Ahmet'e, Mehmet'e göre kredi yok

Aydın,"Müşteri bankamıza gelecek, hizmetlerimizden iştiraklerden yararlanacak. Böylelikle bir 'Ziraat Finans Grubu' oluşturmayı hedefliyoruz" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Ziraat Bankası Genel Müdürü Hüseyin Aydın, kredilendirmede kabul veya red anlamında, bankanın kabul görmüş ilkeleri doğrultusunda hareket edeceklerini belirterek, "Ahmet'e göre kredi', 'Mehmet'e göre kredi', 'Bizim başkana göre kredi.' Böyle bir şey yok. Bir kredi verilebiliyorsa, hepimiz vereceğiz. Verilmiyorsa hiç birimiz vermeyeceğiz. Bunun için kredi modül sistemlerinin bireyselini ve KOBİ firmalarını içerek bölümlerini bitirdik. Büyük firmalarla ilgili rating çalışmamız bugün-yarın bitmek üzere" dedi.

Aydın, düzenlediği basın toplantısında, bankanın içinde bulunduğu değişim dönüşüm projesinin yanı sıra, kısa ve orta vadeli hedeflerini açıkladı.

Bankanın yaptığı yazılı açıklamalar hariç, ilk defa Ziraat Bankası'nın Genel Müdürü olarak basın mensupları ile biraraya geldiklerini belirten Aydın, dünyadaki makro ekonomik çerçeve ve bu çerçevenin kendilerine neleri zorunlu kıldığını söyledi.

Bankacılık sektöründe gelecekte daha da keskinleşmesini beklediklerini dile getiren Hüseyin Aydın, "O zaman bankayı, bu rekabet ortamına hazırlamamız gerekiyor. Pazarın bize sunduğu fırsatları da kullanmak istiyoruz. Tek kelimeyle, keskinleşen rekabete pazarın sunduğu fırsatları değerlendirmek için bir değişim zorunluluğu kaçınılmaz hale geliyor" dedi.

Ziraat'in hangi alanlarda değişim ihtiyacı gereksinimi bulunduğu konusuna değinen Aydın, bu konuda alt yapı ve organizasyon dediklerini, bunu söylediklerinde içinde insan kaynağı, teknoloji, sermaye ihtiyacı bulunduğunu, bu üçünün yeniden yapılandırılması gerektiğini bildirdi.

Riskleri yönetecek

Risklerin de iyi yönetilebilmesi gerektiğini dile getiren Aydın, "Kendimizi kendimizin kontrol edebilmesi, müşterimizin de risklerinin iyi yönetilmesi lazım. Onun için olmazsa olmaz kuvvetler ayrılığı. Ne demek kuvvetler ayrılığı? Müşteriyi bulan ile onu fiyatlayan, tahsis yapan, onun operasyonunu yapan müşteri, banka içinde ayrışması gerekir. Bu alanda bir değişimin kaçınılmaz olduğunu söylüyoruz" dedi.

Bunların yetmediğini iş modelinin de etkin hale getirilmesi gerektiğini kaydeden Hüseyin Aydın, "Eğer 44 bankanın faaliyet gösterdiği bir ortamda, X bankasının 15 günde tahsis ettiği ve kullandırabildiği bir krediyi, siz 1.5 ayda tahsis eder ve kullandırmaya çalışırsanız, size şu tip bir müşteri gelir. Veya bu müşteriye ekstra şu avantajları sağlamanız gerekir. Bir defa daha ucuz fiyatlayacaksınız. Daha uzun bir vade vereceksiniz ve belki talep ettiğinden daha yüksek miktarlı kredilendirme yapacaksınız. Eşikler arasında farklı olabilmek için müşteriye erişimin, müşterinin size erişiminin mutlak kolaylaştırılması gerekir. Biz iş modelimizi, müşterinin ihtiyaçlarına daha etkin cevap verecek hale getirmek zorundayız. Onun için de değişmek bizim için kaçınılmaz" diye konuştu.

"Ticari müesseseleriz mutlaka para kazanacağız"

Aydın, bilançoyu özkaynaklarla uyumlu hale getirmek ve yönetmek istediklerini, banka müşterileri için de bunu yaptıklarını, müşterilerinin kredi taleplerini değerlendirirken, onların yabancı kaynak, özkaynak gereksinimlerini ciddi anlamda analiz ettiklerini ve "Siz yabancı kaynak çok yüksek kullanıyorsunuz, özkaynağı artırmanız gerekir" diye öneride bulunduklarını, bu durumun kendileri için de geçerli olduğunu, büyüklüğün, verimliliğin, karlılığın bankanın özkaynağından farklı düşünülmemesi gerektiğini vurguladı.

Özkaynağın önemli bileşeninin ise kar olduğunun altını çizen Aydın, "Biz ticari müesseseleriz ve mutlaka para kazanacağız. Kazanmamız gerekir. Bu karın öngörülebilir, sürdürülebilir olması lazım. Çok yüksek iniş ve çıkışların olduğu ortamda, patron stabil yerleri tercih eder. O zaman karın sürdürülebilir olması lazım. Sadece tek ürüne dayalı olarak istenilen karlar elde edilemeyebilir. O zaman aktifi de çeşitlendirmemiz gerekir" dedi.

[PAGE]

 

 

"Herkes için bankacılık yapacağız"

Aydın, herkes için bankacılık yapacaklarını, en küçük çiftçiden, en büyük finansal kuruma, tarımdan sanayiye, küçük esnaftan KOBİ'ye ve oradan ticari ve kurumsal firmaya kadar her işi yapacaklarını söyledi.

Bilhassa endüstriyel tarımda, topraktan rafa kadar olan bütün bölümde bulunacaklarını ve yine topraktan gömleğe, tekstile ulaşan bütün aşamalarda yer alacaklarını açıklayan Aydın, "Pamuğu kredilendirip tekstilde bulunmamak, sütü kredilendirip peynirde bulunmamak olmaz. Ama sütü kredilendirip peynirde bulunmamak olmaz. Gelecekte tarımın enerji kadar önemli olduğunu bilmek gerekiyor. Onun için mutlak endüstriyel tarım yapacağız. Gelecekte tarımın, enerji kadar önemli olduğunu hepimiz biliyoruz" diye konuştu.

Aydın, endüstriyel tarım yaparken fiyat hareketlerinin belli bir kontrol altında olması, sektörün bunu kredilendirebilmesi için piyasa düzenlemesi hakkında bankanın üzerine herhangi bir görev düşerse bunu da mutlaka yerine getireceklerini bildirdi.

Yerel ve global dağıtım ağında organik büyüyeceklerini açıklayan Aydın, "Hem yerelde, hem yurt dışında yine büyümeye yeni şubeler açmaya, yeni bankalar satın almaya veya kurmaya mutlaka devam edeceğiz. Etkin bankacılık yapacağız. Bizim için 'şu sektör iyi, bu sektör kötü' değil. Bütün sektörlerde olabildiğince bulunabileceğiz. Sektörel dağılımı, koşullara uygun olarak mutlaka gözeteceğiz" dedi.

"Ortadoğu, Körfez, Uzakdoğu ve Kuzey Afrika'da olacağız"

Aydın, sermayesi kamuya ait bir bankada görev yaptıklarını, dolayısıyla kendi risklerinin yanı sıra, müşterinin risklerini de gözeteceklerini dile getirdi. Yaptıkları gider karşılığında ise ne kadar gelir elde ettiklerine de bakacaklarını söyleyen Aydın, bankayla ilgili sorularda bunları yanıtlayacaklarını ve global oyuncu olacaklarını kaydetti.

Bugün Ziraat'in çok sayıdaki ülkede şubeleri bulunduğunu dile getiren Aydın, dış ticaretten aldıkları payın yüzde 1'in altında olduğunu kaydetti. Bu şubeleri, Türkiye dış ticaret hacminin geliştirilmesi için aktive edeceklerini vurgulayan Aydın, müşterilerine küresel ölçekte destek sağlayacaklarını, uluslararası mimariye uygun bir banka yapacaklarını bildirdi.

Ziraat'in Balkanlar, Asya'da bulunduğunu söyleyen Aydın, "Bilhassa olmadığımız Kuzey Afrika, Ortadoğu, Körfez ve Uzakdoğu pazarlarında var olacağız. Çalışmalarımız devam ediyor" dedi.

Ziraat'in iş modeli hakkında da bilgi veren Aydın, tamamen iç kaynak kullanımı ile 100 kadar projeyi devam ettirdiklerini belirterek, "Kendimiz yapıyoruz. Burası çok önemli. Risk iştahının kurumsallaştırılması. 'Hüseyin Aydın'a göre kredi', 'Ahmet'e göre kredi', 'Mehmet'e göre kredi', 'Bizim başkana göre kredi.'Böyle birşey yok.

Bir kredi verilebiliyorsa, hepimiz vereceğiz. Verilmiyorsa hiç birimiz vermeyeceğiz. Bu Kars'ta da öyle olacak, Edirne'de de öyle olacak. Bunun için kredi modül sistemlerinin bireyselini ve KOBİ firmalarını içerek bölümlerini bitirdik. Büyük firmalarla ilgili rating çalışmamız bugün-yarın bitmek üzere. Dolayısıyla yaptığımız kredilendirmenin 'kabul' ya da 'red' anlamında, banka yönetiminin genel kabul görmüş ilkeleri doğrultusunda yapacağız. Risklerimizi de sağlıklı yönetmiş olacağız" dedi.

"Büyüklük yarışı yapmayacağız"

Ziraat Bankası'nın özkaynağının 12.3 katı kadar faaliyetlerini devam ettirdiğini söyleyen Aydın, Haziran 2012'ye gelindiğinde biraz marjların daraldığını, sektörün 6.9 olduğunu, kendilerinin 9.5'a geldiğini bildirdi. Özkaynak farklılaştırmasını ise çok net gördüklerini dile getiren Aydın, "Onun için aktif büyüklükte birinci sıramızı, sektördeki bankalarımızdan birine devrettik. Yan özkaynağımız artırmamız, ya büyümemizi onunla uyumlu hale getirmemiz gerekiyor. Ziraat, bir yıldır özkaynağı ile uyumlu bir bilanço büyüklüğü ile dönüşüm yapıyor" dedi. "Asla büyüklük yarışı yapmayacağız" diyen Aydın, ancak büyük olmaya devam edeceklerin, mevduattan da asla vazgeçmeyeceklerini ve bunu mutlaka çeşitlendireceklerini kaydetti.

[PAGE]

 

"Ziraat finans grubu ortaya çıkartacağız"

Ziraat Finans Grubu'ndan da bahseden Aydın, "Müşteri bankamıza gelecek, hizmetlerimizden iştiraklerden yararlanacak. Dolayısıyla Ziraat Finans Grubu müşterisi olacak. Her ürünümüzü müşteri ile paylaşacağımız bir yapıdan bahsediyoruz. İdeal hedefimiz bu. Özetle bankanın güçlü özkaynak, etkin bilgi teknolojileri ve operasyonel altyapısı, kurumsallaştırılmış risk iştahı, birebir müşteri ilişkileri yönetimi ile kitlesel, bireysel, girişimci ve kurumsal bankacılığı iştirak banka ve şubelerimizle birlikte yapıp, güçlü bir Ziraat Finans Grubu ortaya çıkartmayı amaçlıyoruz. Ve bunları yaptığımızda, Türkiye'nin moral bankası olabileceğiz. Global banka olacağız. Lider banka olacağız. Aslında bir bankadan daha fazlası olacağız" dedi.

Emekli ile ihracatçıya ayrı şubeler bakacak

Ziraat Bankası'nın yeni yapıda şubelerden yapılacak hizmetlere de değinen Aydın, "Diyelim ki 100 milyon dolar limit tahsis ettiniz. Ülke ihracatında ciddi rol alan bir firmayla, emekli maaşlarının aynı anda ödendiği bir şubede o müşteriye hizmet edemezsiniz. Gelmez o müşteri. O zaman onun hizmet alacağı yer ile kitlesel işlemleri yapacağımız şubeleri ayırdık. Kurumsal şubeleri, 27 ticari şube kurduk. 100'e yakın girişimci şube kurduk. Bunlar bizim aktifteki kredi yükümüzü taşıyacaklar. Niye kurduk? Herkes kredi veremez ki.. Kalan şubelerimizde de bir bölümünde bireysel bankacılık, öbüründe kitlesel bankacılık oluşturduk. Banka dışı kanallarımızı da mutlaka ileri teknolojiyi kullanan yapıya getireceğiz" dedi.

Bu konularda ilginizi çekebilir