Uzmanlar cari açık rakamlarını değerlendirdi

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

İSTANBUL - Cari işlemler dengesi, ağustos ayında 1.18 milyar dolar açık verdi. Piyasada 1.8 milyar dolar açık bekleniyordu. 

Cari açık, 2009 yılının Kasım ayından beri ilk kez 2 milyar doların altına inmiş oldu.

Uzmanlar ve analistler beklentilerin altında gelen rakamları yorumladı.
 
"Aylık bazda cari fazla verebiliriz"
[PAGE]
İntegral Menkul Değerler Analisti Egemen Candır
 
İntegral Menkul Değerler Analisti Egemen Candır, ağustos ayı cari denge verisinin beklentilerden olumlu geldiğini ve mayıs ayından bu yana görülen aşağı yönlü trendini teyit ederek Türkiye ekonomisindeki ilerlemeye işaret etmeye devam ettiğini belirterek, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bu veri ile birlikte, cari işlemler dengesinde ocak-ağustos döneminde 36 milyar dolar açık verildiğini görmekteyiz. Kademeli olarak daralmaya devam eden verinin trendini devam ettirmesi durumunda önümüzdeki aylarda aylık bazda cari fazla verilmesi ihtimalinin arttığını düşünmekteyiz. Türkiye'nin Avro Bölgesi ekonomik krizi sırasındaki dirençli duruşunun sürekliliği ve son zamanlarda Moody's ve Fitch tarafından daha fazla dile getirilmeye başlayan Türkiye'nin kredi notunun artırılması ihtimalleri konularında, kritik olan cari açık verisinin dış piyasalar tarafından da dikkatli bir şekilde takip edildiğini ve Türkiye ekonomisindeki ana sıkıntılardan olan bu veri sonrası iç piyasalarda son günlerde görülen olumlu havanın devam etmesini bekleyebiliriz."
Candır, İMKB 100 endeksinin veri açıklandığı sıralarda 68.750 puan seviyelerinden işlem gördüğünü, verinin kredi derecelendirme kuruluşları tarafından olumlu yorumlanmasını ve piyasalarda hareketin kademeli olarak 69.500 seviyelerine doğru devam edebileceğini belirterek, "Dolar/TL'de ise Moody's ve Fitch açıklamalarından sonra görülen geri çekilme etkisinin öncelikle 1,8080 seviyelerine ve Suriye-Türkiye gerginliğinde durgunluk görülmesi durumunda 1,8020 ve 1,7950 seviyelerine hareketlerin devam edebileceğini düşünmekteyiz" dedi.
 
"Sermaye girişleri kuvvetli"
[PAGE]
Şeker Yatırım Ekonomisti İbrahim Aksoy
 
Şeker Yatırım Ekonomisti İbrahim Aksoy "Ağustos ayında cari açık 1,4 milyar dolarlık net altın ihracatının işaret ettiğinden daha yüksek bir düzelme gösterdi" dedi
Ağustos ayı cari açığının 1,2 milyar dolar olarak açıklandığını ve bu gerçekleşmenin 1,8 milyar dolar seviyesindeki piyasa beklentisi ve 1,6 milyar dolarlık kendi tahminlerinin altında olduğuna dikkati çeken Aksoy, şu değerlendirmelerde bulundu:
"12 aylık birikimli cari açık böylece temmuzdaki 61,9 milyar dolardan 59,0 milyar dolara geriledi. Diğer yandan, Merkez Bankası rezervlerinin 6,9 milyar arttığı ağustos ayında doğrudan yabancı yatırım dışındaki sermaye girişlerinin de kuvvetli gerçekleştiği görülüyor. Açıklanan veri TL için hafif olumlu olsa da, para biriminin önümüzdeki haftalardaki hareketi için Avrupa tarafındaki gelişmeler ve PPK'nın 18 Ekim toplantısında alacağı faiz kararının önemli olacağı görüşündeyiz. Beklentimiz kurulun gecelik borç verme faizinde 50 baz puan indirime gitmesi yönünde."
 
"Cari açıktaki düzelme Ekonomideki yavaş büyümenin etkisi"
[PAGE]
T-Bank Baş Ekonomisti Veyis Fertekligil
 
Kümülatif açığın 60 milyar doların altında kaldığını ifade eden T-Bank Baş Ekonomisti Veyis Fertekligil, "Enerji dışı açık da aylık bazda azalmaya devam etti. Tüm bunlar ekonomide dengelenme sürecinin devam ettiğini ve cari açıktaki iyileşmenin sürdüğünü göstermekte. Ancak şunu da unutmamakta yarar var; cari açıktaki bu düzelme ekonomideki yavaş büyüme ve ithalatta meydana gelen azalmanın etkisiyle gerçekleşmiş durumda. Türk ekonomisinin yüzde 8-9'lardan yüzde 3'lere doğru sert bir iniş gösterdiğini görmekteyiz. Bu çerçevede cari açığın da düşmesi normal" dedi.
Türk ekonomisinin dışa bağlı bir ekonomi olduğundan büyüme hızı arttıkça artan cari açığın, büyüme düştükçe azaldığına işaret eden Fertekligil, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Bu nedenle cari açığın bu yıl Orta Vadeli Program'da (OVP) da belirtildiği üzere 60 milyar doların altında kalacağı anlaşılıyor. Ama bu bir yandan da ekonominin iyice yavaşlamakta olduğunu teyit ediyor. Sorun, Türkiye ekonomisi yüzde 4-5 düzeyinde bir büyümeyi gerçekleştirirken cari açığın artmamasını ve sürdürülebilir olmasını sağlamak. Diğer taraftan ocak-ağustos cari açık verilerine baktığımızda, dış ticaret açığındaki daralmayla birlikte açığın 36 milyar dolara gerilediğini görmekteyiz.
Sekiz aylık dönemde turizm gelirlerinde hafif artış var. Finansman tarafında ise net doğrudan yatırımlarda sekiz aylık dönemde hafif bir gerileme var, bu da bu sene fazla doğrudan yatırım çekemediğimizi göstermekte. Finansmanın çoğu portföy yatırımları ve borçlanmalarla sağlanmakta. Özellikle bankalar tarafındaki mevduat ve fon girişleri dikkati çekmekte. Net hata ve noksan kaleminde ise geçen seneye göre azalma var. Öte yandan Merkez Bankası rezervlerinin aylık bazda yaklaşık 7 milyar dolar arttığı ve resmi rezervlerdeki artışın da 16 milyar dolar olduğu dikkat çekmekte. Bu da aslında Merkez Bankası'nın bu sene uygulamakta olduğu döviz bazlı zorunlu karşılık uygulamalarının getirdiği bir sonuç olarak görülebilir."
 
"S&P'den bir kademe not artışı şeklinde güncelleme bekliyoruz"
[PAGE]
Ata Yatırım Kıdemli Ekonomisti Özlem Derici
 
Ata Yatırım Kıdemli Ekonomisti Özlem Derici, ağustos ayı cari açık beklentilerin oldukça altında kalarak 1,2 milyar dolar olarak gerçekleştiğini belirtti. Piyasa beklentisinin 1,8 milyar dolar ve kendi beklentilerinin ise 1,6 milyar dolar seviyesinde olduğunu ifade eden Derici, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Aylık açık beklentilerin altında kalmasına rağmen geriye dönük revizyonlar nedeniyle 12 aylık açık beklentimizle paralel olarak 59 milyar dolar oldu. Bu açık tahmini GSYH'ye oran olarak yüzde 7,7'den yüzde 7,4'e bir gerilemeyi işaret ediyor. Cari açığın önümüzdeki aylarda da gerilemesinin devam etmesini ve yıl sonuna doğru yüzde 7'ye yakın seviyelerde gerçekleşmesini bekliyoruz. Finansman tarafına baktığımızda 12 aylık toplamlar bazında sermaye girişinde geçen ayki 54,2 milyar dolar seviyesinden 61,6 milyar dolara bir artış görmemiz olumlu ancak finansman kalitesinde bir iyileşme görmüyoruz ve beklemiyoruz da. İçinde bulunduğumuz dönemde likidite bol ve ucuz olmasına rağmen kalıcı ve uzun vadeli sermaye hareketlerine olanak tanıyacak bir yatırım güveni yok."
Derici, toplam 61,6 milyar dolarlık fon girişinin 24,8 milyar dolarının portföy yatırımları ve 10 milyar dolarının da kısa vadeli borçlanmada oluştuğunu vurgulayarak, "Bu kırılgan duruma karşılık Merkez Bankası'nın yıl ortasında inşasına başladığı rezerv opsiyon katsayısı (ROK) mekanizması sayesinde aylık bazda 6,9 milyar dolar, 12 aylık toplam bazda 9,3 milyar dolar giriş yaşadık. Yeni mekanizma ile ani döviz çıkışlarına karşı bir kaynak yaratılmış oluyor, kırılgan yapıya önlem olması açısından önemli. Önümüzdeki dönemde kredi derecelendirme kuruluşları tarafından çeşitli güncellemeler beklemekle birlikte bunun görünüm güncellemesi veya Standart & Poor's'den (S&P) bir kademe not artışı şeklinde gerçekleşmesini bekliyoruz. Yatırım yapılabilir seviye için yıl sonu gerçekleşmelerini ve gelecek yılın resmini daha net görmeyi bekleyebilir derecelendirme kuruluşları" değerlendirmesini yaptı.
 
"Uzun vadeli fon girişleri baskı altında"
[PAGE]
Odeabank Ekonomik Araştırma Müdürü İnanç Sözer
 
Odeabank Ekonomik Araştırma Müdürü İnanç Sözer, ağustos ayı cari açığının beklentilerin altında gerçekleştiğini belirterek, "12 aylık cari açık temmuz ayındaki 61,9 milyar dolardan ağustosta 59 milyar dolara geriledi. Petrol fiyatlarının yüksek seviyesini sürdürmesine bağlı olarak, enerji ithalatında artış devam ederken, enerji hariç cari işlemler fazlası ağustosta 3,4 milyar dolar ile rekor seviyeye ulaştı. Net enerji hariç cari dengenin rekor fazlaya ulaşması iç talepteki daralmayı teyit ederken, Merkez Bankası'nın iç talebi yükseltmek için son dönemde belirginleşen genişlemeci para politikasını da destekliyor" dedi.
Sözer, Merkez Bankası'nın 18 Ekim'deki Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında faiz koridorunda eylül ayındaki PPK toplantısında olduğu gibi bir indirim beklediklerini ifade ederek, şunları kaydetti:
"Öte yandan 12 aylık toplamlara göre, cari işlemler açığı 59 milyar dolara gerilerken, net enerji ithalatının 51,9 milyar dolar ile cari açığın yüzde 88'ine ulaşması petrol fiyatlarının seyrinin Türkiye ekonomisi için ne kadar kritik olduğunu gözler önüne seriyor. Bu doğrultuda önümüzdeki dönemde petrol fiyatlarının seyri ve fiyatları etkileyebilecek gelişmeleri yakından takip etmek gerekiyor. Cari işlemler açığının milli gelire oran olarak yüzde 7 ile halen görece yüksek seviyede kalması, yüksek sermaye girişi ihtiyacının sürdüğünü gösteriyor. Hesaplamalarımıza göre, ağustos ayında cari açık 1,2 milyar dolar iken 6,2 milyar dolarlık sıcak para girişi oldu. Öncü verilere göre, eylülde de sıcak para girişi yüksek devam ederken, uzun vadeli fon girişleri halen global ekonomideki belirsizlikler nedeniyle baskı altında.
Yabancılar eylülde 1,8 milyar dolarlık bono alımı yaparken, bankaların uzun vadeli borçlanması 2 milyar dolar azaldı. Cari işlemler açığındaki iyileşmenin, iç talepteki toparlanma ile eylülden itibaren hız keseceğini düşünüyoruz. Bu çerçevede cari açık tahminimizi 2012 için 60 milyar dolar, 2013 yılı için de 65,7 milyar dolar olarak koruyoruz. Milli gelire oran olarak ise cari açığın 2011'deki yüzde 10'dan 2012'de yüzde 7,4'e ineceğini 2013'te de bu seviyede kalacağını tahmin ediyoruz."
 
 
 
 
 
Bu konularda ilginizi çekebilir