Perakende Pasifik'e göz dikti

Türk perakende sektörü, 7 trilyon dolarlık dev Asya Pasifik pazarında gelecek 10 yılda 100 milyar dolarlık ticaret hacmine ulaşmayı hedefliyor.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Ekonomi Bakanlığı’nın himayesinde, 33 ülkeden 2000’in üzerinde katılımcının yer aldığı Asya Pasifik Perakende Konferansı ve Sergisi (APRCE), Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın katıldığı törenle açıldı. Asya- Pasifik Perakendecileri Derneği (FAPRA) tarafından düzenlenen APRCE 2013, bu yıl “Yeni Dünya, Yeni Perakende, Yeni Tüketici” ana teması ile düzenleniyor. Bu yıl ilk kez düzenlenen APRCE 2013, Türk perakende sektörünün Asya’ya yapılan 10 milyar dolarlık ihracatının 2023 yılına kadar 100 milyar dolarlık seviyeye ulaşması hedefi yolundaki en büyük adımlardan biri olarak görülüyor. Fuarda 7 trilyon dolarlık iş hacmi temsil ediliyor.

Küreselin yereli ezdiği dünya yaşanılır değil

Fuarın açılışında konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, küreselin yereli ezdiği bir dünyanın yaşanılabilir bir dünya olamayacağını söyleyerek, “Eğer bir yerde, sınırsızca kazanma, sınırsızca tüketme hırsı varsa; biliniz ki orada adaletsizlik de vardır, eşitsizlik de vardır, zulüm de vardır, yoksulluk da vardır. Sermaye ve ticaret küreselleşirken, eğer hırs da küresel bir boyut kazanıyorsa, biliniz ki, artık yoksulluk da küreselleşmeye başlamış, eşitsizlik dünyayı tehdit eder bir hale gelmiştir. İşte şu anda dünyada milyarlarca yoksul var. Bu yoksullara uzanan varlıklı el yok” dedi. Durumun böyle devam etmesi halinde dolar, Euro, yen, ruble, liranın sadece kağıt parçası olarak kalacağını ifade eden Erdoğan, o zaman paranın yenmeyecek bir şey olduğunun anlaşılacağını söyledi.

Ticaretin sürdürülebilmesi için 3 şart var

Başbakan Erdoğan, ticaretin sürdürülebilir olması için, tarihin en eski zamanlarından bugüne kadar değişmeyen ve değişmeyecek şartlar olduğunu söyledi. Bu şartlardan ilkinin "adalet" olduğunu ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti: "Ülkeler adil olacak ve adalet küreselleşecek. İki; yollar açık olacak. Yollarda haramiler, yani hırsızlar, yol kesenler olmayacak, korsanlar olmayacak, eşkıya olmayacak. Üç; hem yerel anlamda, hem küresel anlamda, huzur olacak, güvenlik olacak, istikrar olacak. Ticareti küreselleştirmek istiyorsak, refahı küreselleştirmek istiyorsak, işte bu şartların ortadan kalkmaması için de mücadele etmek zorundayız. Yani, markalarımızı küresel hale getirirken, barışı ve demokrasiyi de küreselleştirmek, en önemlisi de, vicdanı küreselleştirmek zorundayız."

Siftah eden, müşteriyi komşusuna yönlendirir

Ahilik Teşkilatı'nın 21'inci yüzyılda dahi izlerinin, alışkanlıklarının, birikiminin, Türkiye üzerinde son derece etkili olduğunu aktaran Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:  "Ahilik Teşkilatı'na ait, dünyanın birçok ülkesinde de var olduğuna inandığım bir kavramı, 'Kanaat' kavramını burada özellikle vurgulamak istiyorum. Bakınız; bizim esnafımız, yüzyıllardır, sabah gelir, dükkanını dua ile açar, gerekli hazırlıkları yapar ve müşterisini beklemeye başlar. İlk müşteri ve ilk alınan para, bizim esnafımız için çok önemliydi ve buna bugün dahi 'siftah' denir. Siftahını yapan bir esnaf, eğer komşu dükkan bunu yapmadıysa, 'Ben siftah ettim; komşum etmedi' diyerek, gelen müşteriyi nezaketle komşusuna yönlendirir. Haksız rekabet, ayıplı mal, müşteriyi yanıltmak gibi tavırlar, sizler gibi bizim geleneklerimizde de en büyük ayıplar arasındadır. Bizim esnafımız, sınırsızca kazanmayı; kazanmak için her yolu mübah görmeyi kesinlikle ayıplamıştır. 'Kanaat', yani kazandığıyla yetinmek, ihtiyacı kadar kazanmak, fazlasını paylaşmak, bizim esnafımızın da eminim ki sizlerin de en eski, en temel değerlerinden biridir. Ahilik bu." 

Türkiye’nin yıldızı her gün daha fazla parlıyor

Ekonomiyi, demokrasiyle birlikte büyüttüklerini, sağlam bir temel, sağlam bir zemin üzerinde ilerlediklerini anlatan Erdoğan, şöyle konuştu:  "Ekonomiyi büyütürken, insani değerleri, insan hak ve özgürlüklerini, çevreyi, özellikle de geleceğimizi dikkate alıyor, sürdürülebilir bir kalkınma mücadelesi veriyoruz. Türkiye, yıldızı her geçen gün daha fazla parlayan bir ülkedir. Türkiye, özgürce, serbestçe, rahatça yatırım yapılabilecek bir ülkedir. Küresel ticarete olduğu kadar, küresel ticaretin güvenli olmasına da Türkiye her fırsatta katkı sağlayacak; aynı zamanda Türkiye küresel ticaretin güvenli bir limanı olmaya devam edecektir. Bu kongre ve fuar vesilesiyle, Türkiye'yi daha çok tanıyacağınıza, Türkiye'nin sunduğu fırsatları daha çok değerlendireceğinize yürekten inanıyorum."

Türk perakendeciler 92 ülkeye yayıldı

Kongrenin açılışına katılan Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, perakende sektörünün her yıl yüzde 15 artan istihdam oranıyla işsizliğin azaltılmasına katkı sağladığını ifade ederek, "Sektör, kadın ve genç nüfusun istihdamında çok önemli bir yere sahip.  Her 15- 30 bin dolarlık yatırımda bir kişiye çalışma fırsatı yaratılıyor. Kayıt dışı ile mücadele anlamında çok önemli bir etkiye sahip. Sektörün yurt dışında da çok önemli yatırımları var. Yurt dışında 2 bin 763 market ve mağaza bulunuyor. Bunların 669'u Rusya'da 273'ü Ukrayna'da bulunuyor" diye konuştu. Türk perakende sektörünün 92 ülkeye yayıldığını vurgulayan Çağlayan,  sektörle ilgili Türkiye'ye uluslararası doğrudan yatırımlar yapıldığını bu rakamın 2002'den bu yana 5 milyar dolara ulaştığını söyledi.

Yeni ticari ilişkilerin başlangıcı olacak

Alışveriş Merkezleri ve Perakendeciler Derneği Başkanı Mehmet Nane de, APRCE’in açılışında şunları söyledi: “Türkiye olarak uluslararası perakende arenasında yakaladığımız 15’incilik, hükümetimizin 2002 yılından bu yana uygulamakta olduğu ekonomi politikalarının sonucudur. Önümüzdeki en az 20 yılımıza damgasını vuracağından emin olduğumuz 16. APRCE, Asya Pasifik ile Türkiye arasında önümüzdeki 50 yıl içinde oluşacak yepyeni ticari ilişkilerin başlangıç noktası olacaktır”. 

Bu konularda ilginizi çekebilir