New York borsası yükselişle kapandı
New York borsası, beklenenden iyi gelen istihdam verileri ve bölgesel bankaların hisselerindeki toparlanma sonrası haftanın son işlem gününü yükselişle tamamladı.
Kapanışta Dow Jones endeksi 500 puanın üzerinde değer kazandı ve yüzde 1,65 artışla 33.674,38 puana yükseldi.
S&P 500 endeksi yüzde 1,85 artarak 4.136,25 puana ve Nasdaq endeksi yüzde 2,25 kazançla 12.235,41 puana çıktı.
ABD'de beklenenden güçlü gelen istihdam verilerinin resesyon endişelerini hafifletmesi ve bankacılık hisselerindeki toparlanmanın etkisiyle pay piyasalarında haftanın son işlem gününde pozitif seyir izlendi.
ABD Çalışma Bakanlığının bugün açıkladığı veriler, ülkede tarım dışı istihdamın nisanda beklenenden fazla arttığını ve işsizlik oranının tarihi düşük seviyelerine yakın seyrettiğini gösterdi.
Buna göre, ABD'de tarım dışı istihdam nisanda 253 bin kişi artarak beklentileri aşarken, işsizlik oranı yüzde 3,5'ten 3,4'e indi.
Aynı dönemde ABD Merkez Bankasının (Fed) dikkatle izlediği ortalama saatlik kazanç ise yüzde 0,5 artarak 33,36 dolara tırmandı. Piyasa beklentileri, ortalama saatlik kazancın söz konusu dönemde yüzde 0,3 artması yönündeydi.
Dün sert düşüş kaydedilen bölgesel bankaların hisseleri bugün artışa geçti. PacWest'in hisseleri yüzde 82'ye yakın değer kazanırken, Western Alliance'ın hisseleri yüzde 49'un üzerinde yükseldi.
JPMorgan'ın Western Alliance, Zions Bank and Comerica'nın hisselerinin açığa satış nedeniyle önemli ölçüde yanlış fiyatlandırıldığına ilişkin raporunun söz konusu toparlanmada etkili olduğu belirtildi.
Fed para politikası kararlarının ve istihdam verilerinin ardından banka yetkililerinin açıklamaları da takip edilirken, St Louis Fed Başkanı James Bullard, bu hafta 25 baz puanlık faiz artırımını desteklediğini belirtti.
Ülke ekonomisinin hala yumuşak bir iniş gerçekleştirebileceğini düşündüğünü aktaran Bullard, temel beklentisinin yavaş büyüme ve düşen enflasyon olduğunu kaydetti.
Bullard, istihdam verilerinin beklenenden güçlü geldiğine işaret ederek, iş gücü piyasasının çok sıkı olduğunu ve gevşemesinin zaman alacağını ifade etti.
Para politikasının tek başına ABD'yi resesyona sokacağını düşünmediğini vurgulayan Bullard, Federal Açık Piyasa Komitesi’nin (FOMC) yeterince kısıtlayıcı olma alanında olduğunu düşündüğünü bildirdi.
ABD'de borç limiti çıkmazına ilişkin tartışmalar sürerken, ülke basınında çıkan haberlerde, Beyaz Saray'ın borç limitinin kısa vadeli olarak yükseltilmesini değerlendirdiği aktarıldı.
Öte yandan Bloomberg'teki haberde, ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonunun (SEC) First Republic Bank yöneticilerinin bankaya el konmadan ve JPMorgan Chase'e satılmadan önceki işlemlerini incelediği bilgisi verildi.