“Rekabet hukukundan haberi olmayan KOBİ’ler zarar görüyor”
Rekabet Kurulu Başkanı Kaldırımcı, rekabet hukukundan haberi olmayan KOBİ’lerin bundan ciddi zarar gördüklerini belirterek hukuki bir şemsiye hazırlığı içinde olduklarını söyledi.
Rekabet Kurulu Başkanı Nurettin Kaldırımcı, rekabet hukukundan haberi olmayan KOBİ’lerin bundan ciddi zarar gördüklerini belirterek, bu konuda sivil toplum kuruluşlarının üyelerini uyarmaları gerektiğini bildirdi.
TBMM’de bulunan kanun tasarısının aynen kabul edilmesi halinde Kurul’un artık belli bir eşik üstündeki konulara bakacağını belirten Kaldırımcı, Tüpraş’a verilen cezanın Kurul’da görüşülürken, miktarını çok bulan üyeler olduğu gibi, az bulan üyelerin de olduğunu bildirdi. Ankara Sohbetleri’ne konuk olan Nurettin Kaldırımcı, Ankara Temsilcimiz Ferit B. Parlak ve Ankara Haber Müdürümüz Hüseyin Gökçe’nin sorularını cevaplandırdı.
Rekabet Kanunu’nda köklü değişiklikler içeren bir tasarı TBMM’ye gönderildi. Kurul başkanı olarak yapılacak düzenlemeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu düzenleme temelde Kurul’un daha etkin bir yapıya kavuşmasını öngörmekte olup, sürekli gündemde tutulan bir konuydu. Bu konuda 2008 yılında da bir tasarı hazırlanmış, ancak kanunlaşamadan kadük olmuştu.
Değişikliğe niçin ihtiyaç duyulduğunu biraz daha açabilir misiniz?
Değişikliklerin teknik gerekçesi, tamamen etkinlik hesabı yapılmasıyla ilgili, yani Rekabet Kurulu daha etkin olmasıdır. Rekabet hukuku daha iyi uygulanmalı, Rekabet Kurulu'nun aldığı kararlar daha etkin olmalı. Bunu sağlamak için dünyadaki ve AB’deki gelişmeler, buradaki bir kısım düzenlemeler bize referans oldu.
Kanunda neler değişecek?
Açık, anlaşılır, öngörülebilirliği yüksek, muhatapların neyin, nasıl olduğunu bilmelerine imkan veren düzenleme amaçlıyoruz. Her konuda bir ön araştırma soruşturma yapmak istemiyoruz. Çünkü insan kaynağı, maddi kaynakların, zamanın daha etkin kullanılması günümüzde önemli. Temennimiz, kaçınılabilir bir kısım olumsuzluklardan uzak, belki bir eşik belirleyerek onun üstündeki meselelere bakmak. Diğerlerini bir bakıma ihmal etmek imkanı De minimis düzenlemesiyle geliyor. Hakim durum değerlendirmesi yine yapılıyor, ancak bu yapılırken diyelim ki etkinlik varsa, eğer birleşme devralma ekonomide daha olumlu gelişmelere yol açacaksa buna imkan vermek istiyoruz. Yoğunlaşma dosyalarını gecikmeden tarafl arın önceden bilgisi olacak şekilde sonuçlandırma imkanı gelmiş oluyor.
Tasarıyı inceleyebildiğimiz kadarıyla rekabet literatürüne yeni enstrümanlar da giriyor galiba?
Evet, tasarıyla birlikte uzlaşma, taahhüt gibi meseleler geliyor. Taahhüt, tarafl arın yani rekabeti ihlal iddiasına muhatap tarafl arın bizi ikna etmesi kaydıyla bazı soruşturmalardan kendilerinin muaf tutulması ya da Kurul kabul ederse, taahhütlerini anlamlı bulursa belki soruşturma açmamak veya yapılanları yeterli görüp görmemek şeklinde insiyatif kullanmasına imkan verecek bir husus. Bir başka konu ise uzlaşma. Yani soruşturma sürecinin belki herhangi bir safh asında olmasa da raporun tebliğine kadar taraflar, konuyla ilgili olarak uzlaşmak isterlerse, belirli yükümlülükleri üstlenme, belirli cezaları kabul ederlerse, kısaca uzlaşırlarsa soruşturma devam etmeyecek.
“Kurul cezalarda insiyatif kullanacak”
Rekabet Kanunu’nda bazı konularda cezalar rahatsız edici sonuçlar doğurdu, hem Kurul, hem de kamuoyundan tepkiler geldi. Örneğin, binde 1-5 gibi cezalar var. İncelemenin engellenmesi başlığı altında cezamız var, ciro çok büyükse bu oranlarla milyonlarca lira ceza verilebiliyor. Bunlar konusunda Kurul insiyatifini kullanacak. Ayrıca artık gerekçeli kararlar daha kısa sürede yayınlanacak.
Bir de cezalarla ilgili yönetmelik çalışmanız var….
Yönetmeliğe ceza hukuku çerçevesinde çeşitli eleştiriler geliyordu. Burada en önemli fark, ilgili pazar cirosu burada belirleyici olacak. Yani rekabet ihlali tespit edildiğinde hangi pazarda ihlal tespiti yapılmışsa, bu pazardaki gayri safi gelirler üzerinden ceza verilmesi esas olacak. Bunu daha etkin olduğu, hakkaniyete uygun olduğu yolunda, bir süreç devam ediyor.
Rekabet Mektubu’nu açıkladınız, peki yakında açıklayacağınız Rekabet Raporu’nda neler olacak?
Rekabet Raporu’nun üçüncüsünü 17 Mart’taki kuruluş yıldönümümüz vesilesiyle düzenleyeceğimiz toplantıda kamuoyuna açıklayacağız. Bu raporun konusu, KOBİ’lerin rekabet hukukuna dönük yüzüdür. KOBİ’ler rekabet hukuku uygulanmasından ciddi manada, bilgileri yoksa yeterli hazırlık yapmamışlarsa zarar görüyorlar. KOBİ’lerin organizasyon eksiklikleri, bilgi yetersizliği yüzünden kendilerini bir rekabet ihlali içinde bulabiliyorlar. “Şu şekilde hareket edelim” diye dernek, odada karar alınabiliyor ve karşımıza rekabeti ihlal eden bir teşebbüs olarak çıkıyorlar, biz ceza veriyoruz. Halbuki, KOBİ’ler bu cezayı almayacak kadar bilgi sahibi olmaları lazım. Biz bu konuda KOBİ’lere nasıl ulaşabileceğimizi tartışıyoruz. Kendilerini nasıl duyarlı kılabilirler yolunu yöntemini gösteriyoruz. KOBİ’lerle ilgili olarak rekabet hukukunun uygulandığı zeminin varlığının olumlu etkilerine dikkatlerini çekiyoruz. Bir piyasada eğer rekabet ihlali varsa ki bu çok çeşitli şekillerde olabilir. Bir KOBİ piyasaya giremeyebilir, ayakta duramayabilir. Örneğin fiyatlar çok düşük olabilir. Güçlü firmalar, zamanında yatırım yapmışlardır, fiyatları düşürürler ve o alana yeni yatırım yapmak isteyen küçük ölçekli işletmeler giremez, girse bile kısa sürede piyasadan çıkabilir. Veya piyasadasınız, dağıtıcılar, ana üreticiler size bazı şeyleri empoze edebilirler. Fiyatınızı belirleyebilirler, mal verip vermemekte imtina edebilirler. KOBİ’lerin şemsiye gibi rekabet hukukunun varlığını, bu kurumun çalışmalarını görmek lazım. Bu konuda çeşitli illerdeki odaların üyelerine yönelik yaptığımız anketin sonuçlarını da kamuoyuna duyuracağız. Rekabet Mektubu’nun 6’ncısını yayınladık. Teşebbüs birliklerine dönük mektup yazdık, oda, dernek, vakıf, birlik, federasyon, konfederasyonlar var. Bunlar ilgili pazarlarda teşebbüslerin davranışlarına büyük ölçüde yön veriyor. Bu teşebbüs birliğinin yönetimi kararlar alıyor, şöyle yapalım, böyle yapmayalım diye. Bunların bir kısmı rekabete aykırı olabiliyor, rekabete uygun davranışın nasıl olacağı konusunda odalar isterlerse çok ciddi hizmetler verebilir. Çok esasen hoş bir işbirliği de olabilir, biz işbirliğine hazırız diyoruz. Odalarda fiyat belirlenmesi, bölgeler paylaşılmasın, kar indirim oranları konuşulmasın. Odalarda bir araya gelinebilir, ama rekabet esas olsun. Hukuka uygun hareket edildiğinde herkesin bu işten kazanacağı üzerinde duruluyor.
“Her şey şeff af, konu idare mahkemesine gidecek”
Meclis’e gittim doğru, ancak ben şu an gündeme gelen kanun tasarısıyla ilgili görüşmeler yaptım. Ayrıca bizim Kurul’un yapısı gereği ben istesem bile üyelere bir karar konusunda etkim olamaz. Herkesin bir oyu var. 10 yıldır buradayım, daha bir kere bile herhangi bir hükümet yetkilisinin talimatı olmamıştır.
“Tüpraş cezasını çok bulan da, az bulan da oldu”
Tüpraş konusunda verdiğiniz ceza ve zamanlaması çok tartışıldı. Karar öncesinde TBMM’ye ziyaretiniz de bu kararla ilişkilendirildi…. Biz zamanlamadan kaçınamadık. Bu soruşturma 2011 yılı 24 Mayıs’ta araştırma yapma kararı aldık. Bu piyasa milyonları ilgilendiren, binlerce oyuncuyu ilgilendiren önemli bir pazar. Temmuz ayı içinde Kurul ön araştırma raporunu müzakere etti ve soruşturma açılmasına karar verdi. Daha sonra sözlü savunmalara geçildi. Taraf temsilcileri iki kez süre uzatımı istediler, resmi takvim bu ocak ayında bitti. Süreç bitince kararın açıklanmasını uzatamıyoruz. Kanun bizi savunma alındıktan sonra 15 gün içinde kararı açıklamamız konusunda sınırlıyor.
KOBİ’lere hem uyarı, hem de müjdeler var…
Ferit B.Parlak
Rekabet sayesinde teknoloji gelişti, verimlilik arttı, fiyatlar düştü. Satış öncesi ve sonrası hizmet kalitesi rekabet sayesinde arttı. Kısacası tüketici de, üretici de rekabet sayesinde kazandı ve rekabet sayesinde kazançlarını artırmaya devam edecek. Bu kadar önemli bir alanı düzenleyen Kurumun Başkanı Nurettin Kaldırımcı ile sohbetimizde KOBİ’lere hem uyarılar hem de müjdeler vardı. Kaldırımcı’nın, “Rekabet hukukundan haberi olmayan KOBİ’ler ciddi zarar görüyor”, “Artık belli bir eşik üstündeki konulara bakacağız”, “Birleşme devralma başvurularını daha çabuk sonuçlandıracağız”, “Tarafl ar cezayı kabul ederse uzlaşma olacak, soruşturma duracak”, “Artık sadece ihlal edilen pazardaki ciroya göre ceza verilecek” şeklindeki cümleleri RK’nin yeni dönemi hakkında ipuçları veriyor.