Türkiye'ye 'Dünya'nın müjdesi

Dünya Bankası, Türkiye'nin 2014 yılına ilişkin büyüme tahminlerini yüzde 2.4'ten, yüzde 3.5'e yükseltti.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Dünya Bankası tarafından hazırlanan "Küresel Ekonomik Beklentiler: Değişen Öncelikler, Geleceği İnşa Etmek" ve "Türkiye Ekonomi Notu" başlıklı raporların tanıtımı Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TÜSİAD) iş birliğiyle gerçekleştirildi.  

Dünya Bankası Türkiye Ofisi Başekonomisti Marina Wes, "Türkiye Ekonomi Notu"na ilişkin sunumunda, Türkiye'nin daha yüksek gelirli bir ülke olması ve orta gelir tuzağından kaçması için büyümeyle ilgili temellerini güçlendirmesi gerektiğini söyledi. 

Marina Wes, Türkiye'ye yönelik 2014 büyüme tahminlerini yüzde 3.5 olarak revize ettiklerini belirterek, "Kısa vadede görünüm güçlendi. Avro Bölgesi'nde bir toparlanma gördük. Özellikle Türkiye'de kamu sektörü harcaması güçlü bir biçimde ilerledi. Bu da tahminlerimizi güncellememizi sağladı" dedi. Türkiye'nin 2014 yılının ilk çeyreğinde bir önceki yılın aynı çeyreğine göre yüzde 4.3 büyüdüğünü aktaran Wes, bunun büyük bir endüstriyel üretim artışıyla gerçekleştiğini ifade etti. 

Bu gelişmenin ardından Türkiye'ye yönelik 2014 büyüme tahminlerini revize ettiklerini belirten Wes, "2014 için revize büyüme tahminimiz yüzde 3.5... Kısa vadede görünüm güçlendi. Euro Bölgesi'nde bir toparlanma gördük. Özellikle Türkiye'de kamu sektörü harcaması güçlü bir biçimde ilerledi. Bu da bizim tahminlerimizi güncellememizi sağladı" diye konuştu.  

Bu yılın ilk çeyreğinde Türkiye'de aynı zamanda birtakım yeniden dengelenmelerin tekrar görüldüğünü anlatan Wes, bu dönemde net ihracatın büyümeye çok önemli bir  katkı sağladığını dile getirdi.  

Marina Wes, Türkiye'de bazı dengesizliklerin yüksek kalmaya devam ettiğini aktararak, şunları kaydetti:  

"Sadece cari açık yüksek olmakla kalmıyor, aynı zamanda bunun büyük bir kısmı kısa vadeli sermaye girişiyle finanse edildiği için yıllık finansal ihtiyaçlar Türkiye'yi yatırımcılar anlamında rasyonel olabilecek veya olmayabilecek algı değişiklikleriyle karşı karşıya bırakıyor. Yeniden dengelenmeler görüyoruz ama ileriye doğru daha fazla riskin oluşmaması açısından hala yapılması gereken çok şey var. Orta vadeye bakacak olursak, diğer birçok gelişmekte olan pazarda olduğu gibi büyüme tahminlerimiz yakın tarihsel ortalamaların altında. 2015 için yine yüzde 3.5'luk bir öngörümüz var. Büyüme marjinal olarak orta vadede çok parlamıyor.  

Küresel parasal koşullar kısa bir süre önce beklenmedik derecede gevşek olmakla birlikte belli bir noktada sermaye girişi daha az olacak. Türkiye sermaye girişlerine bağımlı bir ülke. Bu durum Türkiye'nin büyüme modeliyle ilgili geleceğe yönelik birtakım soru işaretlerini beraberinde getirecek. Türkiye'de yakın çeyreklerde gördüğümüz bir diğer durum da şu; özel sektör yatırımında bir azalma oldu. Eğer bu konunun üstüne gidilmezse bu da zaman içerisinde potansiyel büyüme üzerinde bir etki yaratacak." 

Bu beklentilerin yapısal reform ihtiyacını ortaya koyduğuna işaret eden Wes, Türkiye'nin orta gelir gelir tuzağından kaçmak ve orta vadede yüksek gelirli bir ülke olmak için büyüme modelini değiştirmesi gerektiğini dile getirdi.  

Wes, Dünya Bankası'nın iş ortamı puanlamalarında Türkiye'nin ilerleme kaydettiğini, ancak dünya sıralamasında 69. olduğunu aktararak, "Türkiye'deki iş ortamı bu şekilde devam ederse bu verimliliği, istihdamı ve Türkiye'nin yabancı doğrudan yatırımı çekme potansiyelini de etkileyecek. Yabancı doğrudan yatırım Türkiye için çok önemli. Çünkü her şeyden önce yeni teknolojiler gelmesini, yeni teknolojik güncellemeler yapılmasını sağlıyor. Aynı zamanda yabancı doğrudan yatırım, mevcut cari açığı düşündüğümüzde, finans yapısının olgunlaşmasında bir etkiye sahip olacak. O yüzden yabancı doğrudan yatırımı çekecek reformlar özellikle önem taşıyor. Ayrıca hukuk ve kamu sektöründe yönetişimle ilgili reformlar hem güveni artıracak hem de yatırımı çekecek olan diğer adımlar" değerlendirmesinde bulundu.  

Wes, gelecek 12 aylık dönem için önemli olduğunu düşündükleri iki reformun yeni gelir vergisi yasasının yürürlüğe girmesi ve yeni istihdam stratejisinin uygulanması olduğunu da sözlerine ekledi. 

"Avrupa'daki toparlanmanın etkisiyle Türkiye'deki büyüme hızlanacak" 

Dünya Bankası Kalkınma Araştırmaları Grubu Yöneticisi Andrew Burns ise Dünya Bankası'nın "Küresel Ekonomik Beklentiler: Değişen Öncelikler, Geleceği İnşa Etmek" raporuna ilişkin bir sunum gerçekleştirdi. 

Avro Bölgesi'nde toparlanmada sürdürülebilir bir durum söz konusu olduğunu belirten Burns, yüksek gelirli ülkelerin öncülüğünde gelişmekte olan ülkelerde büyümede kademeli bir hızlanma beklendiğini söyledi. 

Yüksek gelirli Avrupa ülkelerindeki toparlanmanın etkisiyle Türkiye'deki büyümenin de hızlanacağına işaret eden Burns, Fed para politikasında normal bir sıkılaşmaya gittiği zaman sermaye akışlarında keskin bir düşüş yaşanacağını ve volatilite görüleceğini dile getirdi.  

Burns, enerji fiyatlarını etkileyebilecek olaylar yaşansa da burada bir istikrar olduğunu belirterek, Irak'taki mevcut durumun endişe yarattığını ancak bunun enerji fiyatlarına ilişkin tahminlerini değiştirecek bir noktaya ulaşmadığını ifade etti.  

Program kapsamında, ayrıca başta ABD ve AB ekonomileri olmak üzere küresel ekonomide krizden çıkış işaretleri ve Türkiye dahil olmak üzere gelişmekte olan ve gelişmiş ekonomilerdeki iktisadi eğilimlerin değerlendirildiği bir panel düzenlendi.  

Moderatörlüğünü BloombergHT Yayın Koordinatörü Cüneyt Başaran'ın yaptığı panelde, Bilkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Selin Sayek Böke, Koç Üniversitesi Öğretim Üyesi ve Global Source Partners Danışmanı Ekonomist Murat Uçer ile Dünya Bankası Türkiye Ofisi Baş Ekonomisti Marina Wes değerlendirmelerde bulundu. 

Bu konularda ilginizi çekebilir