Bilançoda kur zararına karşılık sat-geri kirala formülü

UĞUR YILMAZ

Aralık ayından bu yana devam eden dövizdeki yukarı yönlü hareket, şirket bilançolarına kur farkı zararı olarak yansıması bekleniyor. Girdisi döviz, çıktısı TL olan şirketlerde kur zararının kaçınılmaz göründüğü konjonktürde, BurganLeasing Genel Müdürü Dr. Cüneyt Akpınar, ‘sat-geri kirala’ leasinginin bilançolarda kurtarıcı etki yapabileceğini söylüyor.  Şirket varlığına kayıtlı taşınmazlar yıllar içinde değerlenmesine rağmen, bunu bilançoya yansıtmak kolay değil. Yasal prosedür başlatılması, oluşan gelir üzerinden vergi, işlemler üzerinden ise harç ödenmesi gerekiyor. ‘Sat-geri kirala’ leasinginde ise 2013 yılı sonbaharında getirilen düzenleme sayesinde bu işlemlerin hiçbirine gerek kalmadan ekspertiz üzerinden yeniden değerleme yapılabiliyor. 

Uygulamanın atıl duran kaynakların ekonomiye kazandırılması için başlatıldığını söyleyen Akpınar “Önümüzdeki sene birçok firma kur farkı zararı yazacak. O farkı düzeltmek için sat-geri kirala çok önemli bir araç olacak. KDV sıfır, kurumlar vergisi sıfır, tapu harcı yüzde 8 olması gerekirken binde 4,5. Benim araştırdığım kadarıyla dünyanın hiçbir yerinde böyle bir avantaj yok. ” diye konuştu. Varlıklardaki değer artışı ile şirketlerin kredibilitesinin de artacağının altını çizen Akpınar, geçen yılın son ayında 70 milyon liralık sat-geri kirala işlemi yaptıklarını ve bu rakamın kalan 11 ayın toplamına denk olduğunu söyledi. Akpınar, ayrıca leasing kapsamına alınan yazılım sektöründeki 2 milyar dolarlık potansiyele de dikkat çekti. 

Yazılım şirketleri leasingin farkında değil

Türkiye’de ilk yazılım leasingi yapan şirket olduklarını belirten Cüneyt Akpınar, “30 milyar dolarlık yazılım sektörü 2012 sonunda kapsama alındı ancak şirketler bu gelişmeden haberdar değil. Çok yeni bir ürün olduğu için sınırlı bir hacmi var. Diğer şirketler bu konuya eğilirse daha hızlı bir büyüme görebilir. Sektörün hiç dokunulmamış 2 milyar dolarlık bir leasing hacmi olduğunu düşünüyoruz ve firmalar bu imkandan haberdar değil. Dolayısıyla oluşmuş bir talep yok, bu talebi bizim yaratmamız lazım” diye konuştu. Bir diğer öne çıkacak konuya dikkat çeken Akpınar” Operasyonel kiralama otomotiv sektöründe yaygın olarak yapılıyordu yeni yasayla finansal kiralama şirketleri de bu işi yapabilecek. Yakın zamanda yalnızca otomotivde değil,  iş makinelerinde, forkliftlerde, ofis ekipmanları, bilgisayarlar ve tıbbi cihazlarda da operasyonel kiralama yapılabilecek” dedi. 

Kriz senaryoları çıktığında maliyetlerimiz artıyor

Türkiye’de sektörün kısa vadeli finansmanla uzun vadeli yatırımları finanse ettiğini, dolayısıyla büyümenin sınırlı kaldığını belirten Akpınar, “Kriz senaryoları ortaya çıktığında maliyetleriniz çok hızlı yükseliyor. Bu nedenle sektör hızlı büyümüyor. Bu yıl bütçe oluştururken önümüzde 3 tane senaryo vardı. 3’ü arasında öyle farklar var ki, aynı insanlar mı yaptı bu çalışmayı dersiniz.  Bu yıl çok kötü bir kriz olmazsa sektör ülke ekonomisinden çok daha hızlı büyüyecek” şeklinde konuştu.

Burgan Leasing Pazarlama ve Satış Bölüm Başkanı Başak Bere ise geçtiğimiz yıl yüzde 93 büyüyen şirketin bu yıl hedefinin yüzde 50 olduğunu söyledi. Ana Hissedarın Burgan olmasıyla  şirketin büyük ivme kazandığını söyleyen Bere “28 Ocak 2013 itibariyle Eurobank Tekfen’den Burgan ortaklığına geçtik ve bölgesel olarak büyüdük. Büyümemizin arkasında yeni hissedarımız var” dedi.

Leasingle yolcu uçağı da alınıyor otel de

Yükselen döviz kurları ile birlikte tekstil ve turizm sektöründe hareketlilik görülebileceğini bildiren Akpınar, “Tekne sektöründe, bu yıl ciddi bir potansiyel olacak. Hem kişiye özel hem de turizm sektörüne hizmet veren teknelerde leasing potansiyeli yüksek. Ayrıca otel yatırımlarında leasing daha aktif kullanılmaya başlandı. Zincir hastaneler yatırımlarında leasing kullanıyorlar.   Sat-geri kirala ile yapılan AVM’ler var. Özel şirketler, uçak leasingi yapıyor. Yolcu uçaklarında ve kargo taşımacılığında da leasing yapılmaya başlandı” dedi.