Bankacılıkta birinci sıraya 'İş' oturdu

Ece CEYHUN - Jülide Y. GÜRDAMAR

İSTANBUL - Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, İş Bankası'nın kredi hacminin bir yılda 27 milyar TL arttığına dikkat çekerek "Bir yılda 27 milyar liralık fark plasman orta ölçekli bir bankanın bütün kredilerinden büyüktür. 2011 yılında İş Bankası'na orta ölçekli bir banka ilave olmuştur. Bu 27 milyar liralık fark plasmanın yüzde 80'i de ticari kredidir" dedi.

Adnan Bali, İş Bankası'nın 3 büyük ildeki nakdi ticari kredi artışının sektördeki en yüksek kredi artış oranını ifade ettiğini de vurguladı. Bali, 3 büyük ilin dışındaki bütün Anadolu vilayetlerindeki kredi artışlarının da yüksek olduğunu anlatarak "62 ilde en fazla kredi kullandıran özel banka konumundayız" değerlendirmesinde bulundu.

Türkiye İş Bankası Genel Müdürü Adnan Bali, İstanbul'da İş Bankası ve DÜNYA Gazetesi işbirliği ile yapılan 'Değişen Dünyada Uyum ve Rekabet' temalı 28'inci İş'le Buluşmalar toplantısının açılışında konuştu.

Bali, İstanbul'un Türkiye ekonomisindeki ağırlığına atıfta bulunarak başladığı konuşmasında İş Bankası olarak kuruldukları ilk günden beri bankalarının İstanbul'un ekonomik hayatının bir parçası olduğunu ifade etti. Türkiye İş Bankası'nın özellikle son yıllarda ticari alanda farklı bir strateji izlediğine değinen Adnan Bali, reel sektörün değişik faaliyet konularında çok yaygın, daha derin, çok çeşitli ve etkili bir politika izlediklerini anlattı.

İş Bankası olarak 'sorunsuz büyüme' olarak özetlenebilecek bir strateji ile diye yola çıktıklarını anlatan Bali, şöyle konuştu: "Sorunsuz büyüme dediğimizde şu: Rakiplerimizden daha fazla büyüyeceğiz ama rakiplerimizden daha az soruna maruz kalacağız. Bu yolla bu strateji ile çıktığımız bu yolda 2011'de hem Türkiye'de hem İstanbul'da tanımlandığı gibi bir performans gösterdik. Rakiplerimizden fazla büyüdük ve rakiplerimizin çok daha altında soruna maruz kaldık."

İş Bankası'nın bugün sorunlu kredi oranının yüzde 2.1'e gerilediğini kaydeden Bali, tahsili gecikmiş kredi rasyosunun 2011 başında yüzde 3.6 olduğuna da işaret etti. Bali, bu gerilemenin kredi hacminin büyümesiyle oluşan oransal bir düşüş olmadığının da altını çizerek "Meslek erbaplığımızı gösterdiğimiz, muhataplarımıza değer yarattığımız ve mevcut portföyümüzden de tahsilatlar yapabildiğimiz için geriledi" dedi.

Aktif büyüklük açısından Türkiye'nin en büyük bankası haline geldi

Türkiye İş Bankası'nın hem İstanbul'da hem Türkiye genelinde kredi hacmini yüksek bir hamle ile büyüttüğünü ve kredilerde ağırlığın ticari kredilerde yani istihdam ve iş yaratan kredilerde olduğunu aktaran Bali, şu ifadeleri kullandı: "İstanbul'da nakdi kredilerimizi bir yılda 23.7 milyar TL'den yüzde 50 artışla 35.6 milyar TL'ye ulaştırdık. Bunun yüzde 81'i ticari kredilerdir. İstanbul'da nakdi ticari krediler 18.4 milyar TL ile başladık yıla ve yüzde 56 artırıp 28.7 milyar TL'ye ulaştırdık. Yine bu kentte kaynak toplamada 44.5 milyar TL'lik hacimle birinciyiz. İstanbul'a kullandırılan 35.6 milyar liralık kredilerimizin yüzde 81'i ticari kredilerdir. Bu nedenle yüzde 56 oranında ticari krediler arttırılabilmiştir."

Bu grafiği sadece İstanbul'da değil Türkiye'nin diğer illerinde de gerçekleştirdikleri yorumunda bulunan Adnan Bali, "En önemli vasıflarımızdan biri yaygınlığımız. 3 büyük ilimizdeki nakdi ticari kredi artışımız sektörde en yüksek kredi artış oranını ifade etmektedir. Ama bu 3 büyük ilin dışındaki bütün Anadolu vilayetlerindeki artışımızda yine bunun üzerindedir.

Anadolu'nun da her tarafına yaygınlaşan müşteriye değen bir kredi performansımız var. 62 ilde en fazla kredi kullandıran özel banka konumundayız. Aktiflerimiz bu kredi performansı ile 2010 yılında başladığımız düzeyden yüzde 23 oranında artışla 161.6 milyar TL seviyesine ulaştı. Bu büyüklük Türkiye'nin en büyük bankası olmayı ifade ediyor. Fakat bu büyüklükleri çok fazla önemsemiyoruz. Daha çok kalitesine daha çok muhteviyatına ilişkin sorunsuzluğu ile size ve muhataplarınıza sorun yaratmamaya yine aynı zamanda sürdürülebilirliğe bakarak performansımızı değerlendiriyoruz" ifadesini kullandı.

Tek sırrımız gel-geç kazançlara göre değil uzun vadeye bakarak iş yapıyoruz

Bu büyümenin arkasında müşteriye yakınlaşma, değer yaratma anlayışının olduğunu da aktaran Bali, "Bütün bunların sırrı ne diyecek olursanız çok büyük bir sırrı yok. Kısa vadeli gel-geç kazançlara göre değil uzun vadeli işbirliğine göre iyi günü kötü günü gözeterek bunu yapmaya çalışıyoruz. Tek sırrımız bu. Farklı ekonomik konjonktürlerde değişik tavırlar sergilemiyoruz, müşterilerimizi şaşırtmıyoruz" şeklinde konuştu.

Sanayi ve ticareti sonuna kadar desteklemeye devam edeceğiz

Adnan Bali, sanayiyi ve ticareti sonuna kadar desteklemeye devam edeceklerini de vurguladığı konuşmasında "Daralan rating farklarını dikkate aldığımızda önümüzdeki dönemin hem müteşebbisler hem de finans sektörü için çok daha uygun kaynak imkanları, çok daha uygun aktif yaratma imkanları ve erişilebilirlik sağlayacağını düşünüyorum. Bu dinamik ve esnek üretim yapısına değindiğimizde aklınıza mutlaka katma değer gelmeli.

Faaliyette bulunmak üretmek anlamına gelmiyor, üretmek mutlaka değer yaratmak katma değer yaratmak anlamına gelmiyor. Dolayısıyla meşgul olmanız da iş sahibi olmanız anlamına gelmez. Dolayısıyla size ve muhataplarınıza katma değer yaratacak bir zincirin parçası olabilmek. Biz bu süreçte üstümüze düşeni yapmaya öteden beri hazırız. Bundan sonra da hazır olmaya devam edeceğiz. Sanayi ve ticareti desteklemeye sonuna kadar devam edeceğiz. Tüm faaliyetlerinizi desteklemek için İş Bankası tam bir taahhütle hazırdır" açıklamasında bulundu.