Akademisyenler yorumladı: Gıdasız enflasyon hesabı olmaz
Akademisyenler, Bakan Mehdi Eker’in, “Gıdanın enflasyon sepetindeki ağırlığı azaltılmalı” önerisine karşı çıktı. Tüketicinin, gelirinin dörtte birini harcadığı gıdanın, enflasyon hesabının olmazsa olmazı olduğunu vurguladılar
KEZBAN KARABOĞA
İSTANBUL - Temmuzda tüketici fiyat endeksi (TÜFE) yüzde 0.45 artmış ve yıllık tüketici enfl asyonu yüzde 9.32 olmuştu. Geleneksel olarak yaz aylarında düşen gıda fiyatlarının etkisiyle gerileyen enflasyonda bu kez tam tersi bir seyir yaşanıyordu. Üstelik enflasyonun yükselme nedeni olarak da gıda gösteriliyordu. Zira bir yandan kuraklık bir yandan ramazan, gıda fiyatlarını oldukça artırmıştı.Bu noktada, zaten devam etmekte olan “faiz tartışması” da yeni bir boyut kazandı. Artık bu tartışmanın odağındaki soru şuydu: Yüksek enfl asyon mu faizin yükselmesine yol açar, yoksa yüksek faiz mi enflasyonu yükseltir?
Bu atmosfer, önceki günkü “tarım ürünleri ihracatı değerlendirme toplantısını” da etkisine aldı. Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci ile Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker’in katıldığı toplantının dikkati çeken mesajlarından biri de “Gıda, enflasyondan çıkarılsın” şeklindeydi. Zeybekci, “Enfl asyondan sivri biber ve limonu sorumlu tutmak meseleyi ıskalamak olur. Asıl sorun faiz” derken Eker de, “Gıdanın enfl asyon sepetindeki ağırlığının azaltılması gerekir” yönünde bir açıklama yaptı. Gazeteniz DÜNYA, bu öneriyi akademisyen-ekonomistlere sordu.
Dünyada örneği yok
Yaşar Üniversitesi Ekonomi Bölüm Başkanı Doç.Dr. Umut Halaç:
“Enflasyon sepetinden gıdayı çıkarmak mümkün değil. Anlamlı da değil. Gıda, tüketicilerin ana harcama kalemlerinden biri. Dünyada örneği olduğunu sanmıyorum.Fiyat değişimlerinin yansımadığı bir sepet oluşturmak mümkün değil. Eğer gıda fiyatları sepetten çıkarılırsa gıda fiyatları değişmez, inişli çıkışlı seyrini sürdürür. Daha düşük bir rakam çıkacağı kesin. Havyarı sepetten çıkartalım derseniz anlayabilirim ama gıda tüketiminin tamamının enfl asyon sepetinden çıkarılması anlamsız.”
Fiyatlama davranışlarındaki değişiklik tartışılmalı
İstanbul Bilgi Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ege Yazgan:
“Tüketici fiyatları endeksinin içindeki bütün kalemlerin ağırlıkları her yıl TÜİK tarafından tüketicilerin bütçelerindeki ağırlıklarına göre belirleniyor. TÜİK, her yıl bu ağırlıklarını değiştiriyor. Metodolojik açıdan bu şekilde yapılıyor. Keyfi olarak, “Gıda fiyatlarının ağırlığını değiştirelim” demek olmaz. Bunu kastettiklerini sanmıyorum. Son gelen enfl asyon verisinin yüksek olması Merkez Bankası Başkanı tarafından gıda fiyatlarına bağlandı. Bu tartışma oradan çıktı. Gıda fiyatları, dalgalı giden fiyatlar, kontrol edemeyeceğimiz; mevsimsel etki gibi etkilere bağlı. ‘Enflasyon artıyor gıda fiyatlarının ağırlığını azaltalım demek’ doğru değildir. Enflasyondaki son yükseliş sadece gıdaya bağlanamaz. Bu daha genele yayılmış bir enfl asyon artışı. Enflasyondaki artış sadece gıdadan kaynaklanmıyor daha genel bir artış var. Fiyatlama davranışındaki değişikleri tartışmak gerekiyor.”
Değiştirebilmek için önce araştırmak gerek
Piri Reis Üni. Öğr. Üyesi Taner Berksoy: “Ortalama bir Türk ailesi gelirinin yüzde 24’ünü gıdaya harcıyor. Bu yüzde 24’lük paydan dolayı insanlar gıda mallarının fiyatlarında artışından çok etkileniyor. Bu nedenle biz de enflasyon takibimizde gıda mallarının fiyatlarını dikkatli inceleriz. İstenirse bir araştırma yaptırılır ve gıdanın ağırlığı nedir bakılır. Araştırma düzgün bir yöntemle yapılıp farklı sonuç çıkarılırsa değişikliğe gidilir. Ama TÜİK zaten daha eskine göre daha çağdaş bir yöntem kullanarak hesap yapıyor ve ağırlıkları her yıl değiştiriyor. Bu, tartışılabilir ama böyle düşürelim derseniz bu alaturka bir şey olur. Ülkede refah seviyesi arttıkça gıdanın harcamalar içindeki, aile bütçesinin içindeki göreli payı da azalıyor. TÜİK bunu tespit eder. Bu da ağırlıklara yansır. Bütün malları kapsayan endeks dışında bir de bazı malları hesap dışı bırakan endeksler var. Bu endekslere de bakılabilir.”