Vize pazarı 3 yabancının elinde, iki Türk şirketi ortaklıkla girdi
Türkiye'de vize işlemlerinin özel sektör eliyle yapılması 10 yıllık sürede 260 milyon dolarlık bir pazar oluştururken, sektörde Türkiye'den Koç Holding şirketi Setur ve Gateway yabancılarla ortaklıklar kurarak faaliyet gösteriyor.
YAYINLAMA
GÜNCELLEME
Kezban KARABOĞA
İSTANBUL - Vize pazarı büyüyor. Yılda yaklaşık 4 milyon kişiye vize verilmesiyle oluşan 260 milyon liralık pazarda pastanın çoğu yabancılara gidiyor. İsveç menşeli VFS Global, Amerikalı WordBridge ve İtalyan İdata, vize pazarının en büyük oyuncuları. Türkiye'den de Koç şirketi Setur ve Gateway, yabancılarla ortaklıklar kurarak vize pazarına girmiş durumda.
Vize işlemlerinin özel sektör şirketleri tarafından yapılması, 2001 yılında, ABD'de İkiz Kuleler'e yapılan saldırıdan sonra başlamıştı. Şimdi bu sektörün en büyüklerinden biri durumuna gelen VFS Global, Hindistan'da ABD vize işlemlerini almıştı.
Vize işlemlerinin özel sektör eliyle yapılması, Türkiye'de de ABD'dekine benzer bir olaydan, İngiltere'nin İstanbul Konsolosluğu'na 2003 yılı sonunda yapılan saldırıdan sonra başladı. Bu olaydan sonra İngiltere, Türkiye'de vize işlemlerini outsource yapma kararı aldı. Birkaç firmayla deneme yaptı. Sonunda uluslararası şirket WordBridge'le Koç şirketi Setur'un ortaklığında karar kıldı. Türkiye'den İngiltere vizelerinin önemli bir kısmını halen bu şirket veriyor.
11 Eylül etkili oldu
Vize işlemlerinin özel sektör şirketleri tarafından yapılmasının yolunu açan, yalnızca güvenlik kaygılarıyla devletlerin bu işi elçilik ve konsolosluk binalarından uzaklaştırma arayışı değil. Aynı zamanda konsoloslukların çok fazla sayıda personel istihdam etmelerinin gerekmesi, ciddi mali yük sorunu yaratıyor. Bu durum karşısında birçok ülke vize işlemlerini birçok ülkede özel sektöre açmış durumda. Türkiye'de de benzer bir gelişme yaşanıyor.
İsviçre menşeli VFS Global yerli ortağı GateWay ile bütün ülkelere yılda 200 bin, WorldBridge yerli ortağı Koç şirketi Setur ile sadece İngiltere için yılda 90'bin vize veriyor. Yetkililer, vize aracılık acenteleri aracılığıyla yılda yaklaşık 600 bin vize verebilme kapasitesi yaratıldığını, bu sayının yurtdışına giden yolcu artışı ve diğer konsoloslukların da katılımıyla daha da artabileceğini ifade ediyor.
Pazar gittikçe büyüyor
Özel sektörün vize işindeki payı giderek artıyor. Sektör yetkililerine göre Türkiye'de yılda, 6 - 6.5 milyon kişi yurtdışına çıkıyor. Bunlardan vize alması gerekmeyenler ve vizesiz girişler düşüldüğünde yaklaşık 4 milyon vize işlemi yapılıyor. Bu işlemlerde yetkili resmi acenteler ortalama 20 ila 30 euro arasında hizmet bedeli alıyor. Buna göre hesaplandığında yılda ortalama 100 - 120 milyon euro'luk (230 - 260 milyon lira) bir pazar oluşuyor. Özel sektör 4 milyon vize işleminden şimdilik 600 bin kadarını yaparak, yaklaşık 40 milyon lira ciro gerçekleştiriyor.
İşadamına özel hizmet: Premium Lounge Service
İşadamına özel hizmet: Premium Lounge Service
Sektörün yeni trendi ise, "Benim için 5 dakika bile önemli" diyen işadamlarına yönelik. Bu alanda 'Premium Lounge Service' uygulaması var. VFS global geçen yıl başlattığı bu uygulama, vale hizmetini de içeriyor. VFS Global'den Halis Ali Çakmak ile vize aracılık hizmetlerini, vize pazarını ve vizelerin kaldırılması tartışmasını konuştuk
-Türkiye'de kaç vize şirketi var?
Biz İsviçre menşeli, merkezi Londra'da olan VFS Global ve Gateway Management, yani Türkiye'deki lokal firmamızın ortaklığı ile yapıyoruz. VFS Global dünyada bu işin lideri.
Biz 2006'da VFS Türkiye'de ortak operasyon yapma kararı aldık. 2009'da faaliyete geçtik. Yaklaşık 10 devletle resmi olarak çalışıyoruz. VFS Global'in 2 bin 500'den fazla çalışanı, 41 devletle, 87'den faza ülkede 756 ofisi var. 2001'den bu yana dünyada 52 milyon 300 bin vize servisi verdi. Türkiye'de 2011 yılında verdiğimiz vize sayısı 150 bini aşmıştır. Bu yıl 200 bini bulmasını bekliyoruz. VFS gibi uluslararası boyutu olan WorldBridge var. Yerli ortağı Setur'la İngiltere'yi yapıyorlar. Bunun dışında İdata, İtalyan aile şirketi var. Onlar da İtalya'yı Hollanda'yı ve son dönemde Almanya'yı aldılar.
-İlk ne zaman outsourcing başladı?
İlk kez 2001'de İkiz Kuleler'e saldırı, güvenlik unsurlarını ortaya çıkardı. VFS Global ilk defa Amerikalılar için Hindistan'da bu çalışmayı başlattı. Konsoloslukların çalışma şartları, kısıtlı eleman sayıları veya kısıtlı çalışma saatleri vize başvurularını sınırlıyordu. Talep çok yüksek, buna karşılık veremeyince outsourcing yolunu seçtiler. Aslında iyi bir aracı kurum seçildiğinde son derece güzel bir şeyÖ Hem konsolosluk için hem başvuru sahibi için çok büyük bir rahatlık.
-Türkiye'de nasıl başladı?
Türkiye'de ilk defa 2004-2006 yıllarında İngiltere'nin çabalarıyla ve öncülük etmesiyle başladı. İstanbul'da İngiltere Konsolosluğu'na bombalama olayı oldu. İngiltere Türkiye'de bu olayın ardından outsource yapmak istiyorum dedi. Birkaç firmayla denedi. Sonunda uluslararası bir firmayı Türkiye'ye davet ederek lokal bir firmayla bu işi yapmaya başladılar. Böylece bu iş daha çok gündeme gelmeye başladı.
- 'Outsource firmaları' kısa süreli mi vize veriyorlar sadece?
Her ülkenin kendi anlaşmaları var. Bazı ülkeler daha fazla iş yükünü outsourcing firmalarına aktarıyor. Ama genelde kısa tatil, business iş vizeleri, öğrenci vizeleri, çok nadir aile birleşim veren ülkelerde var. Burada hemen şunu belirtelim resmi vize başvuru merkezleri asla vizenin ve vize süresinin verilmesi konusunda karar verici merci değildir tüm karar ilgili ülkenin konsolosluk departmanları tarafından süratle değerlendirilip verilmektedir.
-Vizede son gelişmeler nelerdir?
Artık çok kısa bir sürede 1 veya iki yıl içinde tüm AB ülkeleri biyometrik sisteme geçecek. Aracı kurumlar arsında ilk defa bu hizmeti Fransa'ya biz vermeye başladık. Özellikle işadamları çok yoğun vizeye ihtiyaç duyuyorlar. Bundan dolayı Fransa artık herkesin bireysel başvurusunu istiyor. 10 dakika gibi bir sürede işlemler bitiyor. İşadamları bizim için 5 dakika bile önemli diyorlar biz onlar için zaman kaybetmesinler diye 'Premium Lounge Service'i geçen yıl açtık. Yaygınlaşıyor. İşadamlarını oldukça rahatlattı. İnsanlar şoförleriyle kapının önüne kadar geliyor ve hemen gitmek istiyorlar biz onlara 'vale hizmeti' veriyoruz. Turkcell'in patronu geldi, şaşırdı. Böyle bir yer var mıydı, dedi. Çok çabuk oldu işlerim diye.
Bu konularda ilginizi çekebilir