinde görüldüğü gibi enflasyon beklentilerinde son dönemde gözlenen belirgin bozulma, faiz artırımını gerekli hale getirmiştir." dedi.
Geçen aralık ayında da beklentilerde yine belirgin bir bozulma olduğunu ve Merkez Bankasının beklentilerin biraz altında da olsa, ortalama fonlama faizinde 75 baz puanlık artışa gittiğini anımsatan Işık, "Ancak o zaman, baz etkisi ile enflasyonun düşeceği biliniyordu. Bu sefer ise kurdaki artışın gecikmeli etkisi ile enflasyon gelecek aylarda yükselişe geçecek. Bu yüzden, piyasanın beklediğinden biraz daha güçlü bir hamle görme ihtimali olduğunu düşünüyorum. Bu mesajı, para politikası çerçevesini basitleştirip tek faiz oranını benimseyeceği bir çerçeveye geçerek ve sonraki dönemde de gerekirse ek faiz artırımları yapabileceğini söyleyerek de verebilir. Bu da kurlar ve uzun vadeli bono faizleri açısından olumlu algılanacaktır." şeklinde konuştu.
"Hamle yapılmaması ihtimalini göz ardı etmiyoruz"
DenizBank Yatırım Hizmetleri Grubu Stratejisti Orkun Gödek Merkez Bankasından GLP borç verme faiz oranını 50 baz puan yukarıya revize etmesini beklediklerini söyledi.
Para politikasında normalleşme sürecinin yeniden aktifleştirilmesini, gecelik borç verme mekanizmasının devreye alınarak tek faize geçilmesini ve GLP'nin daha yüksek bir seviyede risklerin arttığı dönemlerde tampon etkisi görecek şekilde kullanılmasının daha doğru olduğunu ifade eden Gödek, ancak kamuoyunda sözlü yönlendirme yapılmadan bu tarz bir adımın geleceğini düşünmediğini belirtti.
Gödek, şunları kaydetti:
"Geçtiğimiz iki haftalık sürece kıyasla azalan oynaklık oranlarını ve Türk lirasının açığa satışındaki hevesin kırılmasını bu toplantı özelinde de muhtemel hamlenin GLP ile sınırlı kalmasına imkan tanıyacağını düşünüyoruz. Hamle yapılmaması ihtimalinin senaryolar dahilinde olduğunun farkındayız ve tam anlamıyla göz ardı etmiyoruz. Ancak, erken seçim kararının alınmasına rağmen yerel varlıkların gösterdiği pozitif tepkinin terse dönmesinin istenmediğine inanıyoruz. Mevcut koşullar dahilinde nötr duruş veya 25 baz puan gibi sınırlı bir revizyonun beklentileri karşılamadığı durumla karşılaşabiliriz.
Türk lirası cinsinden varlıkların gösterdiği pozitif tepkiyi, gerek Rusya varlıklarının satış baskısı altında kaldığı dönemde bölgesel riskler gözetilerek yerel varlıkların da satılması ve ucuzlaması, gerekse seçim sürecinin yaratabileceği zaman aralığı belirsizliğinin sadece 2 ay süreceğinin anlaşılmasının ardından beklentilerden daha kısa olması şeklinde okuyoruz. Ayrıca, mali cephedeki harcamaların da daha önceki seçim dönemlerine kıyasla sınırlı kalabileceği beklentisinin mali disiplinden sapma riskini azalttığını da eklemek gerekiyor."
"TCMB Başkanı net mesaj verdi"
QNB Finansinvest Başekonomisti Burak Kanlı ise TCMB Başkanı Murat Çetinkaya'nın geçen haftaki konuşmasında aslına net bir mesaj verdiğini söyledi.
Çetinkaya'nın "Son dönemdeki gelişmeleri enflasyon görünümüne etkileri açısından yakından takip ettiğimizi vurgulamakta fayda görüyorum. Merkez Bankası fiyat istikrarı temel amacı doğrultusunda elindeki bütün araçları kullanmaya devam edecektir." dediğini hatırlatan Kanlı, yarınki toplantıda TCMB'nin geç likidite penceresi oranını 50 baz puan artırabileceğini belirtti.
"Erken seçim kararıyla birlikte, seçime iki ay sure kalmışken istikrarlı ve hatta değer kazanan bir kurdan memnuniyetsizlik duyacak birinin olmadığını düşünüyorum." diyen Kanlı, bu çerçevede, TCMB'nin faiz artırım ihtimalinin arttığını ifade etti.
Orta vadede Türkiye'ye dair temel endişenin "ekonomi sürdürülemez bir patikaya girdi ve bu riskleri biriktirdi" yönünde olduğuna işaret eden Kanlı, seçimin sadece iki ay sonra yapılacak olmasının, seçim sonrası dönemde yapısal sorunlara daha fazla odaklanan ve daha rasyonel bir ekonomi yönetimine geçileceği beklentisini doğurduğunu söyledi.
Kanlı, tüm bunların, zaten son dönemde çok değer kaybetmiş borsa ve kurda sert bir dönüşü sağladığını aktardı.
"GLP yüzde 13,25'e yükseltilebilir"
ÜNLÜ&Co Ekonomisti Esra Şimşek de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın erken seçimin 24 Haziran'da yapılacağını açıklamasının ardından Türk lirasının dolar ve euroya karşı bir miktar toparlanma gösterdiğini belirtti.
Böylece TL'nin yılbaşından beri değer kaybının euro için yüzde 12,2'den 10,3'e, dolar içinse yüzde 8,6'dan 6,7'ye gerilediğini ifade eden Şimşek, şöyle devam etti:
"Bunda piyasa oyuncularının siyasi riskin azaldığı yönündeki algısı etkili oldu. Nisan ortasına dek devam eden kurdaki yukarı yönlü sert hareket 'fiyat istikrarı' odaklı şekillenmeye devam eden para politikası gereğince TCMB'nin faiz artırım ihtimalini arttırmıştı. Erken seçim kararı öncesi TL'nin değer kazanması fiyat istikrarı için olumlu bir gelişme olsa da enflasyonun 2018 yılının büyük kısmında çift hanede kalacak olması ve piyasaların Fed'in üç adet faiz artırımı ihtimalini tamamen fiyatlamaya başlamasının getireceği kırılganlığı önlemek adına TCMB'nin nisan ayı toplantısında faiz artırımına gidebileceğini düşünüyoruz."
Gelecek günlerde finansal istikrar konusunda endişenin devam etmesi durumunda TCMB'nin yarın gerçekleşecek nisan ayı para politikası toplantısında geç likidite penceresi tavanını 50 baz puan yükseltmesini beklediğini söyleyen Şimşek, buna göre GLP faiz oranının yüzde 13,25'e yükselmesini ve parasal sadeleşmeye gidilmeden ana fonlama kanalının geç likidite penceresi olmaya devam etmesini beklediklerini dile getirdi.