CEO'lar bu yıl daha umutlu

2014'te ekonominin iyileşeceğine inanan küresel CEO'ların oranı geçen yıla göre 1.5 kata yakın arttı. CEO’ların önemli bir bölümü ekonominin iyileşmekte olduğunu düşünüyor. Şirketlerinde büyüme öngören CEO'ların oranı da bu yıl yüzde 39 oldu

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

İSTANBUL - Uluslararası danışmanlık şirketi PricewaterhouseCoopers (PwC) her yıl yaptığı CEO araştırmasının 17'ncisini bugün Dünya Ekonomik Forumu Davos Zirvesi'nin açılışında açıkladı. PwC, 17. Yıllık Küresel CEO Araştırması için 68 ülkede bin 344 CEO ile görüştü. Görüşmelerin 445’i Asya Pasifik’te, 442’si Avrupa’da, 212’si Kuzey Amerika’da, 165’i Latin Amerika’da, 45’i Afrika’da ve 35’i Orta Doğu’da gerçekleştirildi. 

PwC’nin bu yıl “Gelecek için hazır olmak: Küresel trendlerden fayda sağlamak” başlığıyla yayınladığı 17. Yıllık Küresel CEO Araştırması’na göre dünya genelinde önümüzdeki 12 ayda küresel ekonominin iyileşme kaydedeceğini düşünen CEO’ların oranı geçen yıla göre 1.5 kata yakın arttı.

Araştırmaya katılan CEO’ların yüzde 39’u 2014 yılında şirket gelirlerinin artacağından “oldukça emin” olduklarını söyledi. İşte o araştırmanın sonuçları:

Küresel ekonomide büyüme ivmesi yükseliyor

Araştırma sonuçlarına göre, önümüzdeki 12 ayda küresel ekonomide iyileşme öngören CEO'ların oranı geçen yıl yüzde 18 iken, bu yıl 1.5 kata yakın artarak yüzde 44'e ulaştı.

Küresel ekonomide düşüş yaşanmasını bekleyen CEO oranı ise 2013'te yüzde 28 iken, bu yıl hızlı bir düşüşle yüzde 7’de kaldı.

Gelir artışı

CEO'ların yüzde 39'u, kendi şirketleri için önümüzdeki 12 ayda gelir artışı yaşayacağından "oldukça emin" olduklarını belirtiyor.

Bu görüşte olan CEO'ların oranı geçen yıl yüzde 36 iken, bu yıl yüzde 39'a yükseldi. Gelir artışına yönelik duyulan güven ise, 2009 yılında yüzde 21 seviyesindeydi.

Türkiye büyüme potansiyeli ile göz önünde bulundurulan ülkeler arasında

CEO’ların en fazla büyüme öngördükleri ülkelerin başında Çin ve ABD geliyor. Türkiye %8’lik bir oranla CEO’ların iyi büyüme göstereceklerini düşündüğü ülkeler arasında yer alıyor.

Araştırma sonuçlarını değerlendiren PwC Türkiye Başkanı Haluk Yalçın şunları söyledi:

“Dünyada ve ülkemizde 2014’e oldukça yüklü bir gündem ile girdik. Tüm dünyada bu zor döneme iyice ısınan CEO’larda olumluya dönüş beklentisi artmış durumda.

Kaptanlar gemilerini bir yandan dalgaların etkisinden sakınırken bir yandan da rotayı tekrar büyüme ve karlılığa doğru çevirmenin yollarını arıyorlar.

Dünya ekonomisinin geleceğine imza atacak demografik değişim, küresel ekonomik gücün akışı, hızlanan şehirleşme, iklim değişimi ile teknolojideki müthiş ilerleme gibi temel trendleri dikkate almak doğru rotanın belirlenmesi açısından çok önemli.

Tüm dünyada CEO’lar artan regülasyon ve ağır makro koşullara rağmen gelecekten daha umutlu.

Türk CEO’lar ise içinde bulunduğumuz coğrafyanın zorlukların farkında olmakla birlikte dalgalı deniz deneyimlerini konuşturmaları gereken zamanlarda olduğumuzun farkındalar.

Türkiye’nin gelişmekte olan ekonomiler kategorisindeki yerini sağlamlaştırmak üzere zorlu geleceğe ihtiyatlı ancak istekli bir yönelim var. Birçok alanda kısa vadeli güçlüklerin farkında ancak büyümeye istekli bir CEO beklentisi Türk CEO’larını içinde bulundukları gruptan ayrıştırıyor.

Önümüzdeki dönemde Türkiye’nin büyüme potansiyeli açısından dikkat çeken bir konumda olması Türkiye’den katılan 43 CEO’nun görüşlerine yansımış durumda.

İlerleyen günlerde Global anketimizin Türk CEO’larının görüşleri ile kıyaslamalı yorumları ile birlikte olacağız.

Global CEO’ların güveni yerine geldi

[PAGE]

Global CEO’ların güveni yerine geldi

Davos’ta gerçekleştirilen basın toplantısında araştırma sonuçlarını değerlendiren PwC Küresel Başkanı Dennis M. Nally görüşlerini şöyle aktardı:

“CEO'ların güveni yerine gelmeye başladı. Ekonomik krizi başarılı bir biçimde atlatmaları için şirketlerini başarılı bir şekilde yönlendiren CEO’lar şu anda hem gelirlerini hem de küresel ekonomiye yönelik beklentilerini artırabilecekleri konusunda iyimserler. Ancak, kriz sonrası ekonomide, özellikle de gelişmekte olan pazarlarda yavaşlayan büyüme gibi değişken koşullarla başa çıkarken sürdürülebilir büyüme sağlamanın hala zor olduğunun bilincindeler.

“Aşırı regülasyon, bütçe açıkları ve vergi yükünün en üst seviyeye ulaşması ile ilgili endişelerin devlete açık bir biçimde belirten CEO'ların üzerindeki kara bulutlar varlığını sürdürmeye devam ediyor.”

“CEO'lar, hızlı teknolojik ilerlemeler, demografik değişim ve ekonomik güç değişimi olmak üzere üç ana küresel trendin işletmelerin geleceğinde büyük etkisi olacağına inandıklarını söylüyor.

Bu küresel trendleri avantaja dönüştürmenin yollarını bulmak gelecekte başarı elde etmenin anahtarı olacak.”

Küresel CEO Araştırması’nda öne çıkan detaylı sonuçlar şöyle:

Küresel ekonomi

Koşulların iyileşmesiyle birlikte, kısa vadeli küresel ekonomik tahminlere yönelik en büyük güveni bölgesel ölçekte Batı Avrupalı CEO'lar duyuyor.

Bu bölgeyi, Ortadoğu (yüzde 49), Asya Pasifik (yüzde 45), Latin Amerika (yüzde 41), Kuzey Amerika (yüzde 41) ve Afrika (yüzde 40) takip ediyor. Yüzde 26 ile en az güveni Orta ve Doğu Avrupalı CEO'lar duyuyor.

Sektöre göre bakıldığında, gelecek 12 aya ait tahminlere yönelik en fazla güveni (yüzde 46) Konaklama ve Eğlence sektöründeki CEO'lar gösteriyor.

Bu sektörü, Bankacılık ve Sermaye Piyasaları (yüzde 45), Perakendecilik (yüzde 44), Finansal Hizmetler (yüzde 44), Varlık Yönetimi (yüzde 44), Haberleşme (yüzde 44) ve Mühendislik ve İnşaat (yüzde 41) izliyor. En az güven duyanlar ise yüzde 19 ile metal sektöründeki CEO'lar.

12 ay içinde büyüme olacağına inanan CEO’ların ülkeye/bölgeye göre listesi

Kısa vadeli gelir artışı olacağına inananlar

 

2014

2013

Rusya

%53

%66

Meksika

%51

%62

Kore

%50

%6

Hindistan

%49

%63

Çin/Hong Kong

%48

%40

Güneydoğu Asya Milletler Birliği (ASEAN) Ülkeleri

%45

%40

Danimarka

%44

Mevcut değil

İsviçre

%42

%18

Brezilya

%42

%44

Küresel

%39

%36

Romanya

%39

%42

ABD

%36

%30

Avustralya

%34

%30

Almanya

%33

%31

İskandinavya

%30

%20

İngiltere

%27

%22

Kanada

%27

%42

Japonya

%27

%18

İtalya

%27

%21

Venezüela

%25

%30

Güney Afrika

%25

%45

İspanya

%23

%20

Fransa

%22

%13

Arjantin

%10

%26

Gelir artışı

[PAGE]

Gelir artışı

Yüzde 69 ile kısa vadede gelir artışına yönelik en fazla güveni Ortadoğu'daki CEO'lar duyuyor. 

Bu oran geçtiğimiz yıl yüzde 53 olarak kayıtlara geçmişti. Geçtiğimiz yıl ulaştığı yüzde 36'lık orandan artış kaydederek bu yıl yüzde 45'e ulaşan Asya Pasifik, bu bölgeyi takip ediyor.

Batı Avrupa'da ise, gelir artışına ilişkin güven seviyesi geçen yıla göre yüzde 8 artarak yüzde 30'u buldu. Buna karşın, Afrika'da gelir artışına güven duyanların oranı düşüş yaşamayı sürdürdü.

Afrikalı CEO'ların sadece yüzde 40'ı 12 aylık büyümeye oldukça emin bir şekilde yaklaşıyor. Bu oran, geçen yıl yüzde 44, 2012'de ise yüzde 57 idi. Güven oranı ayrıca Latin Amerikalı CEO'lar arasında aşağı yönlü bir eğilim gösteriyor.

Geçen yıl yüzde 53 olan ilgili oran bu yıl yüzde 43'te kaldı. Bu arada, Kuzey Amerika'daki CEO'ların gelir artışına duyduğu güven yüzde 33 ile istikrarını koruyor.

Güven oranları ülke bazında önemli ölçüde değişiklik gösteriyor: gelir artışından çok emin olan CEO'lara ilişkin en yüksek oran yüzde 53 ile Rusya'da görülürken, onu Meksika (yüzde 51) ve geçen yıl sadece yüzde 6 oranına sahipken bu yıl büyük bir sıçrayış gösteren Kore (yüzde 50) takip ediyor.

Bu ülkeleri, Hindistan (yüzde 49), Çin (yüzde 48), İsviçre (yüzde 42), Brezilya (yüzde 42), ABD (yüzde 36), Almanya (yüzde 33), İngiltere (yüzde 27), Kanada (yüzde 27), Japonya (yüzde 27), İtalya (yüzde 27), Fransa (yüzde 22) ve son olarak, 2014'teki gelir artışına çok güvenle bakan CEO oranının yüzde 10 olduğu Arjantin takip ediyor.

CEO'ların en büyük endişeleri

Ekonomiden beklentileri yüksek olan CEO'ların temel endişeleri de değişiklik gösteriyor. Devlet müdahalesi ya da devlet müdahalesinin eksikliği CEO'ların endişelerinin başında geliyor.

Aşırı regülasyon konusunda endişe duyan CEO’ların oranı yüzde 72 iken,bütçe açığı konusunda da yine aynı oran görülüyor ve  bu alanda hiç olmadığı kadar endişe duyulduğunu ortaya koyuyor.

[PAGE]

CEO'ların özellikle aşırı regülasyon konusunda endişeli olduğu ülkeler yüzde 88 ile Fransa, yüzde 85 ile Avustralya, yüzde 82 ile Hindistan ve yüzde 77 ile Almanya.

ABD'de yüzde 92 oranla CEO'ların en fazla endişe duydukları konuyu bütçe açıkları oluşturuyor ve ABD’yi yüzde 90 ile Arjantin ve yüzde 84 ile Fransa takip ediyor.

CEO'lar, gelişmiş pazarlardaki durgun büyüme konusunda ne kadar endişe duyuyorlarsa (yüzde 71) gelişmekte olan ekonomilerdeki düşüş konusunda da neredeyse o kadar endişelendiklerini (yüzde 65) belirtiyorlar.

Vergi yükündeki artış (yüzde 70), yetenekli insan kaynağının bulunabilirliği (yüzde 63), döviz kurundaki dalgalanma (yüzde 60) ve sermaye piyasalarının istikrarsızlığı (yüzde 59) da en fazla endişe duyulan konular arasında yer alıyor.

Veri güvenliğinin yetersiz olması dâhil olmak üzere siber tehditler ve güçlü teknolojik değişikliklerin hızı gibi güncel konular ise, CEO'ların yarısından azı tarafından tehdit olarak dile getiriliyor.

Regülasyon konusunda, CEO'ların yüzde 52'si yasal düzenlemelerin nitelikli çalışanların ilgisini çekmeyi daha da zorlaştırdığını belirtirken, yaklaşık yüzde 80'i maliyetleri artırdığını söylüyor.

Yüzde 40'ı ise, düzenlemelerin yeni bir pazar fırsatını ya da yenilikleri yakalama çabalarını engellediğini belirtiyor.

Olumlu tarafından bakıldığında, CEO'ların yarısından fazlası regülasyonların hizmet teslimi ve kalite standartlarını geliştirmeye yardımcı olduğuna inanıyor.

CEO’lar geleceğe hazırlanmak için neler yapıyorlar

Gelecekteki büyüme için neyin gerekli olduğu sorulduğunda, CEO'ların yüzde 35'i yeni ürün ve hizmet geliştirmenin en önemli fırsatlar olduğunu belirtiyor.

Bu oran, geçen yıl yüzde 25'ti. Bir sonraki yıl için birleşme ve satın alma ya da stratejik iş ortaklığı faaliyetleri yürütmeyi planlayanların sayısı, geçen yıl yüzde 17 iken bu yıl yüzde 20 oldu.

Ayrıca, CEO'lar, BRIC (Brezilya, Rusya, Hindistan ve Çin) ötesindeki ülkelerdeki büyüme olanaklarını keşfettiklerini ve Endonezya, Meksika, Türkiye, Tayland ve Vietnam'da gelecek üç ila beş yıl içinde önemli büyüme fırsatları gördüklerini belirtiyor. ABD, Almanya ve İngiltere'de üst sıralarda yer alıyor.

CEO’lar, önümüzdeki yıl için çalışan sayısını artırmaya yönelik planlar konusuna daha olumlu bakıyorlar.

Geçen yılki yüzde 45'lik orana kıyasla, bu yıl CEO’ların yarısı önümüzdeki 12 ay boyunca işe alım yapmayı planlıyorlar.

İş olanaklarının en olumlu göründüğü sektörler arasında, teknoloji (yüzde 63), iş hizmetleri (yüzde 62) ve varlık yönetimi (yüzde 58) yer alıyor.

Küresel ekonominin istikrar kazanmasıyla birlikte, CEO’lar da önümüzdeki beş yıl içinde işletmelerini dönüştürecek önemli trendleri belirlediler.

Bunların başında, CEO’ların yüzde 81'inin belirttiği teknolojik gelişmeler geliyor.

Bunu, yüzde 60 ile demografik değişim ve yüzde 59 ile küresel ekonomik güçteki değişim takip ediyor.

CEO’lar, bu ve diğer zorluklarla başa çıkabilmek için yetenek stratejilerini (yüzde 93), müşteri büyümesini ve elde tutma stratejilerini (yüzde 91), teknoloji yatırımlarını (yüzde 90), organizasyon yapısı/tasarımını (yüzde 89) ve veri kullanımı ve yönetimini değiştireceklerini söylüyorlar.

CEO’ların yarısından fazlası, mevcut plan döneminin üç sene olduğunu belirtirken, yüzde 40'ı ise zaman çerçevesinin ideal olduğunu söylüyor.

Hükümetlerle iletişim

Hükümetlerin önceliklerin ne olması gerektiği sorusunu CEO’lar finansal istikrarın sağlanması (yüzde 53), altyapının iyileştirilmesi (yüzde 50) ve uluslararası açıdan daha rekabetçi ve etkili bir vergi sistemi oluşturulması konusunda yardımcı olunması (yüzde 50) şeklinde cevaplıyorlar.

CEO’ların yarısından daha azı (yüzde 46), kendi ülkelerindeki hükümetlerin finansal istikrarı etkin bir biçimde koruduklarını belirtirken, yüzde 37'si ise iyileştirilmiş altyapılar için hükümetlerine yüksek puan veriyor.

CEO’ların yarısından fazlası (yüzde 51), vergi sisteminin iyileştirilmesi konusunda hükümetlerinin etkin olmadığını düşünüyor.

Sektör bazında yeni işe alımlar

Önümüzdeki 12 ay içinde çalışan sayısını artırması beklenen CEO’ların yüzdesi

(sektör bazında)

 

2014

2013

Teknoloji

%63

%44

İş hizmetleri

%62

%56

Sigorta

%59

%39

Varlık Yönetimi

%58

%55

Enerji

%56

%39

Eğlence & Medya

%53

%43

Sağlık Hizmetleri

%53

%43

Bankacılık & Sermaye Piyasaları

%52

%44

Haberleşme

%52

%36

Mühendislik & İnşaat

%51

%52

Konaklama & Eğlence

%51

%33

Perakende

%51

%49

Kimyasal

%49

%43

Tüketim Ürünleri

%46

%40

Tüketici & Endüstriyel Ürün Hizmetleri

%46

Mevcut Değil

Endüstriyel Üretim

%46

%36

Otomotiv

%45

%44

Orman, Kâğıt ve Ambalaj Ürünleri

%45

%32

İlaç & Yaşam Bilimleri

%44

%38

Ulaşım & Lojistik

%40

%43

Enerji & Hizmetler

%36

%41

Madencilik

%25

%39

   Metaller

%22

%28

Vergilerin ödenmesi

[PAGE]

Vergilerin ödenmesi

Araştırma sonuçlarına göre uluslararası vergi sistemi dünya çapındaki CEO’lar için yeterli değil. CEO’ların neredeyse üçte ikisi, uluslararası vergi sisteminin gözden geçirilmesi gerektiğini düşünüyor.

Özellikle, CEO’ların yüzde 75'i, paylarına düşen vergiyi ödemenin şirketleri için önemli olduğunu belirtiyor.

Birçok CEO, vergi politikaları ve vergi rejimlerinin rekabetçi yapısının, kurumsal karar alma sürecindeki kilit faktörler olduğu ve uluslararası şirketlerin gelirlerini, kârlarını ve faaliyet gösterdikleri her ülkede ödedikleri vergileri raporlamaları gerektiği konusunda hem fikir.

Dünyadaki vergi idarelerinin, şirketlerle ilgili bilgileri de diledikleri şekilde paylaşabilmelerini destekliyorlar.

Ancak CEO’ların yalnızca yüzde 25'i OECD'nin uluslararası vergi sistemini yenileme konusundaki mevcut çabalarının önümüzdeki yıllarda başarılı olacağını düşünüyor. Yüzde 40'ı ise bu çabaların çözüme ulaşacağını düşünmüyor.

Paydaşların beklentileri ve güveni

Dünya çapındaki CEO’lar, sektörlerindeki paydaşların beklentilerinin geçtiğimiz beş yıl içinde önemli ölçüde değiştiğini söylüyor.

Yüzde 52'si, tüketici ve müşteri güveninin arttığını söylerken, yüzde 12'si bu güvenin azaldığı görüşünde.

CEO'ların yüzde 43'ü, alacaklılar ve yatırımcıların güveninin arttığını düşünüyor ancak yüzde 16'sına göre bu güven azalmış durumda.

Son olarak, yüzde 42'lik bir kısım tedarikçilerin güveninin arttığını belirtirken, yüzde altısı bu güvenin azaldığını düşünüyor.

CEO'ların yüzde 24'ü hükümet ve düzenleyici kurumların güveninin arttığını söylerken, yüzde 34'üne göre bu güven azalmış durumda.

CEO’ların büyük çoğunluğuna göre, etik davranış kültürünü destekleme, tedarik zincirinin bütünlüğünü sağlama ve çeşitliliği artırma yollarıyla, şirketlerin hissedarların beklentilerine cevap verebilmeleri oldukça önemli.