Yerlileştirmede ilk hedef 105 milyar dolar
Yüksek ve orta yüksek teknolojili ürün kaynaklı dış ticaret açığının azaltılması amacıyla başlatılan yerlileştirme çalışmaları kapsamında, 134 milyar dolarlık sanayi ithalatının 102-105 milyar dolarlık kısmının Türkiye’de üretilmesi öngörülüyor.
HÜSEYİN GÖKÇE
Yüksek ve orta yüksek teknolojili ürün kaynaklı dış ticaret açığının azaltılması amacıyla başlatılan yerlileştirme çalışmaları kapsamında somut bir adım daha atılıyor. Bu çalışmayla birlikte 134 milyar dolarlık sanayi ithalatının 102-105 milyar dolarlık kısmının Türkiye’de üretilmesi öngörülüyor. Başbakan Binali Yıldırım imzasıyla yayınlanan genelge ile sanayinin ithalat bağımlılığını azaltmak ve rekabet gücünü arttıracak programları hayata geçirmek üzere Yerlileştirme Yürütme Kurulu oluşturuldu. Kurula ekonomiden sorumlu başbakan Yardımcısı Başkanlık edecek ve üyeler; Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı, Ekonomi Bakanı, Gümrük ve Ticaret Bakanı, Kalkınma Bakanı ve Maliye Bakanından oluşacak.
Genelgede, kurulun çalışmalarıyla; ortak akıl oluşturulması, yurt içi sanayinin uluslararası pazarlara entegre olarak geliştirilmesi, orta-yüksek ve ileri teknoloji ürünlerinin sanayi ve ihracat içindeki payının artırılmasının hedeflendiği bildirildi.
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, 2017 yılında, Türkiye’de üretilebilecek ürünleri de dikkate alarak cari açığın azaltılmasına yönelik iki ayrı çalışma başlattı. Bunlardan ilki Türkiye’nin en çok ithalat yaptığı ürünleri belirlenerek, bunların ülkede üretilebilecek olanlarının KOBİ’ler tarafından üretilmesini öngörüyor. Bu kapsamda binin üzerinde ürün belirlenirken, bunları üretecek KOBİ’ler için de kriterler üzerine çalışmalar başlatıldı. Belirlenen herhangi bir ürünü üretme kabiliyeti olan şirketlere, bir defaya mahsus olarak faizsiz kredi dahil üretime yönelik teşvikler verilecek.
Diğer çalışma ise bununla örtüşmekle birlikte sektörel bazda açık verilen alanların belirlenerek, bunlara yönelik üretimin artırılması, bu üretim artışında da teknolojinin ön plana çıkması öngörülüyor. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, daha önce yaptığı açıklamada Türk sanayisini büyütmek için, 5 temel sektör belirlediklerini kaydederek, bunları, “Kimya ve ilaç sanayi, gıda sanayii, yarı iletken elektronik ürünler, makine ve teçhizat, motorlu kara taşıtları” şeklinde sıralamıştı.
2017 teknoloji açığı 50 milyarı aşacak
Bakanlık bu çalışmaları gerçekleştirirken, Türkiye’nin dış ticaretinde teknoloji yoğunluğuna göre yapılan sınıflandırmadaki çarpıcı sonuçları da dikkate alıyor. TÜİK verilerinden yapılan hesaplamaya göre, sadece 2017 yılı Ocak-Kasım döneminde 20 milyar 534 milyon doları yüksek teknolojili, 24 milyar 658 milyon doları orta yüksek teknolojili ürünler olmak üzere bu kategoride 45 milyar 192 milyon dolarlık açık verildi. Aralık ayında henüz kesinleşmeyen verilerle birlikte açığın 50 milyar doları aşması bekleniyor. Bu iki kategori, Türkiye’nin ihracatının yüzde 39.2’sini, ithalatın ise yüzde 56.2’sini oluşturuyor.
“Hedef 134 milyar dolarlık ithalatın 105 milyarını Türkiye’de üretmek”
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, DÜNYA Ankara Sohbetleri’ne konuk olduğu 2017 yılı Kasım ayında yaptığı açıklamada, 134 milyar dolarlık sanayi ürünü ithalatının 102-105 milyar dolarlık kısmının Türkiye’de üretilebileceğini bildirmişti. Bakan Özlü, yerlileştirilecek ürünlerin iç pazara yönelik talep ayağını da oluşturacaklarını kaydederken, “Bir ürünü birden fazla firma yapma kabiliyeti varsa, bunlardan hangisinin seçileceğine ilişkin kriterler var, ürünler için belirlediğimiz kriterlerle, üretebilecek firmalar için seçtiğimiz kriterleri karşılaştırarak eşleştirme yapacağız. Ancak bunu yaparken, pazar kısmını düşünüyoruz, yani bunu satın alacak firmaları da tespit ediyoruz. Örneğin, ASELSAN, TAI gibi büyük üreticilerin taşeronu olabilecek firmaların yer aldığı mekanizma kurmaya çalışıyoruz. Kısacası yerlileştireceğimiz ürünlerin tamamının iç pazarda karşılığı olacak” ifadelerini kullanmıştı.
“Kamu yerli ürüne hassasiyet göstermeli”
Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir, düzenlemeyi yerli malının önünün açılması konusunda önemli bir adım olarak nitelendirdi. Bir ülkenin, küreselleşen dünyada var olabilmesi için teknolojisini kendisinin üretmesi gerektiğinin altını çizen Özdebir, rekabet gücünün artmasının temel unsurunun ise yüksek katma değerli orta ve yüksek teknolojik ürün üretimine bağlı olduğunu belirtti.
İhracat içinde ileri teknolojili ürünlerin payının çok düşük olduğunu aktaran Özdebir, “Böyle bir kurulun oluşturulmasını bu konuya odaklanılması açısından memnuniyetle karşılıyoruz. Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı başkanlığında konuyla ilgili tüm bakanların bu kurulun içinde yer alması önemlidir” diye konuştu. Kamu alımlarının tedarikten ibaret olmadığını, aynı zamanda ülke sanayisini yönlendirme aracı olduğuna vurgu yapan Özdebir, “Bugüne kadar kamu kuruluşları, özellikle belediyeler, alımlarında bu önemli konuya ve stratejiye maalesef çok dikkat etmiyorlardı. Umarım yeni kurul bu konu üzerinde hassasiyetle durur. Bu süreçte Ankara Sanayi Odası olarak bilgi, birikim ve tecrübelerimizi bu kurula aktarmaya her zaman hazırız” dedi.
Yerlileştirmede öne çıkacak ürünler
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü’nün verdiği bilgilere göre yerlileştirme kapsamında belirlenen 5 sektöre ilişkin ön plana çıkacak ürünler şunlar: Petrokimya ürünleri, polimerler, amino bileşenler, nano-teknolojik ürünler, aşılar, robotik sistem sürücüleri, elektronik bileyenler, yeni nesil bataryalar, enerji depolama sistemleri, 5G haberleşme ürünleri, biyomedikal cihazlar, sanayi robotları, takım tezgahları, iş makineleri, tarım makineleri, elektrikli araç motorları, yakıt pilleri, özel tasarım aydınlatma ekipmanları, araçların ses ve gürültü aksanları, mobil uygulamalar, organik gıdalar, enzimler, aromatikler, süt proteinleri.
Yerli Malı Belgesi sayısı 20 bine yaklaştı
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Türkiye’nin ihtiyacı olan sanayi ürünlerini yerli üretimle karşılamak amacıyla yürürlüğe konulan Yerli Malı Tebliği kapsamında bugüne kadar toplam 19 bin 906 Yerli Malı Belgesi verildiğini kaydetti. Özlü, Üretim Reform Paketi’yle kamu alımlarına ilişkin ihalelerde orta ve yüksek teknolojili yerli malı ürün teklif eden istekliler ile yazılım ürünü teklif eden istekliler lehine yüzde 15 oranında fiyat avantajı sağlanması zorunlu hale getirildiğini hatırlattı.