Dolar 4.60 seviyesinde
Dün gelişmekte olan ülke piyasalarında gözlenen girişlere paralel olarak 4.59 seviyelerine kadar çekilen dolar/TL, haftanın son işlem gününe 4.60'dan başladı.
Gelişmekte olan piyasalara gözlenen girişler ve içeride OHAL'in kaldırılacağına yönelik beklentilerle dolar/TL dün 4.60'in altını görürken, küresel piyasalardaki gelişmeler izleniyor.
Dün güne 4.67 civarında başlayan ve 4.5815'e kadar gerileyen dolar/TL bugün saat 11.36'da 4.6048 seviyesinden işlem görüyor. Euro/TL ise 5.3958 seviyesinde bulunuyor.
Küresel ticaret savaşlarına yönelik gelişmeler risk iştahı üzerinde baskı yarattığından piyasaların odağında. ABD'nin Çin'den ithal 34 milyar dolar tutarında 800'den fazla ürüne getirdiği gümrük vergisi TSİ 07.01 itibariyle yürürlüğe girdi. Çin ticaret bakanlığı ise ABD'nin gümrük vergilerinin yürürlüğe girmesinin kısa bir süre ardından misillemede bulunmak zorunda kaldığını açıkladı.
Dolar ABD'nin Çin'den ithal ürünlere getirdiği gümrük vergisinin yürürlüğe girmesiyle başlıca para birimleri karşısında gerilerken, yatırımcılar temkinli olmaya devam ediyor. Piyasa dikkatleri günün ilerleyen saatlerinde açıklanacak ABD tarım dışı istihdam verisine çevrildi.
Yurtiçinde bugün saat 17.30'da Haziran ayı Hazine nakit dengesi açıklanacak. Yurtdışında ise saat 15.30'da ABD tarım dışı istihdam, işsizlik, saatlik ücretler ve dış ticaret dengesi verileri açıklanacak.
"Uzun soluklu bir olacağını söylemek zor"
Intergral Yatırım Menkul Değerler Araştırma Direktörü Tuncay Turşucu, dün küresel olarak tüm EM'lere giriş olduğunu, bunun TL'ye sirayet ettiğini söyleyerek, "TL'de pozitif ayrışma vardı. Bunda seçim öncesinde TL'nin fazlaca baskı altında olmasının da etkisi var, o zamanki negatif ayrışmayı geri veriyoruz. OHAL'in kalkacak olması psikolojik olarak önemli ve olumlu. Kurda 4.55 seviyeleri önemli, buralarda TL'ye satış dolara alış gözleniyor. Gün içinde 4.56-4.57 seviyelerine gerileyebilir ancak 4.55'lere inse bile oralarda alımlar geliyor" dedi.
"Hem endeks hem de kurda bu olumlu havanın çok uzun soluklu olacağını söylemek zor" diyen Turşucu, "CDS'ler halen 300 baz puan etrafında hareket ediyor, risk algısı çok istediğimiz gibi değil, faizler çok yüksek, borsanın uzun soluklu bir yükseliş trendine girmesi için faizlerde bir düşme olması gerek. Bu olmadıkça endekste de kalıcı yükselişler olması kolay değil" diye konuştu.
"Son enflasyon gerçekleşmesinin ardından TCMB'nin Temmuz toplantısında bir hamle yapmasını beklediğini söyleyen Turşucu, "Enflasyondaki bir defalık bir artış değil, temmuz ve ağustosta da yıllık bazda yükselecek gibi görünüyor. Biraz daha reel faizi yükseltmek için en az 150 baz puan gibi bir artırım yapmasında fayda var. O yüzden 2 yıllık tahvil faizinde de yükselişler olabilir. Yükselmese bile düşüş olması çok mümkün değil" ifadelerini kullandı.
Pazartesi günü açıklanacak kabinenin de beklendiğini söyleyen Turşucu, "Mehmet Şimşek olacak mı, olmayacak mı önemli. Olmazsa olumsuz etkisi olabilir ama sert kalıcı etkisi olacağını sanmıyorum. Gelecek süreç içinde nasıl uygulamalar ve söylem olacak bunlara bakılacak" dedi.
Analistler yeni kabinede yer alacak isimlerin "bilinen ve piyasa dostu" isimler olmalarının önemli oluğunu belirterek, yeni ekonomi yönetimi ve uygulanacak politikalar üzerinden yerli ve yabancı yatırımcının tekrar TL cinsi varlıklara güveninin sağlanmasının önemine dikkat çekiyor.
Tahvillerde sert yükseliş
Tahvil bono piyasasında da son dönemde sert yükseliş hareketleri gözleniyor.
Geçen hafta perşembe günü yüzde 16.20'ye kadar gerileyen, enflasyon verisi öncesinde yüzde 16.98 seviyesinde olan 10 yıllık gösterge tahvilin bileşik faizi dün tarihi zirve olan yüzde 17.74 seviyesine kadar yükseldi.
Dün spot kapanışta ortalama yüzde 17.70, valörde son işlemde yüzde 17.51 seviyesindeydi.
Gösterge iki yıllık tahvilin bileşik faizi dün yüzde 20.02'ye kadar yükselerek 10 yılın zirvesine geldi. Dün spot kapanışta ortalama yüzde 19.94, valörde son işlemde yüzde 19.89 seviyesindeydi.
Bluebay Asset'ten Timothy Ash, dün yazdığı notta, enflasyonun geldiği seviyeler ve yükselişin ne zaman duracağına dair endişeler, Hazine'nin son borçlanma programını revize etmesi, yeni ekonomi ekibinde yer alacak isimlere yönelik belirsizlik ile Erdoğan'ın faiz oranları konusundaki görüşleri ve bu konuda TCMB'yi ne kadar zorlayacağına yönelik devam eden endişelerin faiz tarafında baskı yarattığını söylemişti.