İlk çeyrekte büyüme ivmesi ‘artış’ yönünde
Hazine müsteşarı İbrahim Çanakçı, büyüme ve istihdamda önemli gelişmeler sağlandığını bildirdi
YENER KARADENİZ
ANKARA - Hazine Müsteşarı İbrahim Halil Çanakcı, Türkiye’nin büyüme hedefinde bir değişikliğe gidilmediğini belirterek kısa vadeli göstergelerin de bu yılın ilk üç aylık döneminde büyüme ivmesinin arttığını gösterdiğini söyledi. Bu yıl ikincisi düzenlenen “Financial Times Türkiye Zirvesi”nde konuşan Çanakcı, Türkiye’nin attığı adımlar ile temel kırılganlıkların iyileştirilmeye çalışıldığını dile getirdi. Türkiye ekonomisinin son dönemlerde hem büyüme hem de istihdam yaratma açısından çok önemli bir gelişme sağladığını söyleyen Çanakcı, “2012’den itibaren dış açığı azaltmaya enfl asyonu aşağı çekmeye odaklandık ve OVP’de 3 temel özelliği benimsedik. Bunlar cari açığın ve enfl asyonun azaltılması ile iç tasarruf oranlarının artırılmasıdır. Büyüme projeksiyonumuzu bu yıl için yüzde 4 olarak belirledik. MB geçen mayıs ayından bu yana kemer sıkma politikası uyguluyor. Tüketici kredileri ve kredi kartları ile ilgili bir dizi düzenleme yaptık. Bunun amacı vatandaşın çok fazla borçlanmasına engel olmak” diye konuştu.
Çanakcı, KOBİ ve ihracat kredilerinde böyle bir düzenleme olmadığını hatırlatarak, “Yapısal reform gündemimizi yeniden düzenledik. Bu dönüşüm programları çerçevesinde tasarrufl arın, enerji etkinliğinin ve reformların artırılması, kayıt dışı ekonominin azaltılması, istihdamın daha etkin hale getirilmesi ve İstanbul’un uluslararası finans merkezi haline getirilmesini hedefl edik. Bu yıl için iç talep beklenenden daha fazla düşebilir. Bunun da nedeni faiz oranlarının artması ve makro ekonomik önlemelerin arttırılmasıdır. Dış talep iç talepteki daralmayı dengelemesi ve büyümeye daha fazla katkı sunması bekleniyor” değerlendirmesinde bulundu. Türkiye’nin büyüme hedefinde bir değişikliğe gidilmediğini ifade eden Çanakcı, faiz dışı fazla ve bütçe açıklarının ilk 4 aylık dönemde beklentiden daha iyi bir seyir takip ettiğini belirtti. Çanakcı, “Bu da hem büyüme hem de ÖTV’ye ilişkin önlemlerle bağlantılı olarak görülmektedir. Biz yıl boyunca para politikasında sapma beklemiyoruz” diye konuştu. Finansal piyasa göstergelerinin olumlu bir şekilde ilerleme gösterdiğini anlatan Çanakcı, yerel seçimler sonrasındaki sonuçların da bu trendi desteklemekte olduğunu ve Mayıs 2013 ile Ocak 2014 dönemi arasındakinden çok daha iyi performans sergilendiğini aktardı.
Vites değiştirmek lazım
Akbank Yönetim Kurulu Başkanı ve DEİK Türk-İngiliz İş Konseyi Başkanı Suzan Sabancı Dinçer de Türkiye’nin artık vites değiştirmesi ve geleceğe bakması gerektiğini söyledi. Son 10 yılda Türkiye ekonomisinin başarılı olduğunu belirten Dinçer, ekonominin büyüdüğünü, vatandaşların yaşam standartlarının arttığını ve temel göstergelere bakıldığında rakamların çok iyi bir performans sergilediğini kaydetti. Türkiye’nin son 10 yıl içinde küresel ticarette yer alabildiğini ifade eden Dinçer, şöyle devam etti: “Hükümet bütçe disiplinini ciddi bir şekilde uygulamıştır. Aynı şey kamu borçlarının kontrolüyle ilgili de söylenebilir. Bankacılık sistemimiz de çok güçlü. Son 10 yıllık ekonomik performans çerçevesinde Türkiye hem yerli hem de yabancı yatırımcıları çekmiştir. Türkiye’nin artık vites değiştirmesi ve geleceğe bakması gerekiyor. Sürdürülebilir, sağlıklı ve daha az kırılgan bir ekonomimiz olması için mutlaka ekonomik reformlara devam etmemiz lazım. Yabancı doğrudan yatırımları çekmek için daha iyi uygulamalarımız olmalı.” Türkiye’nin tasarruf mevduatının düşük olduğuna da dikkat çeken Dinçer, ihracatın yüksek katma değerli ürünlere doğru değiştirilmesi gerektiğini vurguladı.
'Yolsuzlukla mücadelede olmak istediğimiz yerde değiliz'
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, Türkiye’nin geçici olarak Twitter’ı kapatmak zorunda kaldığını ve buna üzüldüğünü belirterek, Twitter’ın mahkeme kararlarına saygı göstermesi gerektiğini, ABD’de bunu yaptığını belirtti. Financial Times Zirvesi’nde soruları yanıtlayan Bakan Şimşek, “Türkiye’de hukukun üstünlüğünün ne durumda olduğu” olduğu yönündeki soruyu, hukukun üstünlüğü durumunun Türkiye’nin uzun vadeli planları açısından çok önemli olduğunu belirterek, “Bizim son birkaç ay geçirdiğimiz olaylar alışılmamış olaylardı. Tabii ki ‘Türkiye’de yolsuzluk yoktur’ demiyorum. Türkiye yolsuzluğu ortadan kaldırmadı, daha uzun bir yolumuz var ama aynı zamanda yolsuzlukla mücadele etmemiz gerekiyor. Bugün algılama açısından 2002’ye kıyasla Türkiye daha az yolsuzluğun olduğu bir ülke. Ama hala bizim olduğumuz yer, olmak istediğimiz yer değil” değerlendirmesinde bulundu. 17 Aralık sürecini anımsatan Şimşek, “Sanıyorum biz birkaç ay içinde hukukun üstünlüğünün pekiştirilmesi gerektiğni öğrendik” diye konuştu. Şimşek, siyasi döngüde yolsuzluklara engel olabilmek için reformların yapılması gerektiğini söyledi. Görevden almalarla ilgili de Bakan Şimşek, “MASAK’ın başındaki kişi terfi ettirildi yani bütün bu atamaların görev değişikliklerinin yolsuzluk iddiaları ile bir ilgisi yok. 17 Aralık öncesinde de bir çok değişiklik oluyordu ama şimdi her şey çok yakından takip ediliyor. Son birkaç aydır yapılan tayinlere farklı yaklaşılıyor. Bazı üst düzey bürokratların paralel devlet ile bağlantılarını keşfetmişsek onları yerlerinden almamız lazım. Bu da yanlış bir şey değil” dedi.
Başçı: Her Türk vatandaşının lobi yapma hakkı var
TCMB Başkanı Erdem Başçı, zirvede faiz lobisi ile ilgili bir soruya “Faiz oranlarının düşük olmasını isteyenler var; kredi alanlar. Yüksek olmasını isteyenler var; bunlar tasarruf edenler. ‘TL’nin değeri yüksek olsun’ diyenler var; ithalatçılar tarafı. ‘TL’nin değeri düşük olsun’ diyenler var; ihracatçılar. Dolayısıyla her Türk vatandaşının lobi yapma, kulis yapma hakkı var. Hem faiz oranları hem de kur seviyesi için, herkes istediği yönde kulis yapabilir. Siyasetçiler için de aynı şey geçerli” dedi ve ekledi: “Merkez Bankası kısa vadeli faizi bir enstrüman olarak görüp riski azaltmaya çalıştığı sürece, fiyat istikrarını sağlamaya çalışırsa o zaman doğru kurumsal yapıyı kurmuş oluyorsunuz.” Başçı, “Türkiye’de son 10 yılda iyi bir büyüme trendi oldu. 2012 yılı itibariyle Türkiye’nin kişi başına milli gelirinin GSYH’ya oranını Avrupa’daki oran ile kıyasladığımızda yüzde 20’den yüzde 32’ye çıkmış durumda. Bu trend gelecekte de devam edecek” diye konuştu.
Boyner: Yapısal reformlar devam etmeli
Boyner Holding Yönetim Kurulu Üyesi ve TÜSİAD Eski Başkanı Ümit Boyner, dünyanın artık yeni normal denen bir sürece girdiğini, bu süreçte daha düşük büyüme oranlarının görüleceğini belirtti. Euro Bölgesindeki risklerin gelişmekte olan ülkeler için fırsatlar sunduğunu, yine parasal genişleme süreçlerinin yaşanacağını dile getiren Boyner, Türkiye’de ise bu süreçte bir çok göstergenin olumlu olduğunu, ancak iş yapma anlamında sorunlar olduğunu bu nedenle yapısal reformların devam etmesi gerektiğine dikkat çekti.
Aycı: Artık nitelikli yatırıma ihtiyaç var
Doğrudan yabacı yatırım konusunda 10 yılda önemli gelişmeler yaşandığını belirten Başbakanlı Yatırım Ajansı Başkanı İlker Aycı, ülkenin 2002’ye kadar yalnızca 15 milyar dolar yatırım çektiğini, şimdi ise bu rakamın 137 milyar dolara yükseldiğini dile getirdi. Algının önemine dikkat çeken Aycı, “Son dönemde yaşanan olaylar yabancı yatırımcıları yatırımdan vazgeçirmedi. Tedirgin olup çok fazla soru soruyorlar ama geri bildirim ile pozitif bakıyorlar. Dinamik bir ekonomi söz konusu olduğunda bir sınavdan geçtik. Türkiye başarılı oldu” diye konuştu.
Binbaşgil: Düşük büyümelere alışık değiliz
Akbank CEO’su Hakan Binbaşgil ise Türkiye’nin ilk 10 ekonomi arasına girmek gibi bir hedefi olduğunu hatırlatarak bunun yolunun her yıl yüzde 5 ve üzeri büyümeden geçtiğini vurguladı. Binbaşgil, “Makro ekonomik tedbirler işe yaradı. Bankacılıkta ilk 4 ayda tüketici kedileri sadece yüzde 2 arttı. Buna alışık değiliz. Kredi kartlarında negatif büyüme var. Eksi 6.7 oldu. TL bazlı ticari krediler 5.6 büyüdü. Dolar bazlı tüketici kredileri ise 2,2 büyüdü. Bu anlamda aynı gemideyiz ve bankalar da tedbirleri destekliyor. Bankacılık sistemi ile gurur duymalıyız” dedi.