"AB pazarında canlanma başlıyor"

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye'nin, dünya ticaretindeki durgunluğa paralel bir seyir izlediğini belirtti.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

ANKARA - Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Türkiye'nin, dünya ticaretindeki durgunluğa paralel bir seyir izlediğni belirterek, "AB pazarında canlanma başlıyor. Bölgeye ihracatımız artıyor" ifadesini kullandı. 

Çağlayan, yaptığı yazılı açıklamada, eylül ayı dış ticaret verilerini değerlendirdi. 

Eylül ayı ihracatının 13 milyar 121 milyon dolar, ithalatın 20 milyar 623 milyon dolar, ihracatın ithalatı karşılama oranının ise yüzde 63,6 olduğunu belirten Çağlayan, şunları kaydetti: 

"İhracatımızda yüzde 1,3, ithalatımızda yüzde 3,5 artış var. Ocak-eylül dönemindeki 9 aylık duruma baktığımızda ise ihracatımızın 112 milyar 493 milyon dolar, ithalatımızın 187 milyar 623 milyon dolar, ihracatın ithalatı karşılama oranının ise yüzde 60 olduğunu görüyoruz. 

Son 12 aylık dönemde ise ihracatımız 152,1 milyar dolar, ithalatımız 247,1 milyar dolar, ihracatın ithalatı karşılama oranı ise yüzde 61,5 seviyelerinde gerçekleşti. 9 aylık dış ticaret verisi açıklanmış bizden başka 20 ülke daha var. Bunlarda 9 aylık ortalama ihracat artışı yüzde 2,3. Bu sene dünyada dış ticaret oldukça durgun seyrediyor. Türkiye olarak, dünya ticaretindeki durgunluğa paralel bir seyir izliyoruz. AB pazarında canlanma başlıyor. Bölgeye ihracatımız artıyor" değerlendirmesinde bulundu. 

Çağlayan, böyle bir ortamda ihracatın artırılmaya çalışıldığına dikkati çekerek, "2013 yılı sonu itibarıyla 2012'de gerçekleştirdiğimiz 152,5 milyar doların da üzerine çıkarak yeni bir rekor daha kıracağız. Bundan 10 yıl öncesine göre ihracatımızın mal ve pazar derinliği çok daha yüksek. Yani daha çok çeşit malı daha çok sayıda ülkeye satıyoruz. İhracat İstanbul'dan Anadolu'ya yayılıyor. Ankara, Eskişehir, Mersin, Bursa öne çıkıyor. Anadolu sermayesi parlıyor. Amacımız bu trendi güçlendirerek sürdürmek. 10 yıl sonra, bambaşka bir noktada olacağız. 2023 Türkiye için sadece 500 milyar dolar ihracat gibi sayısal bir hedef değil. Nitelikte de, üretim sürecinde de, iş yapma anlayışında da değişikliler olması gerekiyor" değerlendirmesinde bulundu. 

Türkiye'nin Avrupa ve yakın çevrede yaşanan ekonomik, siyasi ve sosyal krize rağmen 2009-2012 döneminde toplam 43,6 milyar ek ihracat yaptığını hatırlatan Çağlayan, açıklamasına şöyle devam etti: 

"Bugün de Avrupa Birliği, Kuzey Afrika, Sahra-altı Afrika, Orta Amerika ve Uzakdoğu bölgelerine ihracatımızın artışta olduğunu görüyoruz. Artış oranları Kuzey Afrika'da yüzde 12,2, Sahra-altı Afrika'ya yüzde 7,5, Uzakdoğu'da yüzde 16,3 ve Orta Amerika'da yüzde 33,1 seviyelerinde. 

AB'de reel anlamda toparlanma başlayınca bundan en olumlu etkilenecek ülkelerden birinin Türkiye olacağını aylardır ifade ediyorduk. Öyle de oluyor. AB'ye ihracatımızda aylardır artış var. Bundan sonra daha da ciddi artışlar göreceğiz.  

71. Fasıl (altın ve değerli taşlar) genelinde eylül  ayında 600  milyon dolar ihracat, 465 milyon dolar ithalat yaptık. İlk 9 ayda ihracat 5,8 milyar dolara, ithalat 12,9  milyar dolara ulaştı. Doğal olarak bu ithalat artışı, cari açığımızı da yukarı çekiyor. Geçen sene altın ticaretinde fazla veriyorken, bu sene ilk 9 ayda 7,1 milyar dolar açık verdik. Altın hariç tutulduğunda ihracatımızın yüzde 6,6 artış göstererek 106,7 milyar dolara ulaştığını görüyoruz." 

Çağlayan, Ekonomi Bakanlığının Türkiye ekonomisi adına yurtdışı pazarlardaki tüm iş imkanlarını yakından takip ettiğini ifade ederek, dünya piyasasındaki gerçekleşmesi muhtemel tüm senaryolara karşı titizlikle çalıştıklarını kaydetti. 

Teşvik sisteminin beklentilere uygun şekilde sonuçlar verdiğini vurgulayan Çağlayan, şu değerlendirmelerde bulundu: 

"Özellikle 6. bölgedeki gelişmelerden memnunuz. Sayın Başbakanımızın kamuoyu ile paylaştığı ve halkımız tarafından olumlu tepki aldığını gördüğümüz demokratikleşme paketinin bölgedeki yatırımları daha da hızlandıracağına inanıyoruz. Cumhuriyetimizin 100'ncü yıldönümünü kutlayacağımız 2023 için ortaya koyduğumuz hedeflere hızla yaklaşıyoruz. Altına imzasını altın harflerle attığımız Marmaray gibi dev projelere yenilerini ekleyerek Türkiye'yi Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün yol gösterdiği şekilde muasır medeniyetler seviyesine çıkaracağız."