YASED Başkanı Aksoy: Yatırımların önü açılacak
Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED) Başkanı Engin Aksoy, Yatırım Danışma Konseyi (YDK) toplantılarına katılım sağlayan şirket temsilcilerinin geniş bir yelpaze oluşturduğuna dikkat çekerek, “Bu platform aynı zamanda yeni yatırımların gelmesi açısından, uluslararası şirketlerin neye ihtiyaç duyduğunun ve buna yönelik olarak hangi iyileştirme adımlarının atılması gerektiğinin belirlenmesi açısından da fayda sağlıyor. Bu yapısal iyileştirmeler yeni gelecek yatırımların önünü açıyor, teşvik sağlıyor” dedi.
YASED Başkanı Engin Aksoy, dünyanın önde gelen şirketlerinin CEO ve yönetim kurulu başkanlarının katıldığı ve 8 yıl aradan sonra düzenlenen YDK toplantısının ardından bir açıklama yaptı.
Engin Aksoy, bu toplantılarda yer alan YASED üyesi şirketlerin küresel yöneticilerinin yatırım elçisi konumunda hareket ettiğini vurgulayarak, “Bu temsilcilerimiz, ülkemizin bölgesel bir üretim ve hizmet merkezi olması yönünde genel merkezleri nezdinde ülkemizin bir yatırım elçisi olarak faaliyet gösterirken, yurt dışında da Türkiye’deki iş ve yatırım ortamına dair bilgi ve tecrübelerini aktarıyorlar. Tüm bu diyalog mekanizmalarının Uluslararası Doğrudan Yatırım (UDY) girişleri üzerinde olumlu etkisi olacağına inanıyoruz” dedi.
YDK’nın, YASED’in YOİKK’e küresel bir perspektif katma noktasındaki çalışmalarını bir üst düzeye taşıyan, tamamlayıcı nitelikte önemli bir etkinlik olduğunu belirten Engin Aksoy, “Ülkemiz yatırım ortamının iyileştirilmesi amacı ile faaliyetlerini sürdüren Yatırım Ortamını İyileştirme Koordinasyon Kurulu’nun (YOİKK) bir parçası olan Yatırım Danışma Konseyi (YDK), küresel iş dünyası ve kamu sektörü arasındaki en prestijli diyalog platformu olup, üst düzey bir danışma mekanizmasını oluşturuyor” dedi.
Cumhurbaşkanlığı Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde dün gerçekleştirilen YDK toplantısının ardından bir açıklama yapan Engin Aksoy, bu toplantılarda yer alan YASED üyesi şirketlerin küresel yöneticilerinin yatırım elçisi konumunda hareket ettiğini vurgulayarak, “Bu temsilcilerimiz, ülkemizin bölgesel bir üretim ve hizmet merkezi olması yönünde genel merkezleri nezdinde ülkemizin bir yatırım elçisi olarak faaliyet gösterirken, yurt dışında da Türkiye’deki iş ve yatırım ortamına dair bilgi ve tecrübelerini aktarıyorlar. Tüm bu diyalog mekanizmalarının UDY girişleri üzerinde olumlu etkisi olacağına inanıyoruz” diye konuştu.
Yatırımların önü açılacak
Engin Aksoy, açıklamasında şu konulara değindi:
“YDK toplantılarına katılım sağlayan şirket temsilcileri gerek bölgesel gerekse de sektörel olarak geniş bir yelpazeyi oluşturuyor. Bugüne kadar yapılan tüm toplantılarda, bu çeşitlilik de dikkate alınarak, Türkiye’de önemli yatırımları olan ve yatırım kararı sürecinde bulunan büyük firmaların yöneticilerinin yer aldığını görüyoruz. YDK platformunun, uluslararası iş dünyası ve Türk hükümet yetkilileri arasındaki en üst düzeydeki diyalog mekanizması olması ve bu toplantıların en üst düzey karar alıcıları bir araya getirmesi sebebiyle, taraflar arasındaki konuların bu platform altında görüşüldüğüne ve ülkemize yatırım planı içinde olan şirketlerin daha sonra Türkiye’de yatırım gerçekleştirdiklerine şahit oluyoruz. Bu platform aynı zamanda yeni yatırımların gelmesi açısından, uluslararası şirketlerin neye ihtiyaç duyduğunun ve buna yönelik olarak hangi iyileştirme adımlarının atılması gerektiğinin belirlenmesi açısından da fayda sağlıyor. Bu yapısal iyileştirmeler yeni gelecek yatırımların önünü açıyor, teşvik sağlıyor.”
Küresel ekonomideki zayıflamanın da etkisiyle dünyadaki UDY yatırımlarının azaldığını hatırlatan Engin Aksoy, 2023 yılında küresel UDY 1,3 trilyon dolar düzeyinde kalırken, 2024 yılındaki gerçekleşmelere bakıldığında benzer zayıf eğilimin devam ettiğinin görüldüğüne vurgu yaptı.
Engin Aksoy açıklamasına şöyle devam etti:
“Ülkemizin ise küresel UDY akımlarından yüzde 1,5 pay alma hedefi bulunuyor. Dünyada UDY akımlarında bir azalma görülürken bu hedefin gerçekleşmesi için daha fazla rekabet gücüne ihtiyaç duyuluyor. Türkiye’ye geçtiğimiz dönemdeki UDY girişlerini değerlendirecek olur isek, bu yılın ilk yedi ayında ülkemizde 5,9 milyar dolar düzeyinde UDY girişi gerçekleştiğini görüyoruz. Ülkemizin hedefi ile kıyaslandığında, ki bu sene için yaklaşık 18-20 milyar bandında bir yatırım büyüklüğüne karşılık geliyor, mevcut rakamların potansiyelimizi tam olarak yansıtmadığını görüyoruz. Türkiye’nin dünyadaki konumu, rekabet gücü ile ilgili yürüttüğümüz teknik analiz çalışmalarımızda, Türkiye’nin düzenleyici çerçeve ve risk göstergelerindeki zorlukları stratejik olarak ele alarak rekabet gücünü artırabileceğini tespit ediyoruz. Ve hatta YASED CEO’larına yönelik gerçekleştirdiğimiz PULSE anketimizin Temmuz dönemi sonuçlarına dayanarak, önümüzdeki altı ayda makroekonomik istikrar ve düzenleyici çerçevede yaşanabilecekler iyileşmelerin, YASED üyeleri tarafından en az 13,1 milyar dolarlık ek bir yatırım kararını tetikleyebileceğini tahmin ediyoruz. Bu veri ve bulgular ışığında ülkemiz yatırım ortamının iyileştirilmesi için, hukukun üstünlüğüne dayalı, öngörülebilir bir düzenleyici çerçevenin oluşturulması ve ülkemizi yüksek gelir ve kalkınma seviyesindeki ülkeler grubuna taşıyacak makroekonomik istikrarın sağlanması, YASED’in ve üyelerinin büyük önem verdiği olmazsa olmaz önkoşullar olarak öne çıkıyor.”
Engin Aksoy, mevzuat hazırlık süreçlerinde düzenleyici etki analizleri ile desteklenen, özel sektörün düzenlemelere uyum süreci için gerekli süreleri ve gerekirse destekleri tanımlayan bir yaklaşımın, hem mevzuatla beklenen etkinin hayata geçirilmesinde hem de şirketlerin bütçe ve plan öngörülerinin isabetini yükseltmede katkı sağlayacağına ilişkin inancını da tekrarladı. YASED olarak YOİKK kapsamında takip edilen öncelikli gündem konularındaki gelişmelerin UDY girişleri üzerinde olumlu etki sağlayacağına inandıklarını belirten Aksoy, şunları ekledi:
“Dijital sektör ve piyasalarının geliştirilmesi için kişisel verilerin yurt dışına aktarımı gibi temel konularda yakaladığımız ivmenin Avrupa Birliği Genel Veri Koruma Tüzüğü (GDPR)’a daha geniş kapsamlı bir uyum çalışması ile geliştirilmesini, İklim Kanunu ile Ulusal Emisyon Ticaret Sisteminin AB ile uyumlu bir şekilde kurulmasını, yeşil mutabakat ve sınırda karbon düzenleme mekanizmasından olumsuz etkilenmeyecek şekilde sektörel altyapı ve yetkinliklerinin artırılmasını, COVID sonrası dönemdeki esnek çalışma uygulamalarının yaygınlaşması ile başlayan çalışma hayatı mevzuatındaki dönüşüm trendlerine uyum sağlanmasını, fiber altyapısının geliştirilmesini ve 5G’de yol alınmasını önemli buluyoruz. YOİKK bünyesinde takip edilen bu konuların bir an önce hayata geçirilmesinin mevcut ve gelecek nitelikli UDY girişleri üzerinde olumlu etkisi olacağını düşünüyoruz. Aynı şekilde makroekonomik istikrarın sağlanması konusunda ise, Orta Vadeli Program (OVP)’de yer alan yapısal reform gündeminin kararlılıkla ve hızla hayata geçirilmesinin önemli olduğunu düşünüyoruz. OVP’nin çizdiği çerçeveyi takiben yıl başında açıklanacak Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programlarında burada öncelik verilen alanlara dair daha somut adımları görmeyi arzu ediyoruz. Tüm bu çalışmalarda YASED olarak, ülkemizin yatırım ortamını iyileştirecek her konuda kamu kurumlarımız ve paydaşlarımızla yakın iş birliği içinde çalışmaya devam edeceğiz.”