Cari açıkta altın etkisi
Beklentiler üzerinde gerçekleşen cari açık verisini değerlendiren uzmanlar, altın ithalatına dikkat çekerek olası yavaşlamanın açığın daha dengeli gelişmesi açısından önemli olduğunu vurguladı.
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) verilerine göre, ocak ayında cari açık 7,1 milyar dolarla piyasa beklentisinin üzerinde gerçekleşirken, 12 aylık açık ise 51 milyar 572 milyon dolar oldu.
Konuya ilişkin değerlendirmelerde bulunan AA Finans Analisti ve Ekonomist Haluk Bürümcekçi, son on iki aylık cari açığın, 51,6 milyar dolarla Mayıs 2014'den beri en yüksek seviyeye ulaştığını kaydetti.
Şubat ayı Gümrük ve Ticaret Bakanlığı öncü dış ticaret verilerinin, geçen yıla göre yüksek dış açığa işaret ettiğini belirten Bürümcekçi, bunun da on iki aylık cari açığın 53 milyar doları aşabileceğini düşündürdüğünü söyledi.
"Hizmetler dengesi kötüleşmeyi sınırladı"
Bürümcekçi, son dönemde çekirdek açığın belirgin yükselişe geçmesinin ekonominin potansiyel büyümesinin üzerinde seyrettiğini gösteren bir diğer veri olduğuna dikkati çekerek, "Veride gözlenen kötüleşmede, dış ticaret ile birincil gelir dengesinin geçen yıldan yüksek açık vermesi ana etken olurken, hizmetler dengesinin bu yıl yüksek fazla vermesi kötüleşmeyi sınırladı. Cari dengenin enerji ithalatında artışa karşılık, altın ticaretindeki lehte baz etkisi ve büyümedeki olası yavaşlama ile 2018 yılı sonunda 52 milyar dolar açık vermesini beklemekteyiz, ancak riskler yukarı yöndedir." diye konuştu.
"Petrol fiyatları açığı artırıcı etkide"
Geçen yıl cari açığı artıran faktörlerin başında gelen enerji ve altın ticaretindeki gelişmelerin 2018'de devam edip etmeyeceğinin kritik olacağına değinen Bürümcekçi, şunları ifade etti:
"Petrol fiyatlarının son dönemde yükselerek halen 55 dolar olan 2017 ortalamasının üzerinde seyretmesi cari açığı artırıcı etkide bulunmaya devam edecektir. Altın ticaretinde ise geçen yıl 10 milyar dolar açık vermemiz, altın ithalatı geçen yıl gibi devam etmeyecekse, lehte baz etkisi oluşturabilir. Ayrıca, ocak-şubat dönemi verilerinden görüldüğü kadarıyla yıla güçlü bir giriş yapan ekonomik aktivitenin bir yavaşlama gösterip göstermeyeceği ve gösterecekse bunun ne boyutta olacağı da kritik belirleyici olacaktır. Buna karşılık, pozitif bir faktör olarak, AB pazarı ve genel olarak küresel çapta büyümenin güçlenmesi ihracat açısından ümit vericidir. Ayrıca, turizm gelirlerinin, turist sayısının artış eğilimini korumasıyla toparlanma göstermeye devam edeceği beklenmelidir."
"Cari açıktaki artış sürdürülebilirliği gündemde tutuyor"
Halk Yatırım Araştırma Direktör Banu Kıvcı Tokalı da yıllık cari açıktaki hızlanmanın ilk çeyrek boyunca devam edebileceğini kaydetti.
Tokalı, yılın ilk çeyreğinde yıllık açıktaki genişlemenin devam etmesini ve 55 milyar dolar civarına yükselmesini beklediklerini aktararak, ancak baz etkisinin azalan olumsuz etkisiyle yıl sonuna ait 48 milyar dolar düzeyindeki açık tahminlerini koruduklarını bildirdi.
Yıllık cari açıktaki hızlanmada altın ve petrol ithalatının önemli etkisinin bulunduğuna, altın ve enerji dışı çekirdek açıkta da artışın devam ettiğine dikkati çeken Tokalı, "Geçen yılın ağustos sonunda pozitif bölgeye geçen 12 aylık kümülatif bazda çekirdek cari denge, 2018'in ocak sonunda 5,9 milyar dolarlık açığa işaret ediyor, ancak yine de Ocak 2017 sonundaki 10,7 milyar dolarlık açık düzeyine göre daha ılımlı kalıyor." değerlendirmesinde bulundu.
Tokalı, cari açıktaki artışın dış denge sürdürülebilirliğini de gündemde tuttuğundan bahsederek, "Buna karşın, gelişen ülkelere yönelik risk iştahının belirsizliklerle birlikte sürmesinin, açık finansmanı açısından riskleri dengelediğini düşünebiliriz. Petrol fiyatlarının ılımlı kalmaya devam etmesi ve altın ithalatında şubatta beklenen yavaşlama da cari açıktaki ivmelenmenin daha dengeli gelişmesi açısından rahatlatıcı unsurlar olarak görülebilir." ifadelerini kullandı.