MB’den Hükümet'e ‘Açık mektup’
Merkez Bankası, yüzde 5 olarak hedeflenen 2013 enflasyonunun yüzde 7,40 çıkması nedeniyle Hükümete açık mektup gönderecek
İSTANBUL - Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), yüzde 5 olarak hedeflenen 2013 enflasyonunun yüzde 7,40 çıkması nedeniyle hükümete açık mektup gönderecek. Banka, açık mektupta enflasyon hedefinden sapmanın nedenleri ve enflasyonun tekrar hedefe ulaşması için alınan tedbirleri açıklayacak.
2006'da para politikası kurumsallaşma süreci çerçevesinde enflasyon hedeflemesi rejimini uygulamaya başlayan TCMB, 2006 yılından itibaren kamuoyu tarafından kolay anlaşılabilirliği ve iletişim açısından avantajları göz önüne alınarak, enflasyon hedefini "nokta hedef" olarak belirledi. 2006 yılından 2013 yılına kadar olan dönemlere bakıldığında enflasyon hedefinin tutturulabildiği sadece 2 yıl olurken, enflasyon hedeflemesi rejiminin uygulandığı ilk yıl olan 2006'da TCMB hedefi yüzde 5 olarak belirlerken yıl sonunda enflasyon yüzde 9,65 seviyesinde gerçekleşmişti.
TCMB, Hükümetle belirlenen yıllık enflasyon hedefinin yılsonunda belirgin olarak (her iki yönde 2 puan fazlası) sapması durumunda Merkez Bankası Kanunu'nun 42. maddesi uyarınca Hükümete açık mektup yazıyor. 2006 yılı başından itibaren uygulanan enflasyon hedeflemesinde 2006-2013 arasındaki 8 yıllık dönemde 2006-2007-2008 ve 2012 yıllarında 4 defa açık mektup yazan Merkez Bankası, 2013 yılında da Hükümetle belirlenen 2013 yılı enflasyon hedefinin yüzde 5'in belirgin üzerinde, yüzde 7,40 gelmesi nedeniyle Hükümete açık mektup yazacak. Merkez Bankası, açık mektupta enflasyon hedefinden sapmanın nedenlerini ve enflasyonun tekrar hedefe ulaşması için alınan tedbirleri açıklayacak.
2006 yıl sonu enflasyon hedefinin yüzde 5 olarak belirlenmesinin ardından yıl sonu enflasyonun yüzde 9,65 gerçekleşmesi üzerine 22 Ocak 2007 tarihinde Hükümete açık mektup yazan Banka, açık mektupta enflasyon hedefinin aşılması nedenleri arasında yükselen ham petrol fiyatları, işlenmemiş gıda fiyatlarındaki artışlar ve altın fiyatlarındaki hızlı yükselişlere işaret etmişti.
2007'de de yılsonu enflasyon hedefini Hükümetle birlikte yüzde 4 olarak belirleyen ancak, yüzde 8,39 olarak gerçekleşmesi üzerine Hükümete açık mektup yazacak TCMB, sapmanın nedenini şöyle açıklamıştı:
"Türkiye'de 2007 yılında yaşanan kuraklık sonrası tarım ürünleri rekoltesinde görülen düşüş arz yönlü bir şok oluşturmuştur. Bazı gıda ürünlerinin alternatif yakıt üretiminde kullanılması, dünyada artan gıda talebi ve tarımsal emtia fiyatlarındaki yükselişler gibi uluslararası gelişmeler de dış ticaret kanalıyla yurt içi gıda fiyatlarını olumsuz etkilemiştir. Söz konusu unsurlar sadece işlenmemiş gıda (taze sebze ve meyve gibi) fiyatlarını değil aynı zamanda işlenmiş gıda (ekmek, tahıl ve süt ürünleri gibi) fiyatlarını olumsuz etkilemiştir. Enflasyondaki düşüşü yavaşlatan bir diğer temel unsur, enerji ve yönetilen/yönlendirilen kalemlerin fiyatlarındaki gelişmeler olmuştur. Ham petrol fiyatlarının 2007 yılında yaklaşık yüzde 50 civarında bir artış göstermesi ve akaryakıt ürünlerinden alınan özel tüketim vergisindeki ayarlamalar, 2007 yılında akaryakıt ürünlerinin fiyatlarında yüksek artışlara neden olmuştur."
2008 yılında ise yüzde 4 olarak hedeflenen enflasyonun saparak yüzde 10,06 olarak gerçekleşmesi üzerine Merkez Bankası, Hükümete gönderdiği açık mektupta enflasyonun hedefin oldukça dışında gerçekleşmesinde yılın 3. çeyreğinde enerji ve diğer emtia fiyatlarındaki sert artışlar, son çeyrekte küresel finansal krizin derinleşmesi ve dünya ekonomisindeki keskin düşüşü gösterdi.
2011'de de yüzde 5,5 olarak belirlenen yılsonu enflasyonu yüzde 10,45 düzeyinde gerçekleşince Banka, Hükümete açık mektup göndermiş ve ithalat fiyatlarındaki ve döviz kurunda gözlenen yüksek artışlardan dolayı hedefin dışında gerçekleştiğini ifade etmişti.
2013 hedefi
Merkez Bankası, 2013 yılsonu için enflasyon hedefini Hükümetle birlikte yüzde 5 olarak açıklamıştı. Ancak yıl sonu enflasyon yüzde 7,40 ile yüzde 7 olan belirsizlik üst sınırını aşınca Kanun gereği Hükümete enflasyon hedefinden neden sapıldığı ve hedefe ulaşmak için alınacak tedbirlerin yer aldığı açık mektup yazacak.
Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı ile bir başkan yardımcısının imzalarını taşıyacak mektup, Hükümet adına Başbakan Yardımcısı Ali Babacan'a iletilecek.
"Kur artışlarının önümüzdeki aylarda fiyatlara yansıtılma ihtimalinin yüksek"
Garanti Bankası Başekonomisti Nihan Ziya Erdem, aralık ayında TÜFE enflasyonunun yüzde 0,46 ile piyasa beklentisine paralel geldiğini, yıl sonu TÜFE enflasyonunun yüzde 7,40 olduğunu belirterek, bu rakamın 2012 yılı gerçekleşmesi olan yüzde 6,2'ye ve Merkez Bankası'nın yüzde 5'lik enflasyon tahminine göre belirgin yüksek gerçekleştiğini, aylık bazda artışta gıda ve enerji kaynaklı yükselişlerin etkili olduğunu belirtti.
Kur artışından etkilenebilecek kalemlerde otomobil, telefon gibi ürünlerde fiyatların bir önceki aya göre düşmüş olmasının dikkati çektiğini söyleyen Erdem, "Bu da kur artışlarının önümüzdeki aylarda fiyatlara yansıtılma ihtimalinin yüksek olduğuna işaret ediyor. Yılbaşında açıklanan ÖTV artışlarından da enflasyona yaklaşık 0,7 puanlık bir katkı gelebileceği görülüyor. Tüm bu etkiler önümüzdeki dönemde enflasyon beklentilerinde de bir kötüleşme yaratarak yüzde 6,7 olan 2014 yıl sonu beklentilerini yüzde 7'nin üzerine çıkarabilir" dedi.
Halk Yatırım Ekonomik Araştırmalar Müdürü Banu Kıvcı Tokalı da 2013 yıl sonu enflasyon hedefine ilişkin yüzde 7'lik üst limitin üzerinde kalındığı için, TCMB'nin Hükümete açık mektup vermesinin söz konusu olduğunu, mektubun temel olarak, enflasyondaki sapmanın gerekçelerinde, işlenmemiş gıda ve enerji fiyatları gibi para politikasının kontrolü altında olmayan bileşenlerdeki artışlara dikkati çekeceğini ifade etti.
Tokalı, "Ayrıca, kurdan yansıma etkisi de baskı unsurlarından biri olarak yer alacak. 2006 yılından itibaren açık olarak enflasyon hedeflemesi rejimini uygulayan TCMB'nin sadece 2009-2010 döneminde nokta hedefi tutturabildiğini, diğer yıllarda ise nokta hedefin üzerinde kaldığını görüyoruz" dedi.
2013 yılı aralık ayında gıda fiyatlarındaki artışın ılımlı kalmasına karşın, yılın geneline bakıldığında gıda enflasyonunun 2013 yılsonunda yüzde 10'a ulaşarak yüzde 7'lik hedefin üzerinde gerçekleştiğini anımsatan Tokalı, 2012 sonunda ise yüzde 3,69 ile oldukça ılımlı bir gıda enflasyonu sözkonusu olduğunu, gıda enflasyonunun artan baskısında, işlenmemiş gıda enflasyonu etkiliyken işlenmiş gıda enflasyonunun aynı dönemde yüzde 9,4'ten yüzde 7,1 civarına indiğinin görüldüğünü anlattı.
Enflasyonda direnç oluşturan diğer bir bileşenin kira enflasyonu olduğunu dile getiren Tokalı, "Yıllık artış oranı yüzde 5,46'dan yüzde 6,50'ye çıkıyor. Hizmet enflasyonu üzerinde önemli baskı unsurlarından biri olmaya devam ediyor. Diğer taraftan, enerji enflasyonu yüzde 13,79'dan yüzde 5 civarına inerek 2013 enflasyonu üzerinde baskıların dizginlenmesine yardım eden bileşenlerden biri" dedi.
Son iki aydır baz avantajının sona erdiğinin unutulmaması gerektiğini vurgulayan Tokalı, 2014 yılında enerji fiyatlarının küresel projeksiyonlara uygun olarak ılımlı bir seyir izleyip izlemeyeceğinin önemli olacağını vurgulayarak şöyle devam etti:
"2013 enflasyonu ılımlı bir aylık rakamla sona ermiş olsa da 2014 enflasyonuna ilişkin riskler nedeniyle kalıcı bir rahatlama yaratmasını beklemiyoruz. Özellikle, kurdaki oynaklık, enerji fiyatlarının dalgalı seyri ve son ÖTV zamları, orta vadeli enflasyon görünümündeki riskleri artırıyor. Parasal sıkılaştırma duruşunun belirginleştirilmesi ve iç politikada ılımlı gelişmeler kurdaki oynaklığın azalmasına, dolayısıyla enflasyon üzerindeki baskıların dizginlenmesini sağlayacaktır."
Kademeli düşüş beklentisi
Odeabank Ekonomik Araştırmalar Müdürü İnanç Sözer ise son beş yılda ikinci kez yıl sonunda enflasyonun yüzde 5'lik hedefe göre belirlenen belirsizlik aralığı dışında kaldığını belirtti.
2013 yılı aralık ayında üretici enflasyonunun yüzde 1,1 artarak, yıllık bazda kasım ayındaki yüzde 5,7'den yüzde 7,0 ile 19 ayın en yükseğine ulaştığına dikkati çeken Sözer, çekirdek tüketici enflasyonu ise aralıkta yüzde 0,1 düşüşle yıllık bazda bir önceki aydaki yüzde 7,2'den yüze 7,1'e indiğini ifade etti.
Sözer, şunları kaydetti:
"Aralıkta manşet enflasyon beklentilerin hafif üzerinde gelirken, çekirdek enflasyondaki iyileşme dikkat çekici... Çekirdek enflasyon göstergelerinden 9 kalemin 7'sinde yıllık enflasyonun bir önceki aya göre gerilemiş olması ve enflasyon trendini gösteren mevsimsellikten arındırılmış üç aylık ortalamaların yıllıklandırılmış verilerine göre de çekirdek enflasyonun 6 ayın en düşük seviyesine inmesi, iç talebin zayıfladığını ve enflasyonist risklerin hafiflediğini gösteriyor. Bununla birlikte son zamlar ocakta yıllık enflasyonun gerilemesini sınırlayacak olsa da yılın geri kalanında kademeli bir şekilde düşeceğini tahmin ediyoruz."