Uzmanlar not artışını değerlendirdi

Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's'in Türkiye'nin notunu artırması ekoonomi dünyasında bomba etkisi yarattı.

YAYINLAMA
GÜNCELLEME

 

 

 

İSTANBUL - Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's, Türkiye'nin uzun vadeli yabancı para birimi cinsinden kredi notunu bir basamak artırarak, "Ba1"den, "Baa3"e yükseltti, görünümünü "durağan" olarak teyit etti. Uzmanlar, ekonomistler, iş dünyasının temsilcileri ve politikacılar kararı değerlendirdi. 

Moody's, Türkiye'nin notunu artırma gerekçesi olarak, "Yakın zamanda elde edilen ve gelecekte kaydedilmesi beklenen kilit ekonomik ve kamu finansmanı ölçütlerinde ilerlemeler" olduğunu gösterdi. 

Moody's, açıklamasında not artırımı için bir diğer gerekçe olarak da, "Moody'in beklediği yapısal ve kurumsal reformlar alanında ilerlemeler, uluslararası sermaye akımlarından kaynaklanabilecek şoklara karşı var olan mevcut kırılganlığı azaltacaktır" ifadesine yer verdi.

Garanti Yatırım Ekonomisti Gizem Öztok Altınsaç
[PAGE]
Garanti Yatırım Ekonomisti Gizem Öztok Altınsaç

Garanti Yatırım Ekonomisti Gizem Öztok Altınsaç, Moody's'in Türkiye'nin uzun vadeli yabancı para cinsinden kredi notunu "Baa3"e yükseltmesine yönelik, ülke deneyimlerinde, ikinci yatırım yapılabilir seviye notunu aldıktan sonra faizlerde aşağı yönlü hareketlerin görüldüğünü, CDS'de düşüşün olduğunu belirterek, bu deneyimlerde "doğrudan yabancı yatırımlarda artış oluyor" sonucunun çıkmadığını ifade etti.
Altınsaç, küresel ekonominin bu karışık döneminde not artırımına bağlı olarak doğrudan yabancı yatırımlarda artışın 1-2 yıl vadede gerçekleşmesini çok olası bulmadıklarını dile getirdi.
Güneydoğu Asya emeklilik fonlarının Türkiye'ye yatırım yapmak için iki tane "yatırım yapılabilir" seviyeye ihtiyacı olduğuna dikkati çeken Altınsaç, "Bu durumda Güneydoğu Asya'dan Türkiye'ye gelebilecek emeklilik fonlarında artış görülebilir. Ayrıca bono tarafında 10 yıllık vadelerimiz var. Muhtemelen ilerleyen bir yıllık süreçte 15 yıllıklar da çıkacaktır. Böylelikle bonoda vadenin uzaması söz konusu olur. Güneydoğu Asya tarafından da ilginin olduğunu düşünüyoruz" diye konuştu.

Küçük yatırımcılara uyarı

Bu sıcak gündemde küçük yatırımcılara da uyarılarda bulunan Altınsaç, ilk aşamada Borsa tarafında yukarı yönlü bir hareket beklediklerini, ülke deneyimlerine bakıldığında burada bir düzeltmenin, bir kar realizasyonu işleminin olabileceğini gösterdiğini vurguladı.
Altınsaç, yatırımcıların, yatırım yapmak için Borsayı bu dönemde çok yakından takip etmeleri gerektiğinin altını çizdi.
Borsanın ana yönünün yukarı olduğunu düşündüklerini ifade eden Altınsaç, "Kısa dönemde beklentimiz 96 bin ama orada yukarı yönlü revizyon yapma olasılığımız çok yüksek. Düşük faiz ortamı devam ettiği müddetçe yıl sonuna kadar Borsa'da 100 binli seviyeler çok olası" şeklinde konuştu.
Altınsaç, küçük yatırımcı için dövizin iyi bir getiri veya büyük bir kayıp sağlayacağını düşünmediklerini dile getirerek, altının 1.380 dolara kadar gerilediğini, altında görünümün dalgalı olduğunu ve aşağı yönlü hareketleri çok olası düşündüklerini söyledi.
Bundan sonraki süreçte Türkiye farklı bir alana kaydığına dikkati çeken Altınsaç, "5 yıllık vadede Borsanın en önemli yatırım aracı haline geleceğini düşünüyorum ve finansal piyasalarda derinleşmenin artmasını bekliyorum" dedi.

"Kredi faizleri bir miktar daha düşebilir"

Merkez Bankası Para Politikası Kurulunun faiz kararlarını da değerlendiren Altınsaç, kredi faizlerinin mevcut durumda düşme eğiliminde olduğunu, bu kararlara bağlı olarak bir miktar daha düşebileceğini belirtti. Altınsaç, bankaların bu konuda bir düzeltmeye gideceğini öngördüklerini ifade etti.


ING Bank Başekonomisti Sengül Dağdeviren
[PAGE]
ING Bank Başekonomisti Sengül Dağdeviren


ING Bank Başekonomisti Sengül Dağdeviren, Moody's'in kararının "gecikmiş ama beklenen" bir karar olarak nitelendirilebileceğini ifade etti.
Kurum olarak Türkiye'nin bu yılki büyüme performansı konusunda iyimser bir noktada durduklarını anlatan Dağdeviren, "Moody's'in kararı bu öngörümüzü destekliyor" dedi.
Kararın, faiz oranlarına etkisini de değerlendiren Dağdeviren, faizlerin tarihi düşük seviyelere indiğini hatırlatarak, bir miktar daha gerileme yaşanabileceğini dile getirdi. Dağdeviren, bundan sonraki süreçte enflasyon ile ABD ve Japonya gibi merkez bankalarının politikalarının faizler konusunda daha belirleyeceği olacağını sözlerine ekledi.

SDE Ekonomisti Prof. Dr. Muhsin Kar
[PAGE]
SDE Ekonomisti Prof. Dr. Muhsin Kar

Stratejik Düşünce Enstitüsü (SDE) Ekonomisti Prof. Dr. Muhsin Kar da kararın geciktiğine yönelik yorumlara katıldığını belirterek, yaşanacak sermaye akışının reel sektöre olumlu yansıyacak şekilde değerlendirilmesini umduğunu söyledi.
Sermaye akışının Türkiye'ye yönelmesinin Merkez Bankasının işini daha da zorlaştırdığını kaydeden Kar, bu anlamda Türk lirasının aşırı değerlenmesinin önüne geçerek, ihracatçının sıkıntıya sokulmamasının önemli olduğunu vurguladı.
Türkiye'nin elde ettiği bu başarıda mali disiplin konusunda ortaya konulan iradenin önemine işaret eden Kar, "Bütçe açıkları bütün kötülüklerin anasıdır. Türkiye bu konuda mesafe aldı ama takdir edilmesi biraz gecikti" dedi.
Not artırımında siyasi istikrar ortamının da etkili olduğunu düşündüğünü belirten Kar, "Daha önce kararlar alınırken Türk-Kürt, Alevi-Sünni gibi ayrımlara atıfta bulunuluyordu. Ancak çözüm süreci ile kuruluşların raporlarında daha iyimser yorumlar hakim" değerlendirmesinde bulundu.

Akbank Ekonomik Araştırmalar
[PAGE]
Akbank Ekonomik Araştırmalar


Moody's'in Türkiye'nin notunu "yatırım yapılabilir" seviyeye yükseltmesiyle ilgili olarak Akbank Ekonomik Araştırmalar, Türkiye'ye yönelik sermaye girişlerinin artmasının yanı sıra, emeklilik fonları ve portföy girişlerinde de artış yaşanmasını bekliyor.

Bu durumun uluslararası emeklilik fonları ve yatırım fonları için önemli bir eşik olduğu ve bundan sonra Türkiye'ye yönelik sermaye girişlerinin artmasının yanı sıra, emeklilik fonları ve portföy girişlerinde de artış yaşanmasının beklendiğine değinilen değerlendirmede "Özellikle uzun vadeli sermaye girişlerinde bir hızlanma görülecek ve şirketlerin daha uygun maliyetle uluslararası uzun vadeli finansmana erişimini kolaylaştıracaktır. Tüm bunlar da istikrarlı bir ekonomik büyümeye katkı sağlayacak" denildi.

"BIST 100 endeksinde yükselişlerin sınırlı olmasını bekliyoruz"

Daha önce kredi derecelendirme kuruluşu Fitch'in 5 Kasım 2012 tarihinde Türkiye'nin kredi notunu "yatırım yapılabilir" seviyeye yükselttiği hatırlatılan değerlendirmede, hisse senedi piyasalarının olası bir not artırımını uzun zamandan beri fiyatlamakta olduğu vurgulandı.
Not artırımından önce Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Para Politikası Kurulu'nun (PPK) faiz indirimi sonrası BIST 100 endeksinin 92.739 puan ile tarihinin en yüksek seviyesini test ettiği hatırlatılan değerlendirmede şu ifadelere yer verildi:
"Endeks yıl sonuna göre yüzde 18 primli. Son dört günde ise endeks yüzde 3 yükseliş kaydetti. Bundan sonraki yükselişlerin daha sınırlı olmasını bekliyoruz. TCMB;nin faiz indiriminin ardından gösterge faiz de kapanış seviyesi olarak %4,80 ile tarihi düşük seviyesine gerilemişti. Bu sabah itibariyle gösterge faiz yüzde 4,66 seviyesini gördü."

MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak
[PAGE]
MÜSİAD Genel Başkanı Nail Olpak


Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği (MÜSİAD) Genel Başkanı Nail Olpak, kredi derecelendirme kuruluşu Moody's'in geç de olsa Türkiye'nin notunu arttırdığını, bunun sevindirici ama gecikmiş bir karar olduğunu, Türkiye'nin iyi notlar almaya devam edeceğini belirtti.

Moody's'in not artırımına ekonomi ve kamu maliyesi alanlarında olduğu kadar, yapısal ve kurumsal reformlardaki ilerlemeleri de gerekçe gösterdiğini hatırlatan Olpak, "Bu açıklama sevindirici ama gecikmiş bir karar. Türkiye'nin uluslararası piyasa göstergeleri zaten bu nota sahip olan ülkelerle aynı seviyedeydi" ifadelerinde bulundu.
Standard&Poor's'un (S&P) da küresel ticaretteki trendlerin Türkiye ekonomisine büyüme sağlayacağını belirten bir açıklama yaptığını dile getiren Olpak, şunları kaydetti:
"S&P, Türkiye'nin kredi notunu BB'den BB'ye yükseltirken Türkiye'nin artan ekonomik direncini ve çözüm sürecinde kaydedilen ilerlemeyi gerekçe göstermişti. Başbakanımızla ve Türkiye'nin önde gelen işadamlarıyla birlikte ABD temaslarımızı sürdürürken ABD Başkanı Barack Obama ile yapılan görüşmenin hemen arkasından Türkiye'nin devlet tahvili notu Ba1'den Baa3'e yükseltildi. Türkiye 'tam anlamıyla yatırım yapılabilir' seviyeye geldi.
Türkiye 21 yıl sonra ilk defa bu seviyeyi yakaladı. Uluslararası fonların kendi iç tüzükleri gereğince Türkiye'ye yatırım yapmalarının önündeki engel de kalkmış oldu."
Olpak, not artırımını çözüm süreci, toplumsal birliktelik duygusu, IMF'ye borcun sıfırlanması, demokratikleşme ve kalkınma yolunda atılan kararlı adımların bir sonucu olarak gördüklerini aktararak, "Moody's geç de olsa notumuzu arttırdı. Bu gelişme sevindirici ama gecikmiş bir karar. Türkiye iyi notlar almaya devam edecek" değerlendirmesinde bulundu.

Akfen Holding Yönetim Kurulu Üyesi İrfan Erciyas
[PAGE]
Akfen Holding Yönetim Kurulu Üyesi İrfan Erciyas


Akfen Holding Yönetim Kurulu Üyesi İrfan Erciyas, söz konusu kararın Merkez Bankasının faiz indirimine denk gelmesinin tamimiyle tesadüf olduğunu dile getirdi. Türkiye'nin önünün açılacağını düşündüğünü aktaran Erciyas, mali ve yapısal reformlar içerisindeki hususlar da tamamlanırsa Türkiye'ye önümüzdeki yıllarda ciddi bir sermaye girişi olacağını, bunun da doğrudan yatırım şeklinde gerçekleşeceğini ifade etti.
Not kararının Akfen'i de olumlu etkileyeceğine dikkati çeken Erciyas, sözlerine şöyle devam etti:
"Biz de grup olarak zaten yabancı şirketlerle yoğun diyalog içerisindeyiz ve ortaklarımızla çalışıyoruz. Bu karar özellikle faizlere yansıyacak ve Türk lirası kredilerini kullanmak daha cazip hale gelecek. Eskiden uzun vadeli Türk lirası kredi kullanımı Türkiye'de pek yoktu. Şimdi bunlar gündeme gelecek. Özellikle geçmişte yaptığımız pahalı finansmanlarının yoğun bir şekilde bu yıl içerisinde ya da önümüzdeki yılda refinansmanı yapılarak maliyetleri aşağı çekmek suretiyle şirketler büyük oranda mali olarak rahatlayacaktır, bilançolar daha güzel hale gelecektir."
Erciyas, bu yıl içinde S&P'den de bir not artışı beklediğini belirterek, "Gelmesi de lazım. Sonuçta Türkiye'nin durumu ortada. Ben onların da çok kısa zamanda bu konuda olumlu bir karar vereceklerini bekliyorum. Kaldı ki vermeseler bile şu bir gerçek; Türkiye artık yatırım yapılabilir bir ülke haline gelmiştir" ifadelerini kullandı.


THK Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ünsal Ban
[PAGE]
THK Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ünsal Ban


Türk Hava Kurumu (THK) Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ünsal Ban söz konusu not artışının, Türkiye'nin artık ne kadar güvenilir olduğunu, dünyanın ne kadar merkezinde olduğunu teyit ettiğini kaydeden Ban, buna karşılık şu anki notların hala Türkiye'nin gerçek performansını ifade etmediğini söyledi.
Ünsal Ban, şöyle devam etti:
"Evet not arttı ama yatırım yapılabilir seviyenin en altında. Türkiye'nin artık 'A'lı notları görmesi gerekiyor. Sanırım yakın zamanda Türkiye bu notları da alacak. Tabii bu notu almak kadar bunu devam ettirmek de önemli. Bu not asla ekonomi politikalarında rehavete neden olmamalı. Bundan sonra alınan bu notun korunması, yükseltilmesi düşünülmeli."

"Yatırımcıların dikkatli olması lazım"

Not artışının borsaya olabilecek etkilerine de değinen Ban, burada çok dikkatli olunması gerektiğini vurguladı.
Borsada temel bir mantığın olduğunu, beklentilerin satın alındığını, gerçekleşmelerin ise satışla sonuçlandığını anlatan Ban, "Kredi derecelendirme kuruluşları not artırdıkları zaman genelde bizim borsamız düşüyor. Yatırımcılar, bu not artışını satış noktası olarak görebilir. Yatırımcıların eskiye göre şu anda daha dikkatli olması lazım" diye konuştu.
BIST 100 endeksinin 100.000 puan seviyelerini kesinlikle yakalayacağına inandığını dile getiren Ban, "Ancak bu, not artışı nedeniyle olmayacak. Borsada, Türkiye'nin ekonomik performansından dolayı artış söz konusu. Zaten notumuz da bu performans nedeniyle arttı" dedi.

İGED Başkanı Hüseyin Ataol
[PAGE]
İGED Başkanı Hüseyin Ataol

İstanbul Genç İşadamları Derneği (İGED) Başkanı Hüseyin Ataol, Moody's'in Türkiye'nin kredi notunu "yatırım yapılabilir" seviyeye yükseltmesine ilişkin, bunun sıradan bir not artırımı olmadığını belirterek, "Yurt dışında birçok fonun Türkiye'ye gelmesi için önemli" dedi.
Daha önce 10-12 ay içerisinde not artırım değerlendirmesini yapmayacaklarını açıklayan Moody's'in son değerlendirmesinden şaşkınlık duyduklarını belirten Ataol, "Bu sıradan bir not artırımı değil, yurt dışında birçok fonun Türkiye'ye gelmesi için önemli. Yatırım yapacak büyük fonların Türkiye'ye girişinin önü açılmış oldu. Not artışı gecikmiş bir karar değil. Çünkü cari açık ve mali disiplinde sağlanan iyileşmeler ortada. Bunun sonucunda not artışı geldi. Ekonomimiz olumlu olarak etkilenecektir. Özellikle borçlanma maliyetleri azalacaktır" ifadelerini kullandı.

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı
[PAGE]
Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı

Gümrük ve Ticaret Bakanı Hayati Yazıcı, Türkiye'nin eski dönemlere göre büyük gelişim ve değişim gösterdiğini kaydederek, "Türkiye artık eski Türkiye değil. Ülkemiz, ekonomisi, siyasi istikrarı ve güven ortamıyla yatırımcılar için korkulacak değil, fırsat ülkesi haline geldi" dedi.

Moody's'den gelen not artışının son derece önemli olduğuna işaret eden Yazıcı, bunun yerinde ancak biraz gecikmiş bir karar olduğunu vurguladı.
Fitch'ten sonra Moody's'in de ülkenin kredi notunu "yatırım yapılabilir" düzeyine yükselttiğini hatırlatan Yazıcı, büyük ölçekteki uluslararası yatırım kuruluşlarının bir ülkeye yatırım yapabilmesi için bu kriteri aradığını kaydetti.

Not artışıyla Türkiye'ye uzun vadeli yatırım girişlerinin hızlanacağı değerlendirmesinde bulunan Yazıcı, ülkenin artık spekülasyonların yapıldığı bir ülke değil, yatırımların gerçekleştirildiği ve karşılığının alındığı ülke imajını kazandığını belirtti.
Bakan Yazıcı, ülkenin özellikle son 10 yılda büyük gelişim ve değişim süreci yaşadığına dikkati çekerek, Türkiye'nin artık eski Türkiye olmadığını, ekonomisi, siyasi istikrarı ve güven ortamıyla yatırımcılar için korkulması gereken değil, yatırım fırsatları değerlendirilmesi gereken bir ülke haline geldiğini ifade etti.
Geçmiş dönemlerde Türkiye'nin uluslararası arenada "kriz ülkesi" olarak anıldığını hatırlatan Yazıcı, "Bu durum artık değişti. Türkiye yatırımcıların dikkatini çeker oldu ve gittikçe daha da çok yatırımcı Türkiye'ye gelecektir. Güvenin, istikrarın olduğu yerde yatırım da olur, yatırımcı da olur" ifadesini kullandı.

 


Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım
[PAGE]
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım,  uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody's'in Türkiye'nin kredi notunu artırarak, "yatırım yapılabilir" seviyeye yükseltmesini "geç kalmış ama olumlu bir gelişme" olarak değerlendirdi.
Kuruluşun kararıyla özellikle büyük altyapı projelerinde yabancı yatırımcıların daha çok ilgi göstermesinin beklenebileceğine işaret eden Yıldırım, şunları kaydetti:
"Zaten 3. havalimanı ihalesi ve bu ihale sonucu ortaya çıkan 26,5 milyar avrolu rakam, Türk ekonomisine duyulan güveni tüm dünyaya göstermişti. Ben ihaleden sonra da bunun not artışı olarak döneceğini ifade etmiştim. Bu gerçekleşti. Türkiye'nin güvenli liman olduğunu geç de olsa derecelendirme şirketlerinin de fark etmesini olumlu olarak değerlendiriyorum."

 

Bu konularda ilginizi çekebilir