Borsada yabancı yatırımcı oranı rekor düşük seviyede

Borsa İstanbul’da son 20 yılın 10’unda satış, 10’unda alış tarafında olan yabancı yatırımcı oranı tarihi düşük seviyelere geldi. Uzmanlar, özellikle 2018 yılından bu yana geçen 5 yılda sürekli satış tarafında yer alan yabancı yatırımcının Türk hisselerine azalan ilgisini, ekonomi politikalarındaki değişikliğe ve ‘yatırım yapılabilir’ notun kaybedilmesine bağlıyor.

Haber Merkezi
YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Birol BOZKURT

Borsa İstanbul’da yaban­cı yatırımcı oranı tari­hi düşük seviyelere ge­riledi. Borsada 2000’li yılların başından bu yana yüzde 50’le­rin üzerinde yer alan yabancı oranı son yıllarda hızlı bir dü­şüş trendine girerek yüzde 30 düzeyinin altına indi.

Borsa İstanbul’un peş peşe rekorlar kırdığı bir dönemde yabancıların son 5 yıldır satış tarafında yer aldığı görülürken yerli yatırımcı sayısının 5 mil­yona yaklaştığı bu dönemde ya­bancı yatırımcı sayısı, toplam icinde yüzde 1’lere kadar geri­ledi.

Uzmanlara göre 2018 yılından bu yana sadece satış tarafında yer alan yabancının çıkışında iki faktör ön plana çıkıyor. Ekonomi politikalarında yaşanan keskin değişim ve Türkiye’nin yatırım yapılabilir notunu kaybetmesi...

Yabancılar 2003 yılında Ak Parti’nin iktidarının ilk yılında 1 milyar 9 milyon dolarlık net alım yapmışlardı. Sonra takip eden 5 yılda sadece alım tara­fında yer alan yabancı yatırım­cı küresel kriz yılı 2008’e ka­dar alım tercihini değiştirmedi. 2008 yılında 2 milyar 988 mil­yon dolarlık hisse satışı yapan yabancı yatırımcı sonrasında­ki 3 yıl yeniden alıma döndü. Yabancı yatırımcılar 2011’de 1 milyar 974 milyon ve 2013 yı­lında 399 milyon dolarlık satış gerçekleştirdi. 2015’te 2 milyar 524 milyon dolarlık hisse satışı yapan yabancı yatırımcı. 2018 yılından sonraki 5 yılın hepsin­de satış tarafında yer aldı. Bu 5 yılda toplamda 13 milyar 232 milyon liralık hisse satışı yaptı.

Takas oranı tarihi dipte

2003-2012 yıllarında 3 bü­yük kredi derecelendirme kuru­luşunun Türkiye’nin ülke kre­di notlarını yükseltmesi ve 2012 ile 2013 yıllarında notun “yatı­rım yapılabilir” seviyenin üzeri­ne yükseltilmesiyle birlikte ül­keye bu dönemde yoğun şekilde yabancı yatırımcı girişi olmuş­tu. 2016 yılından sonra ülke kre­di notlarında indirimler gelir­ken borsada yabancı takas oranı 2020 yılı ortalarına kadar aynı seviyelerde kaldı.

Borsada yabancı yatırımcıla­rın 2012 sonunda yüzde 67 olan yabancı takas oranı 6 Nisan iti­barıyla yüzde 28,25 ile tarihi dip seviyeye geriledi. 2020 yılının ortalarına kadar yüzde 65 sevi­yelerinde bulunan bu oran, bu tarihten sonra sert gerileme kaydetti. 2020 yılı ortasına ka­dar yabancılar, dolaşımdaki his­se senetlerinin yaklaşık üçte iki­sine sahipken son verilere göre borsada yabancı sahipliği üçte birine indi.

Yabancının hisse tutma süresi 29 güne indi

2012-2020 yılları arasında ya­bancı takas oranı ortalama yüz­de 65 seviyelerinde kalsa da his­seyi elde tutma süresi önemli öl­çüde kısaldı.

TÜYİD verilerine göre, 2012 sonunda yabancıların hisseyi elde tutma süresi 389 gün iken, bu süre 2020 sonunda 74 güne ve 2022 sonunda 29 güne kadar geriledi. Son 10 yıllık süreçte ya­bancıların hisseyi elde tutma süresi 10’da birin de altına ge­rilerken yerli yatırımcılarda da yabancılardaki kadar olmasa da azalış görüldü. Yerli yatırımcı­ların 2012 sonunda 46 gün olan hisse tutma süresi 2022 sonun­da 27 güne geriledi.

Ülke notunun düşmesiyle yabancı da gitti

Borsa İstanbul’da yabancı ya­tırımcının son 5 yılda azalma­sının en önemli nedeninin Tür­kiye’nin yatırım yapılabilir ülke notunu kaybetmesi olarak gös­teren BLG Finansal Danışman­lık ve Eğitim Kurucusu Belgin Maviş, “Türkiye’nin yatırım ya­pılabilir ülke notunu arka arka­ya kaybetmesi ve görünümünün negatife dönmesi sıcak para ha­reketini terse çevirdi. Son 2 yıla baktığımızda yabancı oranı ta­rihin en düşük seviyeleri olan yüzde 28’lere kadar geriledi. Türkiye ekonomisine dair kay­gılar, Merkez Bankası uygula­maları enflasyon mu büyüme mi noktasında yol ayrımına gidil­miş olması yabancı yatırımcı­nın alışık olmadığı bir sistemin uygulanıyor olması Borsa İstan­bul’da yabancı ağırlığının azalt­mış olmasının nedenleri olarak sayılabilir” diye konuştu.

Yabancı seçimden sonra izle gör moduna geçecek

Seçimlerden sonra yabancı yatırımcının izle gör politika­sı izleyeceğini söyleyen Maviş, “Seçimlerden sonra olası deği­şimler sonrası borsaya yaban­cı para girişinin yaşanması za­man alacaktır. Kur, faiz ve enf­lasyon tarafındaki değişimler ve yeni ekonomi programının orta­ya konulmasını bekleyecekler­dir. Olası bir değişim söz konu­su olduğunda yabancı yatırım­cının ağırlığını görmemiz için eylül-ekim aylarını beklememiz gerekecektir” dedi.

Para ve maliye politikasını anlamakta zorlanıyor

Yabancı yatırımcının Türki­ye’nin son yıllarda devreye al­dığı para ve maliye politikaları­nı anlamakta zorlandığını söy­leyen Phillip Capital Yurt İçi Piyasalar Grup Başkanı Üze­yir Doğan, “Türkiye’de ve çev­resinde son yıllarda yaşanan siyasi ve jeopolitik gelişmeler ve bunlara bağlı olarak devre­ye alınmak zorunda kalınan pa­ra ve maliye politikalarını ya­bancı yatırımcı anlamakta zor­lanırken, bu dönemde kurlarda yaşanan yükselişler ve dönem dönem TL swap maliyetlerin­deki artışlar borsaya olan ya­bancı ilgisini de azalttı. Seçim sürecine girilmiş olması ve se­çime yönelik belirsizlikler de yabancının bu dönemde bor­saya yatırımını olumsuz etki­liyor. Son dönemde yabancı ta­kas oranında daha fazla düşüş yaşanmamasında kalan pozis­yonların çok daha uzun vadeli ya da stratejik portföyler oldu­ğunu düşünüyoruz.

Seçim gündemden kalkınca yabancı dönecektir

Seçimden sonra seçimlere yönelik tartışmalarının 2028’e kadar ortadan kalkacağına dik­kat çeken Doğan, “Seçim son­rası yönetim ve sistem tartış­maları ülke gündeminden bir dahaki Cumhurbaşkanlığı se­çiminin gerçekleşeceği 2028 yılına kadar düşecek olur ve ekonomik politikalar öncelik­lendirilecek olur ise oluşan ye­ni beklenti yabancı yatırımcı tarafında da karşılık bulabilir. Borsa İstanbul’un ve dolayısıy­la endeks içinde yer alan birçok hissenin gerek yurtdışı emsal­leri gerekse kendi tarihsel çar­panları ile kıyaslandığında ol­dukça ıskontolu olduğunu, baş­ka bir tabirle potansiyellerinin yüksek olduğunu düşünüyo­ruz. Seçim sonunda kur ve fa­iz tarafında daha öngörülebi­lir bir tablonun ortaya çıkması yabancı yatırımcının da bu po­tansiyelin peşine takılmasına neden olabilir” ifadelerini kul­landı.

Bu konularda ilginizi çekebilir