Yem sanayicisinin Avrupa liderliğine 2 adım kaldı
Uluslararası Yem Kongresi ve Sergisinde konuşan TÜRKİYEMBİR Başkanı Ülkü Karakuş, Türkiye’nin en geç 2 yıl içinde miktar bazında Avrupa liderliğine yükseleceğini söyledi.
Hüseyin GÖKÇE
ANTALYA - Türkiye Yem Sanayicileri Birliği (TÜRKİYEMBİR) tarafından bu yıl 13’üncüsü düzenlenen Uluslararası Yem Kongresi ve Sergisinde konuşan Başkan Ülkü Karakuş, Türkiye’nin en geç 2 yıl içinde miktar bazında Avrupa liderliğine yükseleceğini söyledi.
Türkiye’nin kayıtlı yem üretiminin ciddi miktarda yükselerek 22.5 milyon tona çıktığını kaydeden Karakuş, kendi yemini üreten tesislerin yaptığı üretimin kayda geçmediğini, bunun da eklenmesiyle fiili üretim miktarının 25 milyon tonu bulduğunu aktardı. Son 15 yıllık dönemde sektörün yüzde 7-8 ortalama büyüme oranı yakaladığının altını çizen Ülkü Karakuş, bu yıl da aynı oranda büyüme beklediklerini bildirdi ve “TUYEM’i iki yılda bir organize ediyoruz. Önümüzdeki toplantıyı yem üretiminde Avrupa birincisi olarak gerçekleştireceğiz. Yem sektörü Türkiye’nin katma değerine destek sağlayacak ve misyonunu layıkıyla yerine getirecek” diye konuştu.
Yem sektörünün Türkiye’de kaliteli hayvansal protein tüketiminin artırılmasına önemli katkılar sağladığına vurgu yapan Karakuş, Türkiye’nin henüz uzağında durduğu biyoteknolojiyi hayata geçirmesi gerektiğini bildirdi. İnsan, hayvan ve en önemlisi çevre sağlığına sıkıntısı olmayan çeşitler üretmeyi ve bu alandaki yatırımlara ağırlık vermeyi misyon olarak gördüklerine vurgu yapan Karakuş, “Bununla ilgili çalışmalarımız devam ediyor. Önümüzde Biyogüvenlik Kanunu var, bu alandaki mevzuatımızı Avrupa Birliği’ne uyumlu hale getirmemiz gerekiyor. Gerçekleştiği takdirde tüm sektörler rahatlayacak önüne bakacak” ifadelerini kullandı.
“Et ve kasaplık ithalatına karşıyız”
İçinde bulunduğumuz 2018 yılında yem ana hammaddesi fiyatlarının aşırı yükseldiğini, kurdaki hareketliliğin de bunun etkisini artırdığını dile getiren Ülkü Karakuş, bunu mümkün olduğu kadar fiyata yansıtmadıklarını vurguladı. Bu noktada arz eksikliği sebebiyle Türkiye’nin yem hammaddesini ithal etmek zorunda kaldığını ifade eden Ülkü Karakuş, yıllık ithalatın 10 milyon tonu bulduğunu anlattı.
Kırmızı et sektöründe yaşanan sorunlara da değinen Karakuş, damızlık materyal ithalatının olabileceğini ancak kasaplık hayvan ve et ithalatına karşı olduklarını belirtti.
Major: Yem toplumsal sorunun çözümünün bir parçasıdır
Avrupa Yem Üreticileri Federasyonu (FEFAC) Başkanı Nick Major, hayvan beslemesi ve refahı ile yem güvenliği yönetiminin önemine işaret ederken, yem sektörünün toplumsal sorunun çözümünün bir parçası olduğunu vurguladı.
Çiftliklerdeki hijyen noktasında beslenmenin önemli olduğunu kaydeden Major, gıda atıklarının yem hammaddesi olarak kullanılmasının ekonomiye büyük katkı sağlayacağını belirtti.
Koçak: Et dışında hayvansal ürün arzında sorun yok
Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı, Hayvancılık Genel Müdürü Durali Koçak, Türkiye’de kırmızı et dışında hayvansal ürünlerin arzında bir sorun olmadığını, maliyetlerdeki artışa rağmen Türk çiftçisi ve sanayicisinin üretmeye devam ettiğini bildirdi. Durali Koçak, Bakanlığın kırmızı et açığındaki sorunun da giderilmesi konusunda çalışmalarının sürdüğü bilgisini verdi.
Yem sektörünün hammadde ihtiyacını ithalatla karşıladığının altını çizen Koçak, bu konuda fiyat istikrarının oluşması için de çalışmalarının sürdüğünü söyledi.
Mahfi Eğilmez: Teşvik sistemi baştan sona yanlış
Kongrede Türkiye ekonomisine ilişkin bir sunum yapan Ekonomist Yazar Mahfi Eğilmez, kurun geleceğine yönelik bir tahminde bulunmanın imkansız olduğunu belirterek, “Trump ne zaman hangi tweeti atacağını bilirsek, o zaman kurun gidişatını da doğru tahmin edebiliriz” dedi. Türkiye’nin uyguladığı teşvik sisteminin baştan sona yanlış olduğunu ve bir bölge veya ile verilen teşvikin hemen başka il ve bölgelere de verildiğini kaydederek, “Oysa yapılması gereken üretime teşvik vermektir. Bunun yerine nitelikli üretime özel destek vererek, dünyaya ürün satabilir hale getirmek gerekiyor” diye konuştu.