2015 ara trendlerin yılı olacak

BORSA-FİNANS SERVİSİ

Gedik Yatırım Genel Müdürü Metin Ayışık, 2015 yılının ara trendlerin yılı olacağını söyledi. Ayışık, sermaye piyasası mevzuatında değişiklikler yapıldığını ve yeni tebliğlerin devreye girdiğini anımsatarak, 2015’in sermaye piyasaları açısından çok önemli değişimlerin yaşanacağı bir yıl olacağını ifade etti. Ayışık, “2015 için en büyük riski bu ülkelerin yüksek borcu olarak görürken, en büyük problemin de büyüme ivmesinin özellikle de AB tarafında bir türlü artırılamamış olması olduğunu düşünüyoruz. Ülkeler ve bölgeler arasındaki farklı büyüme hızları ve alınacak önlemler bu piyasalar arasında çok ciddi farklılaşmalar yaşanmasına neden olabilir. Bu da küresel sermaye için doğru zamanda doğru yerde olma arayışının artmasına, bir başka ifade ile sermaye akımlarının yönünün sık sık değişmesine neden olacaktır. Bu durum başta ifade ettiğimiz yüksek volatilite ve önemli fırsatlar oluşturacak ara trendlerin temel dayanağını oluşturuyor. Bu nedenle küresel sermaye akımlarının yönünü iyi analiz etmenin önemi daha da artıyor” diye konuştu.

Gedik Yatırım’ın “2015 Yılına Bakış Strateji Raporu”nun anlatıldığı toplantıda konuşan Ayışık, 2015’de en önemli beklentileri; düşüş eğilimine girmesi beklenen enflasyonla birlikte faiz indirimleri ve seçimler olarak sıraladı. Ayışık, FED’in faiz artış sürecinin konuşulan en büyük risk unsuru olsa da, bu beklentinin uzun zamandır fiyatları etkilediğini göz önünde bulundurmak gerektiğini ifade ederek, “Seçimlerden önce yani yılın ilk yarısında piyasa zirve seviyelerini zorlayacaktır. Fakat seçimlerden sonraya tekabül eden FED’in faiz artırımı süreci de piyasaları olumsuz etkileyecektir” diye konuştu.

Piyasaların gözü kulağı merkez bankalarında olacak

Bu yıl her zamankinden daha fazla yatırımcı odaklı bir yıl yaşanacağını aktaran Metin Ayışık, elde ettikleri tahminlere göre, bu yılın 2014’ten kötü olmayan, hatta biraz daha iyi bir yıl olacağını söyledi. Ayışık, ancak bunun hiçbir risk ya da problem bulunmadığı anlamına gelmediğini vurgulayarak, şunları kaydetti:

“2015’te piyasaların gözü kulağı yine merkez bankalarında olacak. En büyük sorun düşük büyüme hızlarının devam etmesi olacakken, en büyük risk unsuru ise başta Avrupa Birliği’nde olmak üzere gelişmiş ekonomilerin yüksek borçları olacak. Bunun yanında, içeride makro verilerde beklenen iyileşmeler, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) para politikasındaki tercihleri ve seçimler, yılın ilk yarısında Türkiye için pozitif bir hava oluşturacakken, yılın ikinci yarısında ABD Merkez Bankası (Fed) faiz artış sürecinin etkileri hepimiz için deneysel bir tecrübe olacak.”

Kırılgan beşli değişebilir

Gedik Yatırım Yatırım Danışmanlığı ve Araştırma Müdürü Üzeyir Doğan, Fed’in faiz artırımıyla bu trendin artık tersine döneceğine dikkati çekti. Doğan, “Bu nedenle yıl boyunca AB’nin yüksek borçlu ülkelerinin faiz ve risk primi rakamlarını takip etmek faydalı olacaktır” dedi. Türkiye’nin kredi notu ve not görünümünde bu yıl olabilecek gelişmelere ilişkin beklentilerini de paylaşan Doğan, “Türkiye, S&P tarafından olumsuz notlanmıştı. Bu nedenle S&P’den en azından görünüm düzeltmesi cepte diye düşünüyoruz. Moody’s ve Fitch’de de yılın ilk yarısında görünümlerde düzeltme mevcut konjonktürde olası görünüyor” şeklinde konuştu. Kırılgan Beşli olarak nitelendirilen Brezilya, Endonezya, Hindistan, Güney Afrika ve Türkiye arasında en dengeli yapının Endonezya’da olduğunu, Güney Afrika’nın ise alarm verdiğini belirten Doğan, şunları ifade etti: “2015 yılında ‘Kırılgan Beşli’ tasnifi değişebilir. Petrol fiyatlarındaki sert düşüş, hangi ülkelerin bütçe hedeflerini ve sürdürülebilirliğini olumsuz etkiler gibi söylemleri getirmeye başladı. Eğer petrol fiyatları, burada kalırsa ya da daha düşmeye devam ederse bu sefer 2015’te yeni kırılganlıklar tanımlanarak, yeni kırılgan ülkeler listesi yayımlanabilir. Eğer böyle bir liste yayınlanırsa, ‘Kırılgan Beşli’den çıkmasak bile bu kavram unutulacağı için bu süreçten olumlu etkilenebiliriz. Hindistan, bugün yeni faiz artırdı. Hindistan ve Türkiye 2015 yılında bu grup arasında pozitif performans sergileyen ülkeler olabilir.”