Doları enflasyon frenledi
Doların global bazda güçlü seyri ve iç gelişmeler nedeniyle Cuma günü tarihi zirveyi gördükten sonra gerileyen dolar/TL, hafta sonunda İtalya'da gerçekleşen referandumun risk iştahını azaltmasıyla yeniden yükselişe geçti.
Küresel risk iştahında azalma ve iç risklerin etkisiyle fiyatlar 3.56 seviyesinin üzerini gören dolar/TL, enflasyon verisinin açıklanmasının ardından geriledi.
Kur fiyatları, 3.54 seviyesinin altını gördü.
Euro, İtalyan Başbakanı Renzi'nin istifa edeceğini açıklamasının ardından ülkenin kırılgan bankalarının baskı altında kalacağı endişesiyle başlayan riskli varlıklardan kaçışa paralel olarak 20 ayın en düşük seviyesine geriledi.
Dolarda küresel güçlü seyir, İtalya'da dün yapılan referandum ardından risk iştahında azalma ve TL'nin kendi iç riskleri nedeniyle baskının sürdüğü dolar/TL 3.56'yı aştı. Kur, beklentinin altında gelen enflasyon verisi sonrası 3.54 seviyesinin altını gördü.
Kasım ayında yüzde 0,81 artması beklenen enflasyon, yüzde 0,52 artış gösterdi. Yıllık enflasyon yüzde 7'ye geriledi.
Dolar endeksi ise ABD'de faizlerin bu ay artırılacağı beklentisinden destek alıyor.
Yurtiçinde ise son dönemdeki birçok gelişme yatırımcı algısını bozmuş durumda.
Bozulan algı yeniden düzeltilmeli
Dolar/TL Cuma günü tarihi zirve olan 3.60'ı test ettikten sonra 3.53'lü seviyelere gerilerken, bankacılar TL'de görülen negatif ayrışmanın bir nebze azalması için bozulan algının yeniden tesis edilmesi gerektiğine dikkat çekiyor.
İşlemciler Cuma günü piyasada bir süre likiditenin tam anlamıyla kaybolduğunu ve kur alış satış fiyatları arasındaki farkın (spread) öğleden sonra uzun bir süre 0.01 TL'ye kadar yükselerek normal bir gündeki spreadin neredeyse 20 katına ulaştığını belirttiler.
TL'nin Cuma günü dolar karşısındaki değer kaybı bir ara yüzde 2'yi aştı.
Gündem yoğun
Yurtiçinde bugün saat 10:00'da açıklanacak olan kasım ayı enflasyon verisi bekleniyor. TÜFE'de Kasım'da medyan bazında 0.80 artış beklenirken, yıl sonu enflasyon beklentisi bir önceki ankete göre gerileyerek yüzde 7.70 oldu.
Piyasalar asıl olarak TCMB'nin yarınki 2017 yılı Para ve Kur Politikası toplantısında vereceği mesajlar ile Cuma günü toplanan Ekonomi Koordinasyon Kurulu'nda (EKK) alınan kararları bekliyor.
EKK bankacılık, reel sektör ve iş piyasasına dönük bazı tedbirler almayı kararlaştırırken, bu tedbirlerin hafta içinde kamuoyu ile paylaşılacağı duyuruldu.
TL negatif ayrışıyor
ABD'de Cumhuriyetçi Donald Trump'ın seçimleri kazanmasının ardından dolarda gözlenen küresel güçlenme eğiliminin iç siyasi ve jeopolitik endişelerle birleşmesiyle TL gelişmekte olan ülkeler arasında dolar karşısında en çok değer kaybeden para birimlerinden biri oldu. TL'deki değer kaybının devamı endişesi ve ekonomi yönetiminin atacağı adımlar piyasalarda yakından takip ediliyor.
Euro, yapılan anayasa referandumunda mağlubiyet alan İtalyan Başbakanı Matteo Renzi'nin istifa edeceğini açıklamasının ardından ülkenin kırılgan bankalarının baskı altında kalacağı endişesiyle başlayan riskli varlıklardan kaçışa paralel olarak 20 ayın en düşük seviyesine geriledi.
Renzi'nin aldığı mağlubiyet halkın yerleşik siyasi düzene duyduğu öfke sonucu en son Haziran ayında İngiltere'nin ayrılma kararı ile sarsılan ve Avrupa Birliği'nin bir darbe daha aldığını gösteriyor.
ABD'de faizlerin bu ay artırılacağı beklentisinden destek alan doları izleyen endeks ise yüzde 0.7 yükselişle 101.49'a çıktı.
Neden yükseliyor?
ABD'de Trump'ın seçimleri kazanmasının ardından dolarda gözlenen küresel güçlenme eğiliminin yanı sıra dün OPEC'in petrol üretimlerinin sınırlandırılma kararının da eklemesi geçen hafta kuru yukarı yönlü baskılayan dış unsurlar oldu.
TL'nin negatif ayrışma trendinde ise Türkiye'ye özgü gelişmeler belirleyici olurken, Cuma günü Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın TCMB'nin geçen ay 3 yıl aradan sonra gerçekleştirdiği ilk faiz artışı sonrası faiz konusunda yaptığı açıklamalar da bu süreci hızlandırdı.
"Faizi düşürmekten başka çare yok diyorum, yine aynı şeyi söylüyorum" diyen Erdoğan, ABD, Japonya ve Avrupa'daki faiz oranlarının düşüklüğüne dikkat çekerek, "Peki ya onlarda bu kadar düşükken biz niye yüzde 14-15-16'larda dolaşıyoruz. Biz düşük faizle yatırımcının önünü açacağız. Yüksek faiz finans sektörünü ihya eder. Bunu aynı zamanda kamu bankaları için de söylüyorum" dedi.
Diğer taraftan AK Parti'nin başkanlık sistemini getirecek anayasa değişiklik teklifinin oluşturduğu bahar aylarında olası bir referandum ihtimali, bu dönemde bazı yatırımcıların yatırım kararlarını erteleyebilecekleri endişeleri, Cumhuriyet gazetesine yönelik soruşturma, HDP milletvekillerine yönelik gözaltı ve tutuklamalar, yeniden gündeme gelen idam konusu, Türkiye ile AB üyelik görüşmelerinin durdurulmasına yönelik tepkiler ve OHAL'in ne kadar süreceği belirsizliği de negatif ayrışmayı tetikleyen unsurlar arasında yer alıyor.