Banka kârları bu yıl yüzde 10 2014’te ise yüzde 20 düşer
Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Nafiz Karadere, bankacılık sektöründeki gelişmeleri ve KOBİ bankacılığında gelinen son durumu anlattı.
Ece CEYHUN / Ela KARASU
IĞDIR- Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Nafiz Karadere bankaları önümüzdeki dönemde kârlılık sorununun beklediğine inanıyor. Karadere, “2014’te sektörün gündeminde kârlılık olacak. 31 Aralık 2013 kârlarında yüzde 10, 2014 kârlarında ise yüzde 20 düşüş olacağını düşünüyorum” dedi. Bankacılık sektöründe karlılık azalışında otoritenin yeni düzenlemelerinin etkisinin sınırlı olacağını öngören Karadere, kârlılığın azalmasında en önemli faktörün hem yurtdışı fonlama hem de mevduat tarafında artan maliyetlerin etkisinin yüksek olacağını anlattı.
Fonlama maliyetleri çok ciddi yükseldi
Garanti Anadolu Sohbetleri’nin son durağı Iğdır oldu. Iğdır’da toplantı öncesinde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Karadere, “Bankacılık sektörü bilançolarında tüketici ve konut kredilerinin ağırlığı giderek artıyor. Kimi bankanın bilançosunda yüzde 20, kimininkinde konut ve tüketici kredilerinin ağırlığı yüzde 40-60 düzeylerine geldi. Mevduat faizleri artıyor fakat bu artışı aynı oranda kredi tarafına yansıtamıyorsunuz. Para yüzde 20 devalüe olur, faizler de bir anda artarsa ve siz de bunu bilançonuzun yüzde 40’ındaki kredilere yansıtamadığınızda çok ciddi yara alırsınız. Bankacılık sektörünün en önemli sorunu fonlama maliyetinin ciddi yükselmiş olması ve aynı oranda kredilere yansıtamamış olması” diye konuştu. Nafiz Karadere yurtdışından sağladıkları birçok kaynağın da değişken faizli olduğu bilgisini verdi.
Şimdi kredi faizlerinde bir durulma var
Mayıs ayında ABD Merkez Bankası FED’in tahvil alımını azaltma beklentileri nedeniyle faizlerde çok ciddi artış olduğunu belirten Karadere, “Mevduat bazında baktığınızda yüzde 7’den yüzde 9.5’lara geldi. Bu da yüzde 30’luk bir maliyet artışı demek. Faiz oranları yüzde 7 olduğunda yüzde 9.5’larla KOBİ’lere verdiğimiz krediler vardı. Hazirandan bu yana ortalaması yüzde 12.5’lara geldi” dedi.
Şu anda maliyet artışında bir durulma olduğunu vurgulayan Karadere, bunun memnuniyet verici olduğunu belirterek şöyle devam etti: “Kısa vadede faizler yukarı gözükmüyor. Ancak orta vadede FED’in kararına bağlı olarak tekrar faizler yukarı dönebilir. Bizi enflasyonun ve faizin çok düşük seyredeceği yıllar gözükmüyor gibi geliyor.”
İç piyasada vadeler 1 yıla kadar uzadı
KOBİ’lerde ciro artışı görmediklerini, iç piyasada vadelerin 1 yıla kadar uzadığını belirten Karadere, “KOBİ’ler aldığı krediyi ödemekte zorlanıyor” dedi. İçeride tüketimin ve kamu harcamalarının arttığını vurgulayan Karadere, buna karşın yatırımların artmadığını işaret etti. Olan yatırımların köprü ve havalimanı gibi çok büyük yatırımlar olduğuna dikkat çeken Karadere, KOBİ’lerin, özel sektörün yatırım kredisi talebinin artmadığının altını çizdi. Tahsili gecikmiş alacaklarda da mayıstan bu yana yüzde 10’luk bir artış olduğunu söyleyen Karadere, “Genel kredilerde tahsili gecikmiş kredi oranı yüzde 2.47. Bu oran Garanti’de yüzde 1.96, KOBİ’lerde ise tahsili gecikmiş alacak rasyosu yüzde 2.7, Garanti’de ise yüzde 2.6” diye konuştu.
KOBİ kredilerine dayalı VDMK ihracına bakıyoruz
Yükselen faiz ortamında Türk bankalarının yurtdışı borçlanma maliyetlerinde artış olacağını ifade eden Nafiz Karadere, bankaların sendikasyonları çevirmede bir sıkıntı yaşamayacağını ancak eskisi kadar yüksek oranlı borç çevirmelerin olmayacağını söyledi. Karadere, yurtdışı kaynak imkanlarının daralması nedeniyle bankaların yeni kaynak arayışlarına gireceğine işaret ederek, “Örneğin, biz de Garanti olarak KOBİ kredileri alacaklarına dayalı VDMK gibi alternatif fonlama imkanlarına bakıyoruz” dedi.
Banka kredisi ile Paris’e gitme dönemi biter
Nafiz Karadere, 2014’te sektörde rekabetin nasıl şekilleneceği konusunda ise şu değerlendirmeyi yaptı: “BDDK’nın kredi genel karşılık oranlarındaki düzenlemesi ile zaten rotamız belli. İhracat kredilerinde karşılık oranı yüzde sıfıra çekilirken KOBİ kredilerinde yüzde 50’ye indirildi. Tüketici kredilerinde ise iki kat arttı. Bu da aslında bize bankacılıktaki rotayı veriyor. Bankalar tüketici kredileri vermeye devam edecek ama maliyet artacak. Faiz düştü diye haddinden fazla borçlanan tüketiciler var. Örneğin, bugüne kadar hep yurtiçinde tatil yapan bir çok insan faizler düşük diye bankadan kredi çekip Paris’e tatile gitmeye başladı. Bu tip kredi kullanımları kesilecek. 2014’te bu tip kredilerin artış hızı yavaşlayacak, KOBİ ve ihracat kredilerinde rekabet hızla artacaktır.”
Başçı’nın tahmini dolarla inatlaşma değil
Kurdaki yüksek seyrin özel sektöre tehdit oluşturduğunu ve şirketlerin dolar/TL yükseldikçe açık pozisyon kapatma yönünde tercih gösterdiğini anlatan Nafiz Karadere, bu tehdit sürdüğü sürece dövizin düşmesinin mümkün gözükmediğini söyledi. Ara ara kurun düşebileceğini ifade eden Karadere, mevcut dinamikler devam ettiği müddetçe 1 dolar= 2 TL seviyesi, 1.98-2.02 seviyelerinin makul gözüktüğünü vurguladı. Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı’nın elindeki veri setinin bankaların elinde olmadığının altını çizen Karadere şöyle konuştu: “Erdem Başçı çok iyi bir teknisyen. Başçı’nın tahmini dolarla inatlaşma değil. Bir takım bildikleri var. Dolar 1.92 olabilir ama bu seviyeler kalıcı olmayabilir.” Bugünkü ekonomik koşullarla bakıldığında 1 dolar=2 TL’de anormallik olmadığını belirten Karadere, “Dikkat ederseniz piyasadan da çok büyük bir şikayet yok. Kurda insanları rahatsız eden şey hızlı yükselmesi oldu” dedi.