Borsalarda 4 trilyon dolarlık kayıp şoku

ABD hisse senedi piyasalarında yaşanan sert düşüş küresel ölçekte 4 trilyon dolarlık bir kayba yol açtı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

EVRİM KÜÇÜK

Piyasalarda dünün en çok sorulan sorusu “Dünya borsalarında küresel kriz sonrası kesintisiz devam eden tırmanışın sonu mu geliyor” oldu.

ABD borsalarında cuma günü başlayan sert gerileme küresel hisse senedi piyasalarına yayılıyor. Dow Jones Endeksi bir günde yüzde 4.60 değer kaybederken, Japonya’da yüzde 6, diğer Asya borsalarında yüzde 4 düşüş gerçekleşti. Gelişmekte olan ülkelerdeki kayıp yüzde 3’ün üzerine çıktı. Avrupa borsaları 6 ayın en düşük seviyesine indi. Borsa yatırımcılarının satışa geçmesinin temel nedeni ise ABD’de tüketici fiyatları ve ücretlerdeki artışa işaret eden verilerin faizde hızlı artış endişesi doğurması oldu. Bu durumun likiditeyi azaltacağını düşünen yatırımcılar hisse satışına geçtiler.

Geçtiğimiz yazdan bu yana yatırımcılar güçlü ekonomik büyüme, şirket bilançolarındaki iyileşme ve istikrarlı seyreden enflasyona göre pozisyon alıyorlardı. Ancak rüzgarın yönü değişti. ABD'de ücretlerin 2009 yılından bu yana en hızlı artışına işaret eden veri ABD tahvillerinin faizinde sert bir yükselişe neden olarak borsalardaki satışın pimini çekti. Tahvil faizindeki artış yüksek enflasyon alarmının çalmasına neden oldu. Bu da teknik olarak faizlerin yükselmesi ve özellikle gelişmekte olan piyasalara para akışının azalabileceği anlamına geliyor. Merkez bankalarının kriz tedbirleri sonucu likidite bolluğunun azalması piyasalarda sancı doğurabilir.

Volatilite zirve yaptı

Bu beklentiler Wall Street'te oynaklığı bir anda artırdı. CBOE Volatilite Endeksi büyük bir sıçrama yaparak 2015 yılının Ağustos ayından bu yana ilk kez 50 seviyesinin üzerine çıktı. ABD'de yüzde 2.89’a kadar yükselen 10 yıl vadeli tahvil faizleri ve birbirini tetikleyen satışlarla Dow Jones endeksi puan bazında tüm zamanların, yüzdesel olarak ise 2011'den bu yana en sert düşüşünü gerçekleştirdi. ABD piyasalarında etkili olan satışlar Asya ve Avrupa piyasalarına taşındı. Japonya hariç Asya yüzde 3.5, başlıca Avrupa borsaları yüzde 2'den fazla düştü. MSCI Asya Pasifik Endeksi yüzde 3.4 ile 19 ayı aşkın sürenin en büyük düşüşünü göstererek yaklaşık altı haftanın en düşük seviyesine indi. İngiltere'de FTSE 100 Endeksi yüzde 1.9 ile yaklaşık 10 ayın en büyük düşüşünü göstererek kayıplarını altıncı güne taşıdı. MSCI Gelişen Piyasa Endeksi yüzde 3'den fazla gerileyerek 15 ayın en büyük düşüşünü göstererek yaklaşık beş haftanın en düşük seviyesine indi. Bu satış dalgasıyla, borsalar geçtiğimiz hafta ulaştığı tüm zamanların en yüksek değerinin 4 trilyon dolar altına indi. Çıkışa yönelen yatırımcı parasını altın ve Avrupa'daki tahvillere park etti. Spot altın fiyatı yüzde 0.3 artarak 1,343 dolar/ons oldu. Euro Bölgesi tahvil getirileri 5-6 puan düşerken, Almanya'nın 10 yılık tahvilinin getirisi son iki ayın en büyük günlük düşüşüyle yüzde 0.671'e indi.

ABD borsaları dün, kayıpları telafi etmek üzere güne başladı Ancak, kayıpların etkisiyle düşüşle açıldı. Dow Jones yüzde 1.8 düşerken S&P 500 Endeksi yüzde 1.6, Nasdaq Endeksi yüzde 1.4 düşüşle güne başladı, ardından kaybını telafi ederek yüzde 0.1 yükseldi.

Normalleşme hareketi olabilir

Analistler, borsaların 2016'dan bu yana önemli bir düzeltme hareketi yapmadan yükseliş trendi içinde hareket ettiğini belirterek, şu an yaşanmakta olan düzeltmenin devam edebileceği uyarısı yapıyor. Düşüşlerin arkasında faiz artırım endişelerinin yanı sıra ABD'de siyasi açıdan yaşanan olumsuz gelişmelerin de yattığını belirten analistler, vadeli işlemlerin düşüş eğiliminin devamını gösterdiğini söylüyor. Ancak bu, analistlere göre, bir normalleşme hareketi. Uzmanlar, "ABD 10 yıllık faizleri yukarı giderken borsalar da yukarı gidiyordu, bu normal değildi. Son hareketler, bunun normale dönüşüne işaret ediyor. Faizi destekleyen veriler borsaları geri çekti, piyasalarda normalleşme oldu" yorumu yapıyor. Bu arada, eklenen düzeltme hareketinin sert olmasını algoritmik işlemlerin birbirini tetiklemesine bağlanıyor.

Fed'i etkileyecek boyutta değil

Goldman Sachs başekonomisti Jan Hatzius, hisse senedi piyasalarındaki çöküşün henüz küresel büyümeyi etkileyecek veya Fed'in faiz artırma planlarını suya düşürecek kadar olmadığını belirtti.

Bu konularda ilginizi çekebilir