Borsa İstanbul'da 6 yılın en kötü ocak ayı
BIST 100 endeksi 2014'ün ilk ayında banka hisselerinde etkili olan satışlarla son 6 yılın en kötü ocak ayını geçirdi
İSTANBUL - Borsa İstanbul 100 (BIST 100) endeksi 2014 yılının ilk ayında özellikle endeksin lokomotifi görevini gören banka hisselerinde etkili olan satışlarla son 6 yılın en kötü ocak ayını geçirdi.
2014 yılına negatif başlayan Borsa İstanbul, ocak ayının ilk yarısında yatay bir seyir izledikten sonra ikinci yarıda Türk Lirası'nda değer kaybının artmasının etkisiyle düşüşe geçti. Ocak ayında aralık ayı kapanışına göre yüzde 8,77 oranında düşüş kaydeden BIST 100 endeksi, ocak ayı içinde 60.753,53 puan ile 24 Temmuz 2012 tarihinden beri gördüğü en düşük seviyeye geriledi. Endeksin ocak ayı performanslarına bakıldığında, bu seneki performansın 2008 yılı ocak ayında gerçekleştirdiği yüzde 23,12'lik düşüşten beri en kötü performans olduğu dikkati çekiyor.
Faiz artışıyla döviz kurları ile endeks korelasyonu bozuldu
Yıl başından bu yana genel olarak döviz kurlarındaki yükselişle ters orantılı bir korelasyonla hareket eden BIST 100 endeksi, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) güçlü faiz artırım kararının ardından döviz kurları ile korelasyonunun bozulduğu görüldü.
TCMB'nin 1 hafta vadeli repo faizini 550 baz puan artırarak yüzde 10'a yükseltmesi ve fonlamada bu oranın etkin olacağının anlaşılması ile döviz kurlarının yükselişi sınırlanırken, BIST 100 endeksi, yükselen faizlerin banka karlılıklarına ve büyüme üzerinde yaratacağı negatif etki nedeniyle hızlı bir şekilde değer kaybetti. Ocak ayı içinde aralık ayı kapanışına göre dolar karşısında bir ara yüzde 10'un üzerinde değer kaybeden TL, faiz artırım kararıyla toparladı ve Ocak ayını dolara karşı yüzde 5,4 oranında düşüşle tamamladı.
Banka hisseleri yaklaşık 5 yılın en düşüğüne geriledi
TCMB'nin faiz artırım kararına kadar gelişmekte olan piyasalar içinde yüzde 11 ile yılbaşına göre en fazla değer kaybeden para birimi olan TL, daha sonra kayıplarının büyük bir kısmını telafi ederek aylık bazda Arjantin pesosu, Güney Afrika randı, Rusya rublesi ve Macaristan forintinden daha iyi bir performans gösterdi.
Döviz kurlarının TCMB'nin faiz artırımının ardından hızlı yükseliş eğiliminin önüne geçilmesine karşın Borsa İstanbul'da banka hisseleri üzerinde güçlü satış baskıları oluştu. BIST Banka endeksi ocak ayında yüzde 12,7 oranında değer kaybederek, aylık bazda 2012 yılı mayıs ayından beri yaptığı en kötü kapanışı gerçekleştirdi. Dolar bazında bakıldığında ise bankacılık endeksinin 2009 yılı nisan ayından beri gördüğü en düşük seviyeye gerilemesi dikkati çekti.
[PAGE]"Seçimler kırılganlıkları artırıyor"
ALB Menkul Değerler Araştırma Müdürü Yeliz Karabulut, Borsa İstanbul'un ocak ayındaki performansına ilişkin AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.
Yeni yıla siyasi risk ve Fed'in parasal genişleme haberleri ile giren Türkiye'de Türk Lirası (TL) ve borsada şiddetli değer kayıpları görüldüğünü belirten Karabulut, kur artışını her zaman olumlu karşılayan ihracatçıların dahi kurdaki volatiliteden rahatsız olduğunu, döviz borcu olan şirketlerin yakınmalarının duyulduğunu söyledi.
TCMB tarafında ise en önemli olayın 28 Ocak tarihi gecesinde olağanüstü toplantı yaparak piyasa oyuncularının beklentisinin çok dışında bir faiz adımı atması olduğunu ve piyasa tarafından bu kararın olumlu karşılandığını belirten Karabulut, bu kararın dolar/TL'nin yukarı yönlü hareketini sınırladığını fakat Fed beklentisi ve döviz açığı olan şirketler tarafından bu durumun alım fırsatı olarak değerlendirildiğini kaydetti.
Karabulut, "Peki Kırılgan Beşli bizden farksız mıydı bu durumda? Kırılgan Beşli'nin tamamında bu sene seçimler var, dolayısıyla kırılganlık hepsinde artmış durumda" dedi.
"Endekste 58.500 ve 54.000 seviyeleri gündeme gelebilir"
Kurların ani artış göstermesinin yabancı portföylerin çıkışına engel olduğunu ve endekste kura bağlı satışların zayıf kaldığını aktaran Karabulut, dolar/TL'nin ani yükselişinin borsadaki yabancıların çıkışını engellediğini ifade etti.
BIST 100'ün teknik olarak 60.000 seviyesinin altına gevşemesi halinde satış baskısının sırası ile 58.500 ve 54.000 seviyesine kadar devam edebileceğini düşündüklerini kaydeden Karabulut, "Aralık ayında gerçekleşen politik risk algısının artması mart ayındaki seçime kadar dolar/TL'nin düşüşünde en büyük engel olarak gözükmektedir, zaten tarihsel olarak seçimler öncesinde TL'nin dolar karşısında değer kaybettiği gözlemlenmektedir. Siyasi tansiyon burada en büyük belirleyici olacaktır" dedi.