Büyümede revizyon sinyali
Büyümede ilerleyen aylarda bir revizyon olabileceğini belirten Babacan, "İç tüketimle büyümeyi kimse beklemeyecek, özellikle Avrupa'ya olan ihracat önemli" dedi
İSTANBUL - Yüzde 4 olan büyüme hedefini hala koruduklarını belirten Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, "Dört ayı yeni bitirdik, ilk 3 ayla ilgili veri seti yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Belki ilerleyen aylarda bir revizyon olabilir ama, henüz çok erken" dedi. Piyasada bu yılki büyüme beklentisi ise yüzde 2-2,5 aralığında.
Babacan, iç tüketime dayalı bir büyüme modeline kesinlikle yönelmeyeceklerini vurgulayarak, şunları söyledi:
"Bu sene yüzde 4 dedik, ama bunu da revize etmedik çünkü daha erken olduğunu düşünüyoruz, revize etmek için. Uluslararası kuruluşların değerlendirmesi biraz daha kötümser tarafta. Son aylara doğru yüzde 2'li rakamlar görüyoruz ama özellikle Avrupa piyasasına çok bağlı olacak. Biz içeride tüketimin artmasına kesinlikle izin vermeyeceğiz. Orada kontrolü elde tutacağız. Dolayısıyla iç tüketimle büyümeyi kimse beklemeyecek bu sene ama dış talep, özellikle Avrupa'ya olan ihracatımız, beklenenden de hızlı olarak gerçekleşirse yüzde 4 hedefini hala ulaşılabilir bir hedef olarak görüyoruz bugün için ama dediğimiz gibi henüz erken. Dört ayı yeni bitirdik, ilk 3 ayla ilgili veri seti yavaş yavaş ortaya çıkıyor. Belki ilerleyen aylarda bir revizyon olabilir ama henüz çok erken."
"Kredi derecesi her şey değil"
Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Kredi derecelendirme kuruluşlarının verdiği notlarla ilgili olarak, "Kredi derecesi bizim için bir göstergedir ama her şey demek değildir" değerlendirmesini yaptı.
Kredi derecelendirme kuruluşlarının son dönemde önemli bir itibar sorunu yaşadığını vurgulayan Babacan, "Son krizden sonra derecelendirme kuruluşlarının kendi itibarlarıyla ilgili zaten çok ciddi sıkıntılar oluştu. Krizden önce AAA notu verdikleri varlıklar bir gecede değerini sıfırlayabildi. Kriz döneminde de pek çok kredi derecelendirme kuruluşu daha muhafazakar bir tutum takındı ve bir bakıma suçu üstlenmemek için günah bende kalmasın diye olabilecek en muhafazakar tarafta duruyorlar" ifadelerini kullandı.
Bu kuruluşların ülkelerle ilgili analizler yapan ekipleri bulunduğuna, bununla beraber yatırım yapan kurumların daha geniş ve daha ayrıntılı analiz yapan ekipleri olduğuna dikkati çeken Babacan, sözlerini şöyle tamamladı:
"Türkiye'ye ciddi miktarda yatırım yapan pek çok kuruluşun çok daha güçlü ve geniş analiz ekipleri var. Dolayısıyla derecelendirme kuruluşlarının sayısını sayarak 3-4-5 diye bitirebilirsiniz ama öbür taraftan yüzlerce yatırım yapan büyük kuruluş, fon… Bunların hepsi Türkiye'yle ilgili analiz yapıyorlar. Ve ona göre yatırım kararlarını veriyorlar. Dolayısıyla kredi derecesi bizim için bir göstergedir ama her şey demek değildir. Bugüne kadar açıklamaları nasıl izledik, takip ettik, yorum yapmadıysak bundan sonra da çok yorum yapmayı uygun gömüyoruz. Biz yolumuza devam edeceğiz."