Borsa İstanbul'da gong kadın ve erkek eşitliği için çaldı
İstanbul'da Türkiye iş dünyası ve sermaye piyasalarının aktörleri BM'in "kadın - erkek eşitliği için Borsa Gongunun çalınması" töreninde buluştu.
Borsa İstanbul ev sahipliğinde Birleşmiş Milletler (BM) Toplumsal Cinsiyet Eşitliği ve Kadının Güçlenmesi Birimi (UN Women), UN Global Compact ve Sürdürülebilir Borsalar Girişimi iş birliğiyle kadın erkek eşitliği ve kadınların ekonomik hayatta güçlenmesi konularında farkındalık yaratmak amacıyla gong çalındı.
Törende konuşan Borsa İstanbul Genel Müdür Vekili Hüseyin Zafer, Türkiye'de kadın haklarının yoğun olarak gündeme geldiği bir dönemde düzenlenen bu organizasyonun çok daha anlam kazandığını belirterek, "2 Mart tarihi ile başlayan bu haftada (Dünya Kadınlar Günü) dünyanın birçok borsasında gonglar cinsiyet eşitliği ve kadınlarımızın özellikle iş hayatında hak ettiği noktaya gelmesi için çalıyor" diye konuştu.
2023 yılı için kendisine ekonomik ve sosyal alanda büyük hedefler belirleyen Türkiye'nin, iş hayatında fırsat eşitliğini sağlayacak, kadınların iş gücüne katılımını artıracak, şirketlerde en alt kademelerden, en üst seviye yöneticilere kadar her düzeyde kadınların varlığını güçlendirecek adımları atmak durumunda olduğunu ifade eden Zafer, şunları kaydetti:
"2014 yılı Kasım ayı verilerine göre, ülkemizde kadınların iş gücüne katılım oranı yüzde 30,5, istihdam içindeki payı ise sadece yüzde 26,6 düzeyindedir. Söz konusu istatistikler, ülkemizde ekonomik hayatta cinsiyet eşitliğini sağlamak noktasında daha hızlı hareket etmemiz gerektiğini göstermektedir. Bu noktadaki girişimlerimizle sosyal adaleti güvence altına almanın yanında Türkiye'nin ekonomik kalkınması için gerekli insan kaynağını da kazanmış olacağız. Unutulmamalıdır ki kadınlarımızın hak ettikleri şekilde yer almadıkları bir iş hayatı, sosyal yaşam ya da gelecek yarım kalmış olacaktır. Kamu sektörünün toplam istihdam içindeki payının sadece yüzde 13 olduğu düşünüldüğünde, Türkiye'de kadın erkek eşitliği konusunda özel sektöre, dolayısıyla şirketlerimize büyük sorumluluklar düştüğü açıkça görülmektedir."
Zafer, devlet eğitim politikalarının, çalışma hayatına yönelik kanunlar ve benzeri adımlarla ekonomik büyüme ve kalkınma için gerekli altyapıyı sunarken, şirketlerin de insan kaynakları politikaları ile Türkiye'de ekonomik hayatta cinsiyet eşitliğini ileri noktaya taşıyacak adımları atması gerektiğini söyledi.
Eğitim, çevre, sürdürülebilirlik ve sosyal sorumluluk gibi alanlarda gerçekleştirilen çalışmalara aktif olarak katılan Borsa İstanbul'un, kadınlar için fırsat eşitliğini öne çıkaran her projeye destek vermeye ve paydaşlarıyla işbirliğine devam edeceğini anlatan Zafer, şirketler ve yatırımcılar arasında farkındalığı arttıracak uygulamalara katkı sağlamayı da sürdüreceklerini dile getirdi.
"Borsa İstanbul'daki 11 şirketimizden 4'ünün yöneticiliğini kadınlar yapıyor"
Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı ve UN Global Compact Yönetim Kurulu Üyesi Güler Sabancı da Sabancı Topluluğu olarak Borsa İstanbul'da 11 şirketleri olduğunu, bunlardan ikisinin yönetim kurulu başkanlığını, ikisinin de genel müdürlüğünü kadınların yürüttüğünü söyledi.
11'e 4 şirket olarak bakınca ortalamalarının fena olmadığını belirten Sabancı, kendisine Avrupa'da bu oranın yüzde 2,8 olduğunun söylendiğini, dolayısıyla yalnızca Türkiye'de değil, Avrupa'da da bu konuda yürüyecek çok yolun olduğunu kaydetti.
Kadınların ekonomiye katılımının sadece bir insan hakları meselesi olmadığını aktaran Sabancı, "Bugün dünyada kadınları daha çok ekonomik hayata katarsak, yavaş büyüme trendine giren dünyanın daha hızlı büyüyeceğini hepimiz biliyoruz" dedi.
Yönetim kurullarında daha fazla kadın olan, çalışma hayatındaki ekiplerde daha fazla kadın olanların daha başarılı olduğunu vurgulayan Sabancı, "Bu konuda araştırmalar, bizlerin hissiyatını doğruluyor. Burada bulunan iş dünyasındaki kadınlara daha fazla çevrelerini genişletmek, daha kucaklayıcı olmalarını teşvik etmek istiyorum. UN Women ve Global Compact'i ilk imzalayanlardan olarak bu sayının artmasını istiyorum" şeklinde konuştu.
"Kadının iş gücüne katılım oranı Türkiye'de yüzde 30 civarında"
Global Compact Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı ve UN Global Compact Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Yılmaz Argüden ise kadınlarına eşit şartlarda çalışma imkanı sunmayan toplumların zenginleşmesinin mümkün olmadığını bildirdi.
Toplumdan yüzde 50'den fazlası kadın olan bir ülkede parlamentonun yüzde 14'ünün kadın olduğunu, bu oranın yerel yönetimlerde ise yüzde 2'nin altında olduğunu aktaran Argüden, kadın oranın iş verenlerde yüzde 8, CEO'larda ise yüzde 12 olduğunu, OECD'nin bu oran ile Türkiye'yi önde gelen ülkeler arasına koyduğunu dile getirdi.
Yönetim kurullarındaki kadın oranının ise yüzde 22 olduğunu vurgulayan Argüden, kadının iş gücüne katılım oranı dünyada yüzde 51 iken, Türkiye'de yüzde 30 civarında olduğunu belirterek, sözlerine şöyle devam etti:
"Dünyanın en büyük 16. ekonomisi olan Türkiye'nin bu konudaki performansı 142 ülke arasından 132. Buna rağmen toplumdaki satın alma kararlarının yüzde 70'i kadınlar tarafından veriliyor. Dolayısıyla kadınların gerek karar mekanizmalarına, gerek iş hayatına daha çok katarsak; o kadar daha refah düzeyimiz artacaktır. İş gücüne katılımda felaket durumda iken, yönetim kurullarına girmede ve CEO olmada hiç de fena bir durumda değil Türkiye aslında. Demek ki temel engel işe giriş."
Sürdürülebilirlik konusuna da değinen Argüden, bugün dünyada 45 trilyon dolarlık fonu yöneten yöneticilerin sürdürülebilir kalkınma hedeflerine dikkat etmeyen şirketlere yatırım yapmayacaklarını taahhüt altına aldığını sözlerine ekledi.
"Kadın erkek eşitliği 2030 yılında gerçekleşmiş olacak"
UN Women Avrupa ve Orta Asya Bölge Direktörü ve Türkiye Temsilcisi Ingibjörg Gisladottir, kadın erkek eşitliği için bütün dünyadaki borsalarda gong çalmak istediklerini ifade ederek, "Bu etkinliğin vereceği önemli mesaj hepimizi bir araya getirdi. Bugün kadınlar şirketlerin CEO'ları, bilim adamları, mühendisleri ve doktorları olabiliyor. Eskiden inanamayacağımız mevkilere geliyorlar ama yine de ekonomide kadınların eşit katılımı yok. Daima kadınlar iş yerinde ayrımcılığa uğruyorlar. Ancak, güvensiz düşük ücretli çalışma ortamları bulabiliyor" diye konuştu.
Gisladottir, ekonomik ve sosyal politikaların kadın erkek eşitliğini içine katması gerektiğini anlatarak, sözlerine şöyle devam etti:
"Türkiye'deki gerçek aslında biraz tuhaf. Son ILO çalışması küresel olarak Türkiye'de şirket yöneticisi açısından kadınların sayısının yüksek olduğunu gösteriyor. Bu oran yüzde 11,1, Norveç'te ise yüzde 13. Bu istatistik bize ümit veriyor. Çalışan kadın açısından Türkiye en düşük yüzdelere sahip ülkelerden biri. Bu da ülkenin gelişmesini, zenginliğini olumsuz etkiliyor. Eğer kadınlara da erkeklerle eşit düzeyde ücret verilirse o zaman dünyadaki büyük ekonomiler yüzde 9 ile yüzde 16 oranında daha da gelişecektir. Kadınların karar verme sürecine daha fazla katılması gerekir.
Çalışma yaşındaki kadınlar şirket gündeminde ön sırada olmalılar. Yönetim kurullarında daha çok kadın olan şirketlerin, kadın olmayan şirketlerden çok daha başarılı olduğunu görüyoruz. Türkiye'deki 26 şirket kadınları güçlendirme programına katılacaklarını söylediler. 18 yeni şirket daha bu projeyi imzalamak üzere aramızda. Türkiye'deki özel sektör kadınları güçlendirmek için fevkalede önemli kararlar alıyor. Kadınları bağlayan, aşağıya bastıran zincirlerin kırılması gerekir. Erkekler de bu mücadeleyi desteklemeli. BM 2030'u kadın erkek eşitliğine varma senesi ilan etti. Kadın erkek eşitliği 2030 yılında gerçekleşmiş olacak."
Birleşmiş Milletler Ticaret ve Kalkınma Konferansı (UNCTAD) Yatırım ve İşletmeler Direktörü ve UNCTAD Dünya Yatırım Raporu Genel Yayın Yönetmeni James Zhan ise BM kadın erkek eşitliği ilkesine önem verdiklerini belirterek, sürdürülebilir kalkınma için kadınların önemli olduğunu kaydetti.
Konuşmaların ardından bazı şirketlerin üst düzey yöneticileri, UN Women ile UN Global Compact tarafından ortaklaşa oluşturulan "Kadının Güçlenmesi Prensipleri"ni (WEPs) imzalayan 18 yeni şirket şöyle:
"Akfen, Anadolu Efes, Arkas Holding, Asut Fiberglass, Back-up, Bilim İlaç, Coca Cola İçecek, Gün Partners, Hürriyet Gazetecilik ve Matbaacılık AŞ, Kıymet-i Harbiye, Limak Yatırım AŞ, Memişoğlu Tarım Ürünleri - Tat Bakliyat, MLS Holding, Quattro Yönetim Danışmanlığı, Standart Gayrimenkul Değerleme Uygulamaları AŞ, TSKB, Yeşim Tekstil, Zorlu Holding."
Program aile fotoğrafının çekilmesi ile son erdi.