Zeybekci: Seçimler özel sektörün dikkatinde olmamalı

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Türkiye'nin fiili kapasitede sona dayandığını, hükümet olarak verdikleri desteklerle ve teşviklerle yeni yatırımları, yeni kapasite artırımlarını desteklediklerini belirterek, "2018 böyle olacak, yapılan çalışmalar sonucunda görüyoruz ki önümüzdeki 10 yıl boyunca Türkiye hep aynı hareketlilik içinde olacak, hep aynı büyüme oranları civarında ve etrafında olacak." dedi. Zeybekci, seçimler sonrası yeni sistem sayesinde koalisyonsuz bir dönem olacağını bu nedenle reel ekonominin ve özel sektörün seçimi kafasına takmaması gerektiğini söyledi. 

Zeybekci, İslam Kalkınma Bankası Grubu ve Türk Eximbank ortaklığıyla İzmir'de bir otelde düzenlenen "İhracatçı ve Yatırımcı Zirvesi"nde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin tüm hücreleriyle, imkanlarıyla ve kaynaklarıyla seferberlik içinde olduğunu ve bunun devam edeceğini söyledi.

İslam Dünyası ve Türkiye'nin birbirine benzediğini belirten Bakan Zeybekci, "Bizde bir laf vardır, 'taşı sıksan suyu çıkarır,' bu bir güç göstergesidir. Taşı sıkıp su çıkarmak demek, ekonomi demek, yatırım demek, üretim demek, büyümek demek ama bu aynı zamanda farklı bir güç. Eğer siz bunu büyümeye, üretime, istihdama, ekonomiye çeviremediğiniz zaman o taş sıkma başka şeye geçer." dedi.

Zeybekci, Kur'an-ı Kerim'de yüzlerce yerde insanlara akıl verildiğini ve bunun kullanılması gerektiğinin vurgulandığını hatırlatarak şöyle konuştu:

"Onun için tek bir alternatifimiz var, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün bize gösterdiği muasır medeniyet yolculuğunun tüm İslam aleminde gerçekleşmesi. Biz büyümek zorundayız, biz yatırım yapmak zorundayız, biz istihdam artırmak zorundayız ve üretmek zorundayız. Refahı artırıp, refahı paylaşmak zorundayız. Onun için Müslüman ülkelerin gerçek gündemi yatırım, istihdam ve ihracat olmalı."

Dünyanın bilgiyi, teknolojiyi ile patenti üreten ve üretmeyenler olarak ikiye ayrıldığını, Türkiye ve İslam dünyasının üretim tarafında olması gerektiğini dile getiren Zeybekci, "Bunun için de kendi tüketim alışkanlıklarımızı belirleyebilecek, kendi dağıtım ve tüketim kanallarını kontrol edebilecek her şeyimiz var. Kardeşliğimiz var, geçmiş tarihimiz var, iklimimiz var." diye konuştu.

"Yüzde 7,5'lara yakın büyüme rakamı yeniden yakalayacağız"

Bakan Zeybekci, dünyanın çok hızlı değiştiğini belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Dünya tsunami dalgası gibi geliyor ki, ya biz bu dalgayı bir güç olarak kullanıp yol alacağız, ya da bu dalganın altında kalacağız, Allah korusun. Biz birlikte olursak, biz birlikte güç oluşturursak, o dalganın üzerine çıkacağız ve geleceğe odaklanacağız. İlk önce birlikte, kendi etrafımızda başlayacağız. Bugün Avrupa Birliği'nin toplam ticaretinin kendi arasındaki payı yüzde 70'ler seviyesinde. İslam ülkelerinin kendi aralarındaki ticaret oranı yüzde 20'nin çok altında, hatta yüzde 10'a çok yakın diye biliyorum.

Türkiye geçirdiği badirelere rağmen 2017 yılında dünyada G-20 üye ülkeleri arasında en hızlı büyüyen ülke, Hindistan ve Çin'i geçtik. Yüzde 7,4'lük büyümenin yarısından fazlasını özel sektör yatırımları ve ihracat eliyle yaptık. Büyümenin geldiği nokta son derece sağlıklı. 2018 yılında birinci çeyrekle ilgili doneler ortaya çıkmaya başladı. Çok büyük bir ihtimalle yüzde 7'nin oldukça üzerinde, yüzde 7,5'lara yakın bir yerde bir büyüme rakamı yeniden yakalayacağız. Yine reel sektör, özel sektör, yatırım, üretim ve ihracatın katkısıyla bu büyümeyi yakalayacağız. 2018 yıl sonu itibarıyla ihracatta koymuş olduğumuz 169 milyar dolarlık hedefi, 170 milyarın oldukça üzerine çıkarak revize yapacağız ve yeniden kıracağız."

"En iyisi biziz"

Zeybekci, İslam ülkelerinde çok imkanlar olduğunu belirterek "Tek ihtiyaç var, o da para. Finansı yaratmamız gerekiyor. Bunu oluşturamadık. Refah talebiyle finans imkanları arasında zaman olarak da mesafe mekan olarak da mesafe var." diye konuştu.

Türk şirketlerinin kendi kısıtlı imkanlarıyla önemli projelere imza attığını belirten Zeybekci, "Hep beraber olursak, birlikte olursak bu yapabilme gücü ve finansı üretme gücü ve kabiliyetimizle beraber çok güzel şeyler yapabiliriz. Türkiye'ye inanın, tüm dünyanın orta yerinde bu coğrafyanın olduğu yerde. Türkiye'nin kredi geri ödemesi yüzdesiyle Avrupa'daki diğer ülkeleri karşılaştırın, en iyisi biziz. Milli gelir oranına baktığımızda, toplam kredilerin geri dönüşümüne baktığınız zaman en iyisi biziz." dedi.

Zeybekci, Türkiye'nin yaş ortalamasının 31,7 olduğunu bu ortalamanın Almanya ve Japonya'da ise 49 olduğunu, İslam ülkelerinin de çok daha genç olduğunu ve bunun kullanılması gerektiğini söyledi.

Yatırım artışı

Bakan Zeybekci, Türkiye'de özel ve reel sektör yatırımlarının 2017'de bir önceki yıla göre yüzde 82 artış gösterdiğine dikkati çekerek şunları kaydetti:

"Dünyanın hiçbir ülkesinde böyle bir rakam yok. 2018 yılında yine çok önemli bir şekilde özel sektör yatırımlarında artış göreceğiz, sebep çünkü Türkiye kapasite kullanım oranlarında yüzde 80'nin üzerine çıktı. Yüzde 80'lerin üzerinde kullanılan kapasite kullanım oranı demek yüzde yüz filli kapasite kullanım oranı demektir. Türkiye fiili kapasitede sona dayandı. Biz de hükümet olarak verdiğimiz desteklerle ve teşviklerle yeni yatırımları, yeni kapasite arttırımlarını destekliyoruz ve planlı bir şekilde bunların hepsini yapıyoruz. 2018 böyle olacak, yapılan çalışmalar sonucunda görüyoruz ki önümüzdeki 10 yıl boyunca Türkiye hep aynı hareketlilik içinde olacak, hep aynı büyüme oranları civarında ve etrafında olacak. Önümüzdeki 10 yıl içinde Türkiye belki dünyada fırsatlar itibarıyla en büyük fırsatların olacağı ülke olacak."

Türkiye'nin kültür coğrafyasının çadır direği olduğunu vurgulayan Bakan Zeybekci, "Bu direk sağlam olduğu zaman bu ülkeler Türkiye gibi Suudi Arabistan, Mısır, İran, Pakistan gibi çoğaldığı zaman, hep beraber çok güçlü orman olacağız, iklimini oluşturacağız ve birbirimizi tamamlayacağız." dedi.

Seçimler

Türk Eximbank'ın ihracata verdiği desteğin yüzde 26'nın üzerine çıkarak dünyada bir numara olması gerektiğini ifade eden Zeybekci, sözlerini şöyle tamamladı:

"Onu yaptılar yaptılar, yapmadılar kendimize başka Eximbanklar arayacağız. Bir numara olmak zorundayız, gücümüzün yettiği yerde 1 numara olmak zorundayız, ikinciliğe razı değiliz. 2018 yılında da göreceksiniz Türkiye 1 numara olacak. Artık önümüze bakacağız, geleceğe bakacağız. Seçimler geliyor, seçimler reel ekonominin ve özel sektörün hiç dikkatinde olmamalı. Çünkü yüzde yüz garantili, tek başına iktidar geliyor kesintisiz 5 yıl. Bu sistem artık bunu üretiyor, mevzubahis vatansa memleketse, Türkiye ise gerisi teferruattır diyen bir siyaset anlayışı geliyor. Belki ilk başlarda biraz sancılı olacak ama hazırlıklı olanlar yoluna devam edecek. Önemli olan Türkiye yoluna devam edecek, hiç kafanıza takmayın. Tek başına kesintisiz, koalisyonsuz, uzlaşan hoşgören bir siyaset anlayışı geldi."