Yatırımcının şekeri 2017'de düştü!

Emtia piyasasında geçen yıl yatırımcısına en fazla kazandıran ürün yüzde 56,3 ile paladyum olurken, en çok kaybettiren de yüzde 22,2 ile şeker oldu.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

Emtia piyasasında işlem gören 18 ürünün fiyat hareketlerinden derlenen verilere göre, emtia grubu yatırım araçlarından buğday, paladyum, kurşun, alüminyum, altın, çinko, bakır, gümüş, platin, pamuk, nikel ve Brent petrol geçen yıl değer kazanırken, soya fasulyesi, kahve, kakao, mısır, doğal gaz ve şeker ise yatırımcısına kaybettirdi.

Yatırımcısına geçen yıl en fazla kazandıran ürün, fiyatı yüzde 56,3 artış kaydeden paladyum oldu. Paladyumu, yüzde 31,7 ile alüminyum, yüzde 30,4 ile bakır, yüzde 29,2 ile çinko, yüzde 25,3 ile nikel, yüzde 23,3 ile kurşun, yüzde 17,3 ile Brent petrol, yüzde 13,2 ile altın, yüzde 11,2 ile pamuk, yüzde 6,4 ile gümüş, yüzde 4,6 ile buğday ve yüzde 3 ile platin izledi. 

Bakır yaklaşık 4 yılın en yüksek seviyesini gördü

Bakırın libresi, 2017'de 3,2925 dolara kadar yükselerek yaklaşık 4 yılın en yüksek seviyesini gördü. Bakır fiyatları, Çin'den gelen güçlü talep ve ABD'de enflasyona dair endişelerle geçen yıl yüzde 30,4 artış kaydetti.

Geçen yılın ilk yarısında yüzde 29 kazançla yatırımcısına en fazla kazandıran ürün olan buğday, kuraklık endişeleri nedeniyle kazançlarını geri verse de 2017 genelinde yüzde 4,6 getiri sağladı. 

Emtia piyasasında 2017 yılında yatırımcısına en fazla kaybettiren ürün ise şeker oldu. Şeker, geçen yıl yatırımcısına yüzde 22,2 kaybettirdi. Şekeri, yüzde 20,07 ile doğal gaz, yüzde 11 ile kakao, yüzde 7,9 ile kahve ve yüzde 4,4 ile soya fasulyesi ve yüzde 0,3 ile mısır takip etti. 

"Şeker 6 aylık sürede yüzde 35'e yaklaşan bir kayıp yaşadı"

Konuya ilişkin olarak değerlendirmelerde bulunan vadeli işlem ve emtia piyasaları uzmanı Zafer Ergezen, şubat ayında 20 dolar seviyesinin üzerinde olan şeker fiyatının, daha sonra hızla düşerek haziranda 14 doların altına gerileyip yılın en düşük seviyelerini gördüğünü ifade etti. 

Ergezen, şekerin 6 aylık sürede yüzde 35'e yaklaşan bir kayıp yaşadığını, şekerde hazirandan sonra ise daha çok taban oluşturma çabası içerisinde, 13,50 ila 15.50 dolar arasına sıkışmış yatay bir piyasa izlendiğini kaydetti. 

Avrupa'nın da şeker fiyatlarındaki düşüşte önemli rol oynadığını vurgulayan Ergezen, AB'nin, Brezilya ve Hindistan'ın ardından dünyanın en büyük üçüncü şeker üreticisi olduğunu vurguladı. Ergezen, Avrupa'da yaklaşık 50 yıldan beri şekerde üretim kotası uygulandığını, uygulama ile şeker üretiminin AB genelinde 13,5 milyon tonla sınırlandırıldığını, uygulanan kota sisteminin 2017'de sonlandırılmasına karar verildiğini, bu kararın şeker fiyatları üzerinde etkisinin bulunmasının kaçınılmaz olduğunu vurguladı. 

Kotaların kalkması ile birlikte AB'de şeker üretimi ve ihracatının artmasının beklendiğini, bunun da arzın artması ile beraber şeker fiyatlarında aşağı yönlü baskı oluşturduğunu ifade eden Ergezen, şekerin fiyatının uluslararası piyasada dolar bazında belirlendiğini hatırlattı.

Ergezen, "Bu nedenle üretim maliyetleri ve dolar bazındaki maliyetler arasındaki değişim de fiyatlar üzerinde etkili olmaktadır. Brezilya, Hindistan ve AB para biriminin dolar karşısında değişimi, dolar bazında belirlenen uluslararası şeker fiyatının da dalgalanmasına yol açıyor. Son dönemde ABD dolarının bu ülke para birimlerine göre değer kazanmış olması, şeker fiyatları üzerinde baskı oluşmasında etken oldu." şeklinde konuştu. 

Şekerdeki düşüşte etanol paritesi etkisi 

Şeker fiyatlarında etkili olan bir diğer etmenin de etanol paritesi olduğuna işaret eden Ergezen, şeker üretiminin şeker kamışı ve pancarından yapılabildiğini, şeker kamışının aynı zamanda etanol üretimi için de ham madde olarak kullanıldığını hatırlattı.

Ergezen, "Şubat ayında şeker fiyatlarının 20 sent/libre seviyesinin üzerine çıkması, şeker üreticilerinin etanol yerine şeker üretimine yönelmesine yol açtı. Bu nedenle şeker üretiminde hızlı artış yaşandı. Arzın artması ile beraber şeker fiyatlarında satış baskısı arttı." dedi.