Yabancı turist sayısı arttı, Yaşar gıdadan kazandı

İSTANBUL - Türkiye turizmi, son yılların en canlı sezonunu yaşıyor. Bir yandan Arap Baharı nedeniyle özellikle Mısır gibi turizmin yükselen yıldızı olan bir ülkeye gitmek istemeyen turistler, bir yanda da turizmin önemli merkezlerinden Yunanistan'daki ekonomik kriz, yabancıları Türkiye'ye çekiyor. İşte yakalanan bu rüzgar, turizm sektöründe de faaliyet gösteren ancak asıl işi gıda ve boya olan Yaşar Grubu'nun bilançosuna da olumlu yansıdı.

Geçtiğimiz hafta bir grup gazeteci ile biraraya gelen Yaşar Holding Yönetim Kurulu Başkanı İdil Yiğitbaşı ve İcra Başkanı Mehmet Aktaş, 2011 yılını turizm sektörü açısından son 10 yılın en iyi sezonu olarak yorumladılar.

Bu gelişmede hem Arap Baharı'nın hem de Yunanistan krizinin etkili olduğunu belirten Yiğitbaşı, "Biz turizm sektöründe Altınyunus otelimizle faaliyet gösteriyoruz. Çeşme'deyiz. Turizm işimizin çok önemli bir parçası değil. Bizim işimizin yüzde 70-75'i gıda, yüzde 20-22'si boya. Kalanlar ise dış ticaret, kağıt, turizm ve enerji. Ancak turizm çok büyük bir pay almasa da, turizmin iyi olması bizi direkt ilgilendiriyor. Çünkü turizm iyi gittiği zaman gıda işlerimiz de iyi gidiyor. Türkiye 73 milyon, yabancı turist de 32 milyon derseniz, gıda satabileceğimiz nüfus 105 milyona çıkıyor. Yani tüketici ürünleri için iyi bir gelişme. Bu da bizim işlerimizin iyi olması anlamına geliyor" dedi.

Hedef 5 yılda 6 milyar lira

"Türkiye'de 18.7 milyon hane var. Bu hanelerin yüzde 78.2'sinde Pınar ürünü var. Yani 60 milyon insan Pınar ürünü tüketiyor. 10 kategoride 600 çeşit ürünümüz var" diyen Yiğitbaşı, geçen yıl 3 milyar lira konsolide ciro elde ettiklerini belirtti. Yaşar Holding'in son 2 yılda yüzde 15'er büyüdüğünü kaydeden Yiğitbaşı, "Bu yıl da yüzde 15 konsolide büyüme hedefi koyduk. İlk iki aylık gerçekleşmeler bu hedefi yakalayacağımızı gösteriyor. Önümüzdeki 5 yılda da ciromuzu iki katına çıkartarak 6 milyar lira konsolide ciro hedefliyoruz" diye konuştu.
Körfez ve Ortadoğu'da da ciddi bir büyüme potansiyeli yakaladıklarını belirten Yiğitbaşı, "Dubai, Abu Dabi (BAE) 40'ıncı yılını kutluyor. Bunun 30 yılında Pınar var" dedi. Bu bölgeye ilk olarak labne ürünü ile girdiklerini ve bu üründe bir numaraya oturduklarını belirten Yiğitbaşı, "Bir Arap'a Pınar diyorsunuz, hemen 'labne' diyor. Pınar Labne'nin bu bölgedeki pazar payı yüzde 40 civarında. O bölgeye 35-40 milyon dolarlık mal satıyoruz" dedi.
Şimdi Irak'ta büyüdüklerini belirten Yiğitbaşı, "Oraya özel bir kahvaltı ürünü geliştirdik: Breakfast cream. Yani kahvaltı kreması. Kaymak benzeri bir ürün. İlk olarak Suudi Arabistan için planlamıştık ama Irak'ta çok ciddi bir pazar kazandı" dedi. Ortadoğu'da ciddi bir pazar olduğunu belirten Yiğitbaşı, "Bu bölgede Türk markalarını daha güçlü görüyoruz.

'Şirket satın alabiliriz'

Yaptıkları ihracat ile dış şirketlerinin cirosunun 140 milyon dolara ulaştığını belirten İcra Başkanı Mehmet Aktaş ise "Orada da yüzde 15-20 büyümeyi hedefliyoruz. İhracat artı dış şirketlerimizin şu anda toplam ciro içinde yüzde 10 payı var. Bu payı önümüzdeki 3 yıl içinde yüzde 20'ye çıkarmayı hedefliyoruz" dedi. Ortadoğu'da özellikle Birleşik Arap Emirlikleri'nde üretimi düşünebileceklerini belirten Aktaş, "Bu zamana kadar organik büyüyorduk, şu an inorganik büyümeye de açığız. Fırsat olursa şirket satın alabiliriz. Alacağımız şirket yurtiçinde de olabilir, yurtdışında da" diye konuştu.

Bir ay tatil için gelen turist var

Çeşme'nin yükselen bir değer olduğunu belirten İdil Yiğitbaşı, deniz ve hava açısından Çeşme'nin güzel bir destinasyon olduğunu belirterek, turizmdeki gelişmeleri şöyle anlattı: "Sezonluk gelen müşteriler arttı. Uzun zamanlı gelen müşteriler arttı. 1 ay gelen müşterilerimiz bile var. Ev kiralama yerine otelde kalıyorlar. Çalışan eşler işlerini halletmek için zaman zaman gelip gidiyorlar ama çocuklar ve diğer eş kalıyor."