Endüstriyel metallerde ibre yukarı

EVRİM KÜÇÜK

DIŞ HABERLER -  Bu yılın ilk çeyreğinin sonunda sadece tek bir endüstriyel metal pozitif performans gösterebilmişti; nikel. İkinci çeyrekte nikele alüminyum ve çinko katıldı. Üçüncü çeyrekte bakır ve kurşunun da bu metallere eklenmesi bekleniyor. ABD’den gelen olumlu ekonomik veriler, Çin’in yılın üçüncü çeyreğinde ekonomiye ivme kazandırmak amacıyla teşvik sağlayacağı beklentisi ve yatırımcının piyasalarda olası bir düzeltme hareketine karşı emtiayı kalkan olarak kullanmak istemesi temel metal fiyatlarını yukarı yönlü destekliyor. Londra Metal Borsası’nda geçtiğimiz hafta ibre yukarıyı gösterdi. Bakır fiyatları salı günü 7.212 dolar/ton ile yaklaşık beş ayın en yüksek seviyesinden işlem gördü ve haftayı 1.756 dolardan kapadı. Alüminyum fiyatları 1.941 dolarla 13 ayın en yüksek düzeyine çıktı. Analistler, ABD’de otomotiv üretiminde alüminyumun kullanılmaya başlamasıyla fiyatların en az üçte bir oranında artarak 2.500 doları aşacağı tahmininde bulunuyor.

Diğer metaller de yükseldi. Çinkonun tonu 2.303 dolara yükselirken, kurşun 2.606 ve nikel 19.380 dolardan satıldı. Kalay da 2.075 dolardan alıcı buldu. 

Endonezya’nın cevher ihracatına getirdiği yasak bu yıl nikel fiyatlarının yüzde 40 yükselmesine yol açtı. İnşaat ve elektronik eşyada kullanılan demir ve çelikte koruyucu olarak kullanılan çinko da üç yılın en yüksek seviyelerinde geziyor. Çünkü dünyanın en büyük madenlerinin doğal ömrünü doldurduğu konuşuluyor. Bakırda da fiziki piyasanın sıkışık olduğu görülüyor. LME depolarında stok 700 bin tondan 159 bin 300 tona inmiş durumda 

Arz-talep fiyatlarda etkili 

Metaller hem arz-talep dengesinden hem de fonların yeniden emtia piyasalarına geri gelmesinden fayda sağlıyor. İşlemcilere göre makro fonlar emtia piyasası için pozitif beklenti içinde ve pozisyonlarını artırıyorlar. Analistler, emtia ve diğer varlık sınıfl arı arasındaki korelasyonun da endüstriyel metalleri yatırımcının radarına soktuğunu belirtiyorlar. Jeopolitik gerilimlerin yaşandığı ve Fed’in ne zaman faiz artıracağı tartışmalarının alevlendiği bu dönemde, yatırımcının olası bir düzeltme hareketine karşı kendini korumak için de emtia tercih ettiği ifade ediliyor. 

Fonların ilgisi canlandı 

INTL FC Stone analisti Ed Meir hisseler, tahvil ve emtia arasında çok da alışık olmadık senkron sonrasında olası bir düzeltmeye karşı yatırımcının emtiayı kendine kalkan olarak görmesinin fiyatları yukarı ittiğini söyledi. Meir, Reuters’a yaptığı açıklamada, “Eğer bir düşüş ya da ayrışma yaşanırsa, emtianın gücünü koruyacağını düşünüyoruz. Bu da fonların ilgisini canlı tutacaktır” dedi. Ekonomik veriler de metallere destek veriyor. Çin’in imalat sektörü haziranda son altı ayın en hızlı artışını göstermişti. ABD’de işsizlik oranının yüzde 6.1’e inmesinin, dünyanın en büyük ekonomisinde toparlanmanın sürdüğüne işaret etmesi de temel metal fiyatlarını güçlendiren unsurlardan. Bu arada Çin’de açıklanan ticaret verisine göre, ihracat artışı beklentinin altında kaldı. Analistler, bu veri sonrasında Pekin’in yeni tedbirleri hayata geçirmesini ve bunun metalleri daha da güçlendirmesini bekliyor. 

Çin’den avantaj sağlayacak 

Üçüncü çeyrekte metallerin daha da değer kazanması bekleyenlerden biri Amerikan finans kuruluşu Morgan Stanley. Kuruluşun açıklamasında, “Bakır, kurşun ve çinko arz/ talep dengesi açık verirken, nikel ile alüminyum da aynı yönde ilerliyor” denildi. Çin’in üçüncü çeyrekte, zayıfl ayan konut piyasasının canlandırmak ve ekonomiye ivme kazandırmak amacıyla politikasını gevşetmesi beklenirken, Morgan Stanley metallerin bundan önemli bir avantaj elde edebileceğini öngörüyor.

Değerli metal yatırım fonlarının cazibesi artıyor 

Emtiada son yılların en iyi performansının yaşanması, emtiaya dayalı borsa yatırım fonlarının (ETF) cazibesini yeniden artırdı. Yatırımcıların enerji, metal ve tahıl fiyatları için borsada işlem yapmasına olanak veren emtia ETF’leri tekrar radara girdi. Citigroup analisti Aakash Doshi yıl başından bu yana emtia ETF’lerine, değerli metaller öncülüğünde 5.3 milyar dolar net giriş olduğu tahmininde bulundu. Değerli metaller, en önemli emtia ETF’lerini oluşturuyor. Bunların içinde en büyüğü ise 33.9 milyar dolarlık SPDR Gold Trust. Geçtiğimiz iki yıl fonlar, zararlarını telafi etmek amacıyla altın satınca altın fiyatlarının onsu 1.900 dolardan 1.300 dolara kadar gerilemişti. SPDR, Ağustos 2011’de 77 milyar dolarla zirve yapmıştı. Borsa yatırım fonu şirketi ETF Securities’e göre bu yıl altın ETF’leriden çıkış sürdü ancak otomotiv sektöründe kullanılan paladyum ve platini izleyen fonlara yüklü giriş gerçekleşti. Güney Afrika’da kurulan paladyum fonuna girişler yatırımcı ilgisini kanıtlıyor. Piyasadaki verileri izleyen EFT.com, ABD ETF’lerinden yılın ilk yarısında 814 milyon dolar çıkış olduğunu bildirdi. Ancak her ne kadar fonlardan çıkış meydana gelse de, 2013’te 30 milyar doların kaçtığı göz önüne alındığında yılın ilk yarısındaki hareketin büyük olmadığı belirtiliyor.

Altın güçlendi, gümüşte üç yıllık düşüş tersine dönüyor

ABD Merkez Bankası’nın (Fed) faizi düşük tutmaya devam edeceğine işaret eden tutanakları, Ortadoğu’da artan tansiyon ve geçen haftaya damgasını vuran Portekiz’de yaşanan bankacılık sektörüne ilişkin risklerin piyasalarda tedirginlik yaratması sebebiyle altın ve gümüş fiyatları güvenli liman özellikleriyle yükseldi. Altın fiyatları 1.345 doları gördükten sonra 1.337 dolara gevşedi ancak analistler 1.330 doların üzerinde kaldığı sürece altının yeniden yükseleceği görüşünde. Son dönemde özellikle büyük fon girişleri de yaşanan altında, Hindistan hükümetinin kısıtlamaları kaldırması ve düğün mevsiminin yaklaşmasıyla oluşan talep artışı beklentisi altında 1.400 doların konuşulmaya başlamasına neden oldu. Gümüş de hızlı bir yükselişle 21.55 dolar/ons ile 4 ayın en yüksek seviyesini test etti. Uzmanlar, teknik analizlerin gümüşte üç yıldır süren sert düzeltmenin sona erdiğini ve gümüşün tırmanışa geçeceğini söylüyor.