BCH kredilerinde faiz %13’e dayandı

Derya ŞENGÜL

ANKARA - OSTİM bünyesindeki işadamlarının kurduğu ORSİAD’ın Başkanı Özcan Ülgener, son dönemlerde  bankaların devre sonlarında faiz tahsilatlarının yapıldığı ve hareketli kredi türü olarak nitelendirilen, kısa vadeli nakit ihtiyacını karşılamaya yönelik borçlu cari hesap (BCH) kredilerinde faizin yüzde 13’e dayandığını söyledi. Ülgener, BCH kredilerinde faizin yüzde 6’dan yüzde 10’a kadar yükseldiğini belirterek ağırlıklı olarak yüzde 9-11 bandında bankaların faiz verdiğini belirterek bazı firmalar için bu oranın da yüzde 12’yi aştığını kaydetti. Ülgener, eski uygulamada herkes kazanırken, bankaların birden karar değiştirmesini anlamadıklarını belirterek, rasyonel ekonominin reel ekonomiye savaş açtığını belirtti.

ORSİAD Başkanı Özcan Ülgener, yakın zamana kadar yüzde 6 faiz ile kullandırılan BCH kredilerinden herkes memnunken, oranın yüzde 10’a çıkarılmasını anlamakta zorluk çektiklerini söyledi. Ülke ekonomisine esnaflarla bankaların farklı yerlerden baktıklarını dile getiren Ülgener, “Sanki 2000’li yıllarda olduğu gibi paradan daha fazla para kazanma arzusuyla rasyonel ekonomi yine reel ekonomiye savaş açtı ama bu süreçten ben bankalarımızın daha fazla yıpranmadan vazgeçmelerini istiyorum” dedi. Bu süreçte bankaların risk almasını değil sadece kredi faizlerinde ülkenin gerçeklerini görmezden gelmemelerini istediklerini dile getiren Özcan Ülgener, “Konut ve otomobil kredisi yüzde birin altında ama KOBİ’ler yüksek faizlerle kredi kullanmak zorunda ki bu da hem mantığa hem de ticaretin doğasına aykırı” diye konuştu.

“Eşit şartlarda yabancı ürün kullanmak haksızlık”

Türkiye’nin öngörülen düzeyde büyümesinin milli sanayinin kalkınmasıyla olacağına dikkat çeken Özcan Ülgener, “Özellikleri, kalitesi, güvenlik standartları, teknik özellikleri, satış sonrası hizmetleri aynı ürünler arasından sadece yabancı markalı olanların kullanılması ülkemize yapılacak büyük bir haksızlıktır” diye konuştu.

Küreselleşmiş zengin ülkelerin kendi yerli mallarını kullanma ve ulusal çıkarları konusunda Türkiye’den daha bilinçli davrandığını dile getiren Ülgener, “Yerli üretimi desteklemenin paranın yurtiçinde kalması, yatırım ve istihdam artışı başta olmak üzere fiyat istikrarı sağlanması ile ücret artışına büyük katkı sağlayacağınıda bilmemiz gereklidir. Firmalarımızın üretim sayıları artacağı için maliyetlerindede düşüş olacaktır” dedi.

Ürettiklerini kendi ülkesinde satamayanların, başka ülkelere de satamayacağını belirten Ülgener, şunları söyledi: “İhracat yapabilmek için kendiülkenizden referans almanız gerekiyor. OSTİM ve İVEDİK sanayicileri olarak Türk malı ve Türkiye’de üretilen ürünlerin tüketilmesine yönelik bilinçlendirme gayreti sürekli olarak gündemde tutulması gerektiğini düşünüyoruz.”

ORSİAD olarak sanayinin daha da güçlenmesi için Ar-Ge ve inovasyon faaliyetlerine ağırlık verdiklerini belirten Özcan Ülgener, bu kapsamda üniversitelerde mevut işbirliklerini daha da ileriye taşıyacaklarını söyledi.

Ankara’nın sanayinin başkenti olması hedefine ulaşabilmesi için gerek OSTİM gerekse İvedik sanayicisinin yoğun çaba sarf ettiğini anlatan Ülgener, “Bu bağlamda, var olanı yenilemek, yeni teknolojiler geliştirmek, insan kaynaklarını daha verimli kullanmak, enerji verimliliğini en üst noktada değerlendirmek üst başlıklarında projeler geliştirmek için bilim insanlarımızla bir araya gelip araştırmalar yapmalıyız. OSTİM fiziki kapasite olarak her imkana sahipken, şimdi biz bunu üretim bantlarını daha da yenileyerek geliştirmeliyiz ve planlı programlı büyüme stratejileriyle daha da ileriye taşıyacağız” dedi.

Ülgener, 1999 yılında kurulan ORSİAD’ın üyelerinin sorunlarına bilimsel çözüm yolları geliştirme yanı sıra, yeni pazarların keşfedilmesi amacıyla yurtdışı iş seyahati düzenlenmesi görevini de yerine getirdiklerini bildirdi.