ABD başkanını, emtia piyasaları yönünü arıyor!

Emtialarda kartlar ABD başkanlık seçimlerine göre yeniden karılacak. Özellikle altın fiyatlarının etkilenmesi bekleniyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Aydın ŞAHİNALP

DIŞ HABERLER - Emtia piyasalarında Amerikan Başkanı’na göre kartlar yeniden karılacak. Trump’ın kazanması halinde analistler petrol, kömür, bakır, altın ve gümüşte alım; Clinton kazanırsa ise aynı emtialarda satış tavsiye ediyor. Her bir emtianın Trump’ın kazanması durumunda ‘al’ tavsiyesi verilmesinin nedeni ise başka. Altın – gümüş güvenilir liman özelliği ile öne çıkacak. Clinton ise ‘düzenin devamı’ anlamına geldiği için rahatlama rallisi gelebilir.

ABD seçimlerinde geri sayım sürerken piyasalarda dengeler anketlerden çıkan sonuçlarla her saat başı değişiyor. Son gelen anketlere göre iki adayın başa baş noktada yarıştığını ve esas sonucu delege sayısının belirleyeceği seçimde Florida gibi ‘salıncak’ eyaletlerdeki sonuçlar sadece Amerika’nın değil dünyanın kaderini belirleyecek. Dolara karşı gelişen ülke para birimleri tarihi değer kayıpları yaşarken emtia tarafındaki hareketlilik de son dönemde dikkat çekmeye başladı. Trump’ın kazanma olasılığı arttıkça 2008 krizinin güvenli limanı altına yine rağbet başladı.

Genel olarak emtialarda özellikle 2008 krizinin yaralarını saran ülkeler başta olmak üzere ihracatın vereceği destekle fiyatlarda bir artış bekleniyor. En temel soru: Hangi varlık nasıl tepki verecek? Başkan adayları üzerinden konuyu tartışmak orta vadede hatalı olabilir. Temel belirleyici ABD Kongresi’nin kimin kontrolünde olacağı. Ancak tarihi seçimin ardından ‘sonraki gün’ fiyatlaması sadece başkanın ismine bağlıdır denebilir. Temel emtialara bakıldığında son durum şöyle: Altın fiyatları bu yıl şimdiye kadar ABD Merkez Bankası Fed’in faiz artışını ötelemesiyle birlikte ağır bir tırmanışın keyfini sürüyordu. FBI’ın Hillary Clinton’ın e-postalarıyla ilgili herhangi bir yeni suç unsurunun bulunmadığını açıklamasıyla birlikte kritik direnç 1.300 doları kıran spot altın fiyatları 1288.60 seviyelerine geriledi.

“Seçimin kazananı altın olacak”

State Street Global Advisors’dan altın yatırım stratejisi başkanı George Milling- Stanley, ABD’de başkanlık koltuğuna ister Cumhuriyetçi aday Donald Trump isterse Demokrat Hillary Clinton otursun, seçimin kazananının altın olacağını savunuyor. Ve ekliyor: “Başkanlık seçimlerinin kazananı altın olacak. Ben altın fiyatlarında Trump’ın seçilmesi durumunda sürekli, Clinton’ın galip gelmesinde ise kısa süreli bir artış bekliyorum.” Bazı analistler altın fiyatlarının önümüzdeki birkaç gün içinde 1,290-1,300 bandı üstünde artabileceğini öngörüyor. Hong Kong merkezli külçe hizmetleri sağlayıcısı J. Rotbart & Co. şirketinin Yönetici Ortağı Joshua Rotbart ise “ Eğer seçimleri Clinton kazanırsa altın fiyatlarında daha fazla bir düzeltme görebiliriz ve spot altın fiyatları 1.250 doların altına bile inebilir” diyor. İngiltere’nin en büyük bankası HSBC de başkanlık yarışının kazananının kim olursa olsun altında yükseliş bekliyor. HSBC hazırladığı analizde altının ons fiyatının yıl sonunda 1.400 dolar, gelecek yıl 1.440 dolar, Trump’ın yeni başkan olması halinde ise altının 1.500 dolara fırlayacağını öngörüyor. Demokrat aday Clinton’ın başkan seçilmesiyle birlikte altın ve gümüşte kar realizasyonları gelme olasılığı yüksek görülüyor. Demokratların genel çevreci yaklaşımı nedeni ile petrol ve Trump umutlarının sönmesi ile kömür satış yiyecek iki emtia arasında yer alıyor. Trump’ın başkan seçilmesi halinde altın ve gümüş fiyatlarında yükseliş bekleniyor. Uzmanlar Trump’ın seçilmesinin kömür fiyatlarına pozitif yansıyacağını belirtirken İran ile ilgili söylemi nedeni ile petrolde al tavsiyesi yapıyor. Altyapı konusu netleşirse doğrudan bakırla ilişki kurulacağından Trump’ın başkan olması bakırıda olumlu etkileyecek.

Başkan adaylarının petrol fiyatlarına etkisinin nasıl olacağını saptamak hiçde kolay değil. ABD toprakları üzerindeki sondaj kısıtlamaları ve enerjide dışa bağımlılığı tamamen ortadan kaldırmak isteyen Trump’ın petrol piyasasının işine daha çok yarayacağını beklemek yanlış olmaz.

ABD’yi temiz enerjinin süper gücü yapma hedefindeki Clinton’ın seçilmesi de kısa vadede petrol piyasalarının çok arzuladığı fiyat artışını verebilir. Hazirandaki Brexit kararının hemen ardından Brent petrol fiyatları yüzde 6.6 düşmüştü. Arz fazlası nedeniyle düşüşünü devam ettiren petrol varil fiyatları OPEC üyesi olan ve olmayan petrol üretici ülkelerin üretimi kısmada anlaşacağı haberleriyle ağustosta 50 doların üzerini test etti.

Petrol traderları sistem dışı bir aday olması gerekçesiyle Trump’ın zaferinin kısa vadede petrol fiyatlarını yükseltebileceğini düşünüyor. Aynı zamanda seçimlerde Trump’ın galip gelmesinin uzun vadede petrol fiyatlarına negatif yansıyacağını düşünen uzmanlar da bulunuyor. Hatta seçimlerden bağımsız petrolde yönü esas OPEC’in belirleyeceği ifade ediliyor. Zira Trump cephesi kullanılmayan kaya gazı, petrol ve doğalgaz rezervlerini piyasaya sürülmesini ve kömür leasingleri ile kaya gazı enerji mevduatlarının açılması yolundaki kısıtlamaların kaldırılmasını talep ediyor. Trump’ın serbest ticaret karşıtlığı dünya ekonomisinin yavaşlamasına ve petrol talebinin düşmesine de yol açabilir.

Dolar da içerideki fiyatı etkileyecek

ABD dünyanın en büyük demir ve çelik ürünleri ithalatçısı. Trump ABD’nin ürettiği soya fasulyesi ve mısırın ihraç edildiği Çin ve Meksika’dan ihraç edilen çelik ve demir cevheri ürünlerine cezai tarifeler kullanılmasını öneriyor. Kısa vadede dolarla fiyatlanan tüm emtialar diğer para birimlerinde alıcılar üzerindeki maliyet bazında ABD para birimi doların performansından etkilenecek. Tüm bu emtia beklentilerinin önemli bir değişkeni de kur olacak. Eğer Clinton kazanırsa bu defa Fed’in faiz artıracağı dolayısıyla doların güçleneceği bir senaryoda fiyatı dolar ile belirlenen bu emtiaların gelişen ülkelerde dolar bazında değeri düşse bile yerel para cinsinden değeri artacak.

Clinton’a iyi haber

Amerikan Federal Araştırma Bürosu (FBI) Direktörü James Comey, Kongreye gönderdiği bilgilendirme mektubunda, Demokrat Parti’nin başkan adayı Hillary Clinton’ın e-postalarıyla ilgili araştırmanın tamamlandığını belirterek incelenen yazılarda herhangi bir yeni suç unsurunun bulunmadığını bildirdi. Clinton’ın e-postalarına ilişkin daha önce temmuz ayında verdikleri kararı değiştirecek yeni bir bulgunun tespit edilmediğini ifade eden Comey, mektubunda, “Temmuz ayında açıkladığımız pozisyonumuzda herhangi bir değişiklik yok” ifadesini kullandı. Kongreye gönderilen bugünkü mektupla FBI, özel e-posta hesabını kullanmasıyla ilgili Clinton’a suçlamada bulunmayacağını duyurmuş oldu.Hillary Clinton cephesi FBI’ın kararını memnuniyetle karşıladı. Clinton’ın seçim kampanyasında iletişim direktörlüğünü yürüten Jennifer Palmieri, basın mensuplarına yaptığı açıklamada, “Bu sorunun çözülmesinden memnuniyet duyuyoruz” ifadesini kullandı.

Bu konularda ilginizi çekebilir