'Zuckerberg Türkiye'de olsa bankadan teminat mektubu alamaz'

Kurumsal yazılım şirketi Etiya'nın CEO'su Doğan, "Teminat mektubu almak istediğimizde ev, arsa soruluyor. Ben bir değer üretmişim ama bunun bir karşılığı yok. Mark Zuckerberg Türkiye'de olsa bankadan teminat mektubu alamaz" dedi.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Kurumsal yazılım şirketi Etiya'nın Üst Yöneticisi (CEO) Aslan Doğan, "Türkiye'de yazılım şirketlerinin sayısı, girişimcilerin sayısı her geçen gün artıyor. Girişimcilerin en büyük sıkıntısı, akıl veren çok paran veren yok." dedi.

Doğan, sektörün Türkiye'deki gelişimi ve şirketin gelecek dönem hedeflerine ilişkin bilgi verdi.

Türkiye'de yazılım ve teknoloji alanında inanılmaz fırsatların olduğunu dile getiren Doğan, Türkiye'de dünyanın aksine, en büyük şirketler sıralamasının tepesinde geleneksel şirketlerin bulunduğunu, bu şirketlerin de teknolojiye yeterince yatırım yapmadığını söyledi.

Doğan, Türkiye'deki çoğu şirketin dijitalleşme trendlerinden uzak olduğuna işaret ederek, sanayi 4.0'ın konuşulduğu bir ortamda, şirketlerin strateji oluşturmak ve harekete geçmek konusunda yavaş kaldığından bahsetti.

"Türkiye'de yurt dışı ile entegre olan şirketlerde bu dönüşüm başladı fakat çoğu şirket sanayi 4.0 dönüşümüne henüz başlamamış durumda. Ana stratejileri henüz net değil." diyen Doğan, çoğu şirkette bekleyip-görme stratejisi bulunduğunu, bu durumun da dünyanın gerisinde kalmaya sebep olduğunu anlattı.

Türkiye'nin devlet-özel sektör-şirket ve girişimciler olarak hızlı hareket etmesi gerektiğine dikkati çeken Doğan, şunları kaydetti:

"Kurumsal yazılım sektörü şu an Türkiye'de yıllık yüzde 14-15 büyüyor. Bu büyüme Türkiye için yeterli bir büyüme değil. 2018'in ikinci yarısında yavaşlama olsa da, yılın ilk yarısı iyi geçti. Türkiye'de yazılım şirketlerinin sayısı, girişimcilerin sayısı her geçen gün artıyor. Ama temel mevzu, girişimcilere yeterli fırsat verilip verilmediği. Tüm konular gelip buralarda tıkanıyor.

Girişimcilerin en büyük sıkıntısı, akıl veren çok paran veren yok. ABD'de çok büyük fonlar var, Türkiye'de böyle bir fon yok. İkincisi startup'ların yaşam döngüsünde nakit akışı çok önemli. Girişimcilere akıl değil, para vermek lazım. Startupcılar da zaten akıl var, finansman desteği gerekiyor.

Girişimcilerin finansman desteği için devletin belli teşvikleri var, devlet son derece iyi niyetle bir şeyler yapmaya çalışıyor. Bu teşvik mekanizmasından kimin yararlanıp yararlanmayacağının net olarak belirlenmesi gerek. Bu teşviklerde ödemelerin biraz daha hızlı yapılmasını ve teşvik mekanizmasının yeniden yapılandırılıp, ödüllendirme üzerine kurulmasını istiyoruz."

"En fazla yazılım ihracatı yapıyoruz"

Doğan, katma değerli üretimin Türkiye için önemine dikkati çekerek, devletin bu konuya verdiği öneme işaret etti.

Bu anlayıştan yola çıkarak, bu dönemde ihracat yapan girişimci şirketlerin ödüllendirilmesi gerektiğini belirten Doğan, "Türkiye'de oldukça ihracat yapan startup şirket var. Bunların desteklenmesi, ödüllendirme sisteminin gelmesi, bu şirketler için de motivasyon aracı olacaktır. Türkiye'de girişimci şirketler olarak, en fazla yazılım ihracatı yapıyoruz." dedi.

Aslan Doğan, girişimci şirketlerin yararlandığı teşviklere atıfta bulunarak, ana işi girişim olmayan banka, sigorta şirketi gibi kurumların kendi operasyonel merkezlerini Ar-Ge kapsamına alıp, teşviklerden yararlandıklarını, burada bir sadeleştirmeye gidilmesi gerektiğini söyledi.

Türkiye'de girişimcilerin ciddi kaynağa ihtiyacı olduğunun altını çizen Doğan, bu anlamda girişimcilere ayrılan kaynağın büyük şirketlerin alması durumunda startup şirketlerin sıkıntı yaşadığını dile getirdi.

Doğan, "Şu an Türkiye'de teknoloji sektöründe yetişmiş insan gücünün en az mevcudun iki katı olması gerek, o denli bir ihtiyaç var." ifadelerini kullandı.

"Teknobank'ın kurulması sektörü rahatlatacak"

Girişimcilerin finansman ihtiyacı için Teknobank kurulması gerektiğini, bu sayede finansmanla ilgili durumların hızlı şekilde halledilebileceğini dile getiren Doğan, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Bizim temel değerimiz, oluşturduğumuz IP, lisans ürünleri. Şu an sektörde ve bankalarda böyle bir sistem yok. Bir iş yerine ya da fabrikaya gittiğinizde, orada yeri, makine techizatı görülebiliyor. Bu sayede hızlı değerlendirmeler yapılabiliyor ama teknoloji şirketleri ile, IP ile, ürün ile ilgili bir değerlendirme yok.

Teminat mektubu almak istediğimizde ev, arsa soruluyor. Ben bir değer üretmişim ama bunun bir karşılığı yok. Mark Zuckerberg Türkiye'de olsa bankadan teminat mektubu alamaz. Bu yüzden bir Teknobank'ın kurulması sektörü çok rahatlatacak."

"Türkiye treni kaçırmadı, doğru noktada"

Etiya bünyesinde yapılan çalışmalar hakkında da bilgi veren Doğan, yerli üretime daha fazla fırsat verilmesi gerektiğini söyledi.

Türkiye'nin teknolojide söylenenin aksine treni kaçırmadığını ve doğru noktada bulunduğunu dile getiren Doğan, yalnızca biraz hızlanmak gerektiğine işaret etti. Doğan, Etiya olarak ihracata verdikleri öneme dikkati çekerek, şu bilgileri verdi:

"Kendimize 3 yılda 100 milyon dolar ihracat yapma hedefi koymuştuk. 1 yılda, bunu sağlayacak noktaya geldik. Bu yıl sonunda ciddi bir büyüme göstereceğiz. En az yüzde 30’luk bir büyüme sağlayacağımızı öngörüyoruz. Bu büyümenin yaklaşık yüzde 40’ı ihracattan gelecek. 200 kişi yeni istihdam planlıyoruz. Bunu bu yıl içinde tamamlayacağız. Yurt dışında da şirket olarak büyümemiz devam ediyor, bundan sonraki süreçte de hızlanarak devam edecek."

Bu konularda ilginizi çekebilir