Borsada yabancılar alıma geçti

Yabancı yatırımcılar Borsa İstanbul'da altı haftalık satışın ardından bu hafta alışa geçti ve Borsa İstanbul 100 endeksini 80 bin puan sınırına taşıdı

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Borsa İstanbul verilerinden derlenilen bilgilere göre yabancı yatırımcıların takas oranı, eylül ayı başından bu yana devam eden düşüş trendinin bu hafta sonlanmasıyla yükselişe geçti. 

Yabancı yatırımcıların takas toplamındaki oranı eylül ayının ilk haftasında yüzde 64,23 seviyesinden düşmeye başlayarak önceki hafta yüzde 62,56'ya kadar geriledi. Yabancıların oranı bu hafta etkili olan alışlarla yükselişe geçerek yüzde 63,2'ye kadar çıktı.

ABD Merkez Bankası (Fed) üyelerinin parasal genişlemeden çıkış ve faizlerin artırım sürecine ilişkin birbirinden çok farklı açıklamaları küresel piyasalarda volatiliteyi artırırken, Avrupa'da beklentilerden iyi gelen makroekonomik veriler, dolar endeksinin artan risk iştahı ile düşüşe geçmesi  ve yurt içinde Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) attığı son adımların yatırımcıların ekonomi politikasına olan güvenini artırması TL varlıklarına ilginin yükselmesini sağladı.

Yabancı yatırımcıların geçen hafta özellikle ulaştırma ve banka hisselerinde güçlü bir şekilde net alış tarafında olduklarının tahmin edildiğini belirten analistler, bununla birlikte özellikle çarşamba ve perşembe günü alımların genele  yayılmasının Borsa İstanbul 100 (BIST 100) endeksini güçlü direnç konumunda olan 80.000 puan sınırına kadar taşıdığını kaydediyor.

"Yurt içinde siyasi ve ekonomik politikasına ilişkin gelişmeler pozitif havayı destekliyor"

Saxo Capital Strateji Uzmanı Cüneyt Paksoy yaptığı değerlendirmede, Türkiye'de pozitif havanın iki haftadır güçlendiğini belirtti.

Paksoy, "Yurt içinde; kredi derecelendirme kuruluşu Fitch'in değerlendirmesi, TBMM'de çıkarılan tezkere ile siyasi tarafta müttefiklerimiz ile tekrar yakınlaşmanın öne çıkması, gelen son enflasyon ve cari açık verisinin beklentilerden iyi olması, TCMB'nin faizleri değiştirmemesi ve aldığı kararlar ile sıkı para politikasını sürdürme kararlılığını ortaya koyması pozitif havayı güçlendirdi" diye konuştu.

Yurt içindeki olumlu gelişmelerin ve verilerin yanında yurt dışında Fed'in ekim toplantısında faiz artırımı konusunda bir süre daha güvercin tarafta kalması ile ABD borsaları önderliğinde görece pozitif havanın etkili olmasının TL varlıklarını desteklediğini ifade eden Paksoy, "Şimdilik belirgin stres, dolar endeksinin hala 85.00-86.00 aralığında olması gösterilebilir. Haftaya gerçekleştirilecek Fed toplantısında şahin bir tavır çıkmazsa kısa düzeltmelerle bu pozitif havanın devamı mümkün görünüyor" dedi.

Paksoy, Fed'in olası bir şahin çıkışının yani faiz artırımı ile tarih verecek ya da tarihi öne çekecek bir açıklamasının fiyatların içinde olmadığına dikkati çekerek, bu anlamda Fed toplantısının çok önemli bir dönemeç olacağını, piyasaların yakın vadede gündeminde Ebola salgını ile ilgili gelişmeler, jeopolitik risk gündemi, Avrupa'dan gelecek haberler ve özellikle banka stres testi sonuçları ile Çin verilerinin bulunacağını kaydetti.

"Türkiye'nin hikayesi yeni baştan yazılıyor"

Turkish Yatırım Araştırma Bölüm Başkanı Baki Atılal ise piyasalarda hikayenin petrol ile baştan yazıldığını belirterek, "IMF'nin başta Avrupa olmak üzere küresel büyüme tahminini her toplantısında aşağı çekmesi, ABD ve Libya'da petrol üretimi artışları, Çin'de büyümedeki yavaşlama, emtia fiyatlarının ciddi geri çekilmesine ve  Brent petrolün fiyatının 80 dolarlara kadar gerilemesine neden oldu" dedi.

Petrol fiyatlarındaki gerileme, Dünya Enerji Konseyi'nin 2015 Brent petrol öngörüsünü yetersiz talepten ötürü aşağı çekmesi ve OPEC'in arzı kısma yönünde adım atmamasına işaret eden Atılal, düşen petrol fiyatlarının yükseleceğine ilişkin beklentilerin zayıflamasının Türkiye'nin 2015 hikayesinin yeni baştan yazılmasını sağladığını belirtti. Atılal, değerlendirmesini şöyle sürdürdü:

"Brent petrolün varil fiyatının 115 dolardan 85 dolara gerilemesi ve bu seviyelerde kalması cari açığı 45 milyar dolar seviyesinde kalmasını sağlar, ABD'de enflasyonun çok hızlı artmayacağı beklentisi, 10 yıllık tahvil faizinin yatay seyri, ECB'nin parasal genişlemeye hazırlanması da küresel düşük faiz ortamının devam etmesi anlamına gelir."

"TCMB'nin son kararları kredibilitesini artırdı"

Baki Atılal, gerileyen cari açık, enflasyon beklentilerinde 100 - 150 baz puanlık düşüş ve bir de bu durumun büyümeye minimum yüzde 0,5'lik katkısı göz önüne alındığında Türkiye'nin 2015 hikayesinin şekillendiğini belirterek,  TCMB'nin son kararları, söylemleri ve faizlerde değişiklik yapmamasının da kredibiletisinin artmasına neden olduğunu ve bunun yabancıların ilgisini artırdığını söyledi.

 Bundan sonraki süreçte piyasalar için ana belirleyici etmenin yine Fed olacağına dikkati çeken Atılal, yeni haftada Fed toplantısının, bankacılık stres testi sonuçlarının ardından açıklanması beklenen ECB’nin varlık alım tutarı açıklaması, Ebola salgınına ilişkin gelişmelerin izleneceğini ifade etti.

Atılal, teknik olarak ise BIST 100 endeksinin sırasıyla 80,500- 81,000 ve 82.500 dirençlerinin yeni hedefleri olabileceğini 77,500 seviyesinin ise destek olarak izleneceği öngörüsünü aktardı. 

Bu konularda ilginizi çekebilir