Bakırda ‘elektrikli’ fırsatlar için destek bekleniyor

Global pazardaki daralmaya karşılık, yenilenebilir enerji ve elektrikli araç yatırımlarıyla yeni fırsatlar kollayan Türkiye bakır sektörü, bu pazarlardan gelecek taleplere cevap verebilmek için yatırıma dönük finans desteği istiyor. Sektör ayrıca özellikle Özbekistan gibi ülkelerden sübvanse edilen ithal ürünlere karşı korunma desteği de bekliyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Nurdoğan ARSLAN ERGÜN

Finans piyasalarında da işlem gören değerli emtia konumundaki bakırın kullanım alanı her geçen gün artıyor. Türkiye bakır sektörü özellikle yenilenebilir enerji ve elektrikli araç pazarından gelecek taleplere cevap verebilmek için yatırıma dönük finans desteği talep ediyor.

Sektörün bir başka talebi de birçok ülkeden sübvanse edilmiş ürünlerin iç pazara girişinin engellenmesi. Desteklerin sağlanmasıyla ihracatta yüzde 13.54’lük kayıp yaşayan sektörün 2024’te fırsatları yakalayabileceği vurgulanıyor.

Yüksek iletkenliği sayesinde kablo, jeneratör, trafo gibi alanlarda kullanılan bakır için yenilenebilir enerji ve elektrikli araç yatırımlarının bir fırsat olduğunu söyleyen İstanbul Demir ve Demir Dışı Metaller İhracatçıları Birliği (İDDMİB) Başkan Yardımcısı ve Bakır Komitesi Başkanı Sevgür Arslanpay, “Ekonomik ve teknolojik gelişmelerle birlikte inovasyon, katma değerli ürün üretimi ve marka gibi kavramların ön plana çıktığı günümüzde bakır metaline olan ihtiyaç giderek artıyor.

Bakır metali, bugün elektrik ve elektronik, enerji, ulaşım, otomotiv, inşaat, kuyumculuk, süs eşyaları, kimya sektörlerinde yaygın olarak kullanım alanına sahip. Bakır ve bakır alaşımları; cep telefonları, bilgisayarlar ve network kablolarının temel girdisi konumunda” dedi.

“Finans her zamankinden daha önemli”

 Bakır sektörünün önündeki en önemli iki fırsatı yenilenebilir enerji ve elektrikli araçlar olarak yineleyen Arslanpay, bu noktada da Türkiye bakır sektörünün güçlü kasları olduğunu söyledi.

Hem iç hem de dış piyasada tedarik sağlayacak yapıya sahip olunduğunu dile getiren Arslanpay, daralan global pazarda Türkiye için böyle bir fırsat doğduğunu belirtti. Arslanpay, “Avrupa’da da şu anda finansla ilgili sorunlar var. Globalde ortaya çıkan problemlerin getirdiği fırsatları değerlendirebilmemiz için 2024 yılında her zamankinden daha çok finans desteğine ihtiyacımız var.

Çünkü bakır 18 bin 500 dolar gibi işletme sermayesinin en çok gerektiği bir hammadde. Dolayısıyla 2024’te finans her zamankinden daha da önemli bir hale geldi” yorumunu yaptı. Sektörün destek beklediği konulardan birinin de iç pazara giren ithal ürünler olduğunu söyleyen Arslanpay, “Özbekistan gibi çok ülkeden sübvanse edilmiş birtakım girdiler hala gelmeye devam ediyor. Bir yandan da onlarla mücadele ediyoruz. Bu konuda da önlemler alınmasını bekliyoruz” dedi.

2024 biraz patinajlı geçecek

Bakır sektörü ihracatının 2023 yılında 2022 yılına göre yüzde 13,53 azalma ile 2.07 milyar dolar olarak gerçekleştiğini aktaran Arslanpay, şunları söyledi: “Bugün bakır sektörünün ihracatı 2 milyar dolar gibi gözükse de aslında dolaylı ihracatla rakam 4 milyar dolara çıkıyor.

Buzdolabından otomotive, her türlü ısıtma-soğutma cihazından trafoya kadar geniş bir alanda bir şekilde bakır kullanılıyor.” Bakır ihracatının miktar olarak kaybı yüzde 14.56 olurken, ihracat birim fiyatı 9.71 dolar olarak kayıtlara geçti. Dünya bakır fiyatlarında düşüşe rağmen ihracat birim fiyatlarının yılı artış eğilimi ile kapatması dikkat çekti.

Öte yandan bu yıl bakır ihracatının miktar ve değer olarak ilk çeyrekte baskı altında kalmaya devam edeceğini öngören Arslanpay, küresel talebin de yılın ilk çeyreğinde durağan kalacağını belirtti. Bu yılın biraz patinajla geçeceğini dile getiren Arslanpay’a göre, 2024’ün ikinci yarısından itibaren ‘olumlu’ hava hissedilmeye başlanacak. Arslanpay, yılın ikinci yarısında başlayan hareketle birlikte ihracatta yeniden 2022 rakamlarını yakalayabileceklerini söyledi.