Yönettiği lojistik şirketinde çalışanların %50'si kadın

Lojistik deyince çalışan profilinde, akla kadından çok erkek çalışan geliyor. Oysa ki ekonomideki gelişmeler, bölgesel projeler ve 2023 ihracat hedeflerine paralel büyümesini hızlandıran sektörde, kadın çalışan sayısı da hızla artıyor. Kurumsal büyük firmalar bunu bir sosyal sorumluluk projesi olarak görüyor ve pozitif ayrımcılığa gidiyor. Sektörün güçlü markalarından Sertans Lojistik ise sadece sektörde değil Türkiye genelinde kadın çalışan oranının en fazla olduğu şirketlerden biri. Sektördeki tek kadın kurucu yönetim kurulu üyesi olduğunu ifade eden Sertrans Lojistik CEO’su Nilgün Keleş, şirketlerinde kadın çalışan oranının yüzde 50’nin altına düşmediğini söyledi. Bu konuda pozitif ayrımcılık yaptıklarını vurgulayan Keleş, bu orannı çok daha yukarı çıkarmayı hedefliyoruz” dedi. 

90 milyon euroyu aşan cirosu ve 600 çalışanı ile Türkiye’nin hızlı büyüyen şirketlerinden Sertrans Lojistik, , uluslararası parsiyel ve multimodal taşımacılığın yanı sıra tedarik zinciri yönetiminde verdiği hizmetlerle 25 yıldır sektörde faaliyet gösteriyor Bulgaristan ve Romanya’da ofisleri bulunan şirket çalıştığı güçlü acentelerle dünya çapında 1600 noktaya taşıma yapıyor. 25 yıl önce bu şirketi eşi ile kurduklarında sektörde kadın çalışan oranının çok düşük olduğunu yönetim kurullarında ise hiç kadın olmadığını anlatan Keleş, “Biz bu şirketi kurduğumuzda birçok önyargı ile karşılaştık. Eşimi ‘sen nasıl eşini’ çalıştırırsın diye eleştirdiler. Biz bunun mücadelesini verdik. Bizden sonra lojistik firma sahipleri eşlerini kızlarını şirkete almaya başladı. biz bir anlamda bu fikirsel dönüşüme vesile olduk” dedi. Keleş, bugün sektörde hem mavi yaka hem de beyaz yakada kadın çalışan sayısının artışa geçtğini belirterek, özellikle elleçleme ve etiketleme gibi bazı alanlarda kadınların daha başarılı olduğunu ifade etti. Keleş, tüm sektörlerde olduğu gibi lojistik sektöründe de kadın istihdamının daha üst seviyelere çıkması gerektiğini vurguladı. Keleş daha dengeli kararlar alınabilmesi için yönetim kurullarında da mutlaka kadın yöneticilerin olması gerektiğini nin altını çizdi. 

Çalışan kadından evde beklenti daha fazla 

Tüm bu olumlu gelişmelere rağmen erkek egemen bir toplumda iş dünyasında kadınların daha arka planda kaldığını dile getiren Keleş, şunları söyledi: “Yüzyıllardır erkek egemen bir toplum var. Dolayısıyla kadın daha arka planda evli, çocuklu daha az üreten işlerle ilgilenen konumda. Bununla ilgili bir sorunu var. Diğer taraftan da kadının kendi içerisindeki zorluklar var. Çünkü bu artık kadının genleri içerisine yerleşmiş. ‘Ben bir erkekle mücadele edemem onun kadar zeki değilim, onun kadar stratejik değilim’ . gibi kendi kendi içerisinde kabuller var. Kendi özgüveni ile ilgili sorunlar var. O kabullerin değişmesi lazım. Bir taraftan da bizim gibi toplumlarda biz her şeyle mücadele ediyoruz. Çalışan kadından diğer konuda da hiçbir eksiği kabul etmiyoruz. Çok iyi anne olacak, çok iyi ev kadını çok iyi eş olacak. Normalde evde oturan kadından bile bu kadar beklenti yok. Ama çalışınca birden bire daha fazla beklenti içine giriliyor, çalışan zeki bir kadın her şeyi yapabilir düşüncesi var. O zaman bu çalışma hayatı kadın için çok zor oluyor.” 

Avrupa’da kamuda çalışma saatlerinin giderek azalmasına rağmen özel sektörün saatinin olmadığına vurgu yapan Keleş, “Özellikle şef ya da müdürseniz mesainin sınırı yok. Çok uzun saatler çalışmanız gerekiyor. Gece gündüz birbirine giriyor. Daha alt kadrolarda ise daha alt kadrolarda çalışan siz sabah sekiz buçuk akşam altı deseniz bile trafik falan derken eve gelmeniz sekizi geçiyor. Biz orta halli bir ülkeyiz. Bizim çalışmaya ve üretmeye ihtiyacımız. Bir taraftan tabularımız var aile için kadın için. o nedenle bizim için işler daha zor” dedi. keleş devletin bu tür yasalşar yerine şirketlerin kadın istihdamını artırmasını sağlayacak teşvik vermesi ya da yasa çıkarması gerektiğini söyledi. 

Kadın çalışanı çok olan az vergi ödesin 

Kadının iş hayatına katılmasının hem şirketleri hem ekonomiyi daha üst seviyelere taşıyacağını belirterek, “Ülke olarak bu farkındalığı artırmalıyız. Bu farkındalığı artırdıktan sonra da yasalarla kadının işe alınmasını teşvik etmeli. Kadın çalışanları olanların daha az vergi ödemesi gündemdeydi. Bu yasa çok güzel bir yasa. Bu tarz kararları artırmak lazım. Bütün yasaların kadının çalışması yönünde hem şirketleri hem toplumu bilinçlendiriyor ve isteklendiriyor olması gerekiyor. Kadının hayata daha çok katılımı bir ülke stratejisi olmalı” diye konuştu. 

Yeni kanun destek değil, köstek oldu 

Yeni çıkan yasa ile çalışan kadınlara daha uzun süre doğum izni verilmesininin kadının çalışma hayatındaki zorluklarını artırdığını dile getiren Keleş, “Bu kadını destekleyen bir yasa gibi görünse de daha çok zarar veriyor. Avukat arkadaşlarımdan biliyorum ya kadınları çıkartıyorlar ya da işe almıyorlar. Bizim gibi ülkelerde bunu yapamazsınız. Çünkü şirketler zaten yaşam mücadelesi veriyor. Bunun üzerine bir de bu tarz kanunlar gelirse kadının bu ekonomik hayatı tamamen silinmesinden başka hiçbir işe yaramaz. O nedenle içinde olduğumuz şartlara ve zamana göre her şey anlamlı. En ileri ekonomilerde de bu böyle değil. Oy kaygısıyla bunu çıkartıp ondan sonra ülkeye daha zarar veriliyor" dedi.

Perakendeciler depoyu doldurdu yeni yatırım yolda

Sertrans CEO’su Nilgün Keleş, hızlı büyümeye paralel yaklaşık önce depo yatırımlarını hızlandırdıklarını hatırlatarak, bu yeni depolarına perakende sektöründeki büyük yoğun ilgi gösterdiğini belirtti. kapasite çalıştıklarını belirterek, ilgiden dolayı yeni bir yatırımın gündemine alınacağını söyledi. IT altyapısı ve ileri teknoloji kullanımıyla müşterilerimize İstanbul’un yakasında bulunan modern antrepolarında yüksek standartlarda hizmet veriyoruz. 42 bin m2’lik depolarımızın faaliyette olan bin m2’lik bölümü neredeyse tam kapasite çalışıyor. Depolarımız inanılmaz ilgi görüyor. Tekstil, perakende yanı madde sektörlerinden çok ilgi var. Sunduğumuz özel çözümlerin sektörde bir ihtiyacı karşıladığını gördük. perakendecilerden çok yoğun Anadolu Yakası'nda 20 bin m2’depo yatırımı yapabiliriz” diye Geçtiğimiz yıl yüzde 10 büyüyen yıl ise yüzde 25 büyüme hedefliyor.

Yabancılar Türk lojistik şirketlerinin peşinde

Sertrans olarak büyüme hedefleri doğrultusunda yabancı bir firma ile ortaklık planladıklarını açıklayan Nilgün Keleş, "Şirketimizi satmaya niyetimiz yok. Ama yüzde 50 şartı ile yabancı bir firma ile ortaklık yapabiliriz. Türkiye'de bakındık ama bizim stratejik büyümemize hizmet edecek bir firma bulamadık. Bu nedenle olursa yabancı bir firma olur. Şirketimizin satın alınması konusunda çok teklif aldık. Ama stratejik büyümeye hizmet ediyorsa kabul etmiyoruz" dedi. Dünyanın her bölgesinden yabancı firmaların Türk lojistik sektörüne  büyük ilgi gösterdiğini ve şirket satın almak isteyen çok sayıda firma var. Pazara da ilgi çok yoğun. Giderek daha fazla yabancı firma Türkiye'de ofis açıyor. ABD'nin en büyük şirketleri Türkiye’ye gelmeye başladı” diye konuştu. Keleş, Türk rmalarının rekabet gücünün çok yüksek olduğunu vurguladı