Cenk Akyoldaş: 'Altın 3.100 Dolar'ı görebilir, gümüşte rekor için sanayi talebi şart!'

DÜNYA Gazetesi Yazarı Cenk Akyoldaş, altın ve gümüş piyasalarına dair güncel değerlendirmelerini Recep Erçin ile paylaştı.

Troy Kıymetli Maden tarafından hazırlanan ‘Kıymetli Madenler 2025 Yılı Beklentileri’ raporundaki tespitleri yorumlayan Akyoldaş, özellikle jeopolitik riskler, küresel ekonomik gelişmeler ve merkez bankalarının politikalarının piyasalar üzerindeki etkilerine dikkat çekti. İşte Cenk Akyoldaş’ın altın ve gümüş piyasalarına dair yorumları...

Altında yeni zirveler mi?

Altın fiyatlarının son dönemde yeni zirvelere ulaştığının altını çizen Cenk Akyoldaş, bu durumun nedenini şöyle anlattı:

“Altın piyasası uzun zamandır bir boğa piyasası içerisinde hareket ediyor ve son dönemde yeni zirvelere ulaştı. Altın fiyatları 2.800 dolara kadar yükselerek önemli bir direnç seviyesini test etti. Bu yükselişin arkasında, jeopolitik riskler, güvenli liman arayışı, tahvil faizlerindeki artış ve likiditenin altına yönelmesi gibi faktörler bulunuyor.

Özellikle Ukrayna savaşı sonrasında Rusya’nın varlıklarının dondurulması ve Çin başta olmak üzere birçok ülkenin rezervlerini kendi kontrolünde tutma eğilimi, altın talebini artırıyor.”

Altın piyasasını etkileyecek faktörler

Olası senaryolarda altın piyasasının nasıl etkileneceğini de ifade eden Akyoldaş'a göre,

* Özellikle ABD-Çin arasında başlayabilecek yeni ticaret savaşları ve uygulanacak tarifeler, altın fiyatlarını doğrudan etkileyebilir. Tedarik zincirindeki belirsizlikler ve ticaret politikalarındaki değişimler, altın için önemli bir motivasyon kaynağı olabilir.

* Çin’in elindeki ABD tahvillerini satarak altın almaya başlaması, altın fiyatlarını daha da yukarı çekebilir. Bu durum, küresel rezerv sisteminde önemli bir değişime işaret edebilir.

* Ukrayna savaşı ve Rusya’ya uygulanan yaptırımlar, altın piyasasını desteklemeye devam ediyor. Putin ve Trump arasında bir uzlaşma sağlanamazsa, altın fiyatları 3.100 dolara kadar yükselebilir. Ancak, Rusya’nın sisteme yeniden entegre olması ve ticaret savaşlarının etkisinin azalması durumunda, altın fiyatları 2.500 doların altına bile gerileyebilir.

Cenk Akyoldaş, önümüzdeki 1-2 ay içinde bu hikayenin nasıl şekilleneceğinin kritik olduğunu vurguladı ve altın piyasasının yönünü belirleyecek temel faktörlerin, jeopolitik gelişmeler ve küresel ekonomik politikalar olacağını not etti.

Gümüşte rekor için sanayide hikâye şart

Gümüşün, altın kadar ağırlığa sahip olmasa da sanayide yaygın kullanımı nedeniyle önemli bir emtia olarak öne çıktığını hatırlatan Cenk Akyoldaş, şu yorumları yaptı:

“Ancak, gümüş fiyatları son dönemde sanayi tarafındaki zayıf talep nedeniyle baskı altında. Çin’in uygulayacağı ekonomik politikalar ve büyüme hedefleri, gümüş piyasası için belirleyici olacak.”

Akyoldaş’a göre, Çin’in ekonomik büyümesini yüzde 5’in üzerine çıkarmak için genişlemeci adımlar atması, gümüş talebini artırabilir. Bu durumda, gümüş fiyatları 35-36 dolar seviyelerine yükselebilir.

Fakat, sanayi tarafındaki talebin zayıf kalması durumunda, gümüş fiyatları 40 dolar seviyesini test etmekte zorlanabilir. Gümüşün tarihsel performansına baktığımızda, iki kez 50 dolar seviyesini gördüğünü ancak bu seviyelerde uzun süre kalamadığını hatırlatan Akyoldaş, gümüşün 35-36 dolar seviyesinin üzerinde kalıcı bir yükseliş için güçlü bir temel oluşturması gerektiğini belirtti.

Akyoldaş’a göre eğer zemin güçlenirse, gümüş fiyatlarının 40 dolar seviyesine ulaşması mümkün olabilir.

Cenk Akyoldaş, hem altın hem de gümüş piyasalarının, önümüzdeki dönemde jeopolitik riskler ve küresel ekonomik gelişmeler tarafından şekilleneceğini ifade ediyor. Altın, güvenli liman özelliğiyle yükselişini sürdürebilirken, gümüşün performansı sanayi talebine bağlı olarak değişebilir.

Öte yandan yatırımcılar için bu belirsizlikler, aynı zamanda fırsatlar anlamına da geliyor. Ancak, piyasanın yönünü doğru okumak ve riskleri iyi yönetmek büyük önem taşıyor.