Avrupa bankaları için ‘av mevsimi’ başlıyor
Avrupa'daki bankalar, bilançolarında temizlenmeyi bekleyen batık kredilerin 1 trilyon dolara yaklaşması ve bölgede çok fazla banka bulunmasının kârlar üzerinde yarattığı baskı nedeniyle güç kazanmak için gözünü komşu ülkelerin bankalarına dikmeye başladı.
EVRİM KÜÇÜK
DIŞ HABERLER - Finansal performanslarını iyileştirme çabası içine giren Avrupalı kreditörler satın alma ve birleşmelere yeniden sıcak bakmaya başlamış görünüyor. Avrupa'nın en büyük bankaları artık sektörde konsolidasyon ihtiyacından açıkça bahsediyor. Finansal krizinden sonra neredeyse 10 yıldır donan bölgedeki bankacılık satın almaları yeniden gündeme oturdu. Geçen ay ortaya atılan İngiliz Barclays’in en büyük rakiplerinden Standard Chartered’la birleşmek için görüşme yaptığı yönündeki iddiaların ardından bu hafta Yapı Kredi'nin ana ortaklarından İtalya'nın en büyük bankası UniCredit'in Fransız bankası Societe Generale ile birleşme olasılığını araştırdığı yönünde haberler geldi. Her ne kadar iki bankanın yakın bir tarihte birleşmesi uzak bir ihtimal olarak görülse de, Euro Bölgesi'nde bundan sonra hangi bankaların konsolidasyon kervanına katılacağı soruları sorulmaya başladı.
Santander ve BBVA potansiyel alıcılar
Danske Bank'ın Kurumsal Satın Alma Bölüm Başkanı Dominic O'Neill, hisse senedi piyasalarında son iki yıldır yaşanan dalgalanmaların sektörde yeni potansiyel alıcılar ve hedefler yarattığını söylüyor. Euro Bölgesi'nde hisselerinin değerine göre en büyük 20 bankanın son 3 yıldır borsa performanısına bakarak O'Neill, İspanya'nın bankacılık devleri Santander, Garanti Bankası'nın büyük hissedarı BBVA ve Fransız Credit Agricole SA'nın (CASA) potansiyel alıcılar olarak öne çıktığını belirtiyor. BNP Paribas, Intesa Sanpaolo ve Societe Generale'nin alım yapma olasılıklarının ise daha önceki yıllara göre azaldığını düşünüyor. O'Neill, geçtiğimiz günlerde kaleme aldığı araştırma yazısında, bazı orta ölçekli bankaların son iki yıldır gösterdikleri başarılı performansla 'hedeften' uzaklaştığını düşünüyor. Bu bankalar örnek olarak CaixaBank ve Raiffeisen Bank International'ı gösteriyor.
Bankia, Banco Sabadell büyüklerin markajına girebilir
Ancak orta ölçekli bankalardan İspanyol Bankia'nın 'tehlike bölgesi' olarak adlandırılan bölgeye girdiğini ve ciddi bir satın alma hedef haline geldiğini ifade ediyor. Hatta sektörün en büyüklerinden Deutsche Bank'ın da bu bölgeye doğru yaklaştığı uyarısı yapıyor. Commerzbank, Banco Sabadell ve iki yıl önce yapılan bir birleşmeden doğan Banco BPM'nin de tehdit altında olduğunu belirtiyor. Bankaların yerel oyuncular tarafından gölgelenemeyen güçlü faaliyetlerinin olduğu pazarlara yönelmeyi tercih edeceklerini öngören O'Neill, önümüzdeki birkaç yıl içinde BBVA'nın Bankia ya da Sabadell'i, CASA'nın Banco BPM'yi ve ING'nin Commerzbank'ı alabileceği tahmininde bulunuyor.
Avrupa'daki bankaların bilançolarda temizlenmeyi bekleyen batık kredilerin 1 trilyon dolara yaklaşması ve çok fazla banka bulunmasının kârlar üzerinde yarattığı baskı nedeniyle bankalar, güç kazanmak için gözünü komşu ülkelerin bankalarına dikmeye başladı. Ancak uzmanlar Pan-Avrupa yani sınırötesi anlaşmaların başarısının sınırlı olabileceği uyarısı yapıyor. Danışmanlık firması Oliver Wyman'ın verdiği bilgiye göre 2006- 2016 döneminde yapılan sınırötesi bankacılık anlaşmalarının sadece yüzde 44'ü verimli şekilde sonuçlanırken, iç piyasaya odaklanan anlaşmaların yüzde 60'ı başarılı oldu.
50 bin kişiye 1 banka düşüyor
Avrupa'da banka sayısının çok fazla olması nedeniyle konsolidasyon beklentisi hem sektördeki üst düzey yönelitciler hem de Avrupa Merkez Bankası (ECB) tarafından dillendiriliyor. Avrupa Bankacılık Fedarasyonu (EBF) verilerine göre 2010'da 8 bin 237 olan AB'deki kreditör sayısı 2015'te 7 bin 110'a, geçen yıl 6.500'e geriledi. Euro Bölgesi'nde her 50 bin kişiye bir 1 banka düşüyor. İngiltere'de bu rakam 170 bin, Japonya'da ise yüzde 900 bin kişi. Oldukça parçalı olan sektörde konsolidasyonun kaçınılmaz olduğu ifade ediliyor.