Uzmanlar Fed'in "genişleme" kararını değerlendirdi
Uzmanlar ABD Merkez bankasının parasal genişleme kararını yorumluyor.
WASHINGTON - ABD Merkez Bankası'nın (Fed), topyekün tahvil alım programı yerine mortgage'a dayalı varlıklarda aylık 40 milyar dolarlık tahvil alımı gerçekleştireceği açıklaması dünya piyasalarında büyük heyecan yarattı. İMKB de dahil olmak üzere güne yükselişle başlayan dünya borsaları açıklamaları çok olumlu buldu.
Alım programının tutarı konusunda herhangi bir sınırlama konulmadı. Fed, 'işgücü piyasasında kalıcı bir düzelme yaşanana veya enflasyonda bozulma görülene kadar alımı' sürdürecek. Aynı şekilde kısa ve uzun vadeli tahviller arasında değişimi sağlayan operation twist de yılsonuna kadar sürecek. Bu durumda da Fed'in, piyasalardan aylık tahvil alım tutarı 85 milyar dolar düzeyine yükselecek.
Piyasaların uzun zamandır beklediği karar sonrasındaki dönemi uzmanlar değerlendirdi.
Garanti Bankası Ekonomik Araştırmalar Müdürü Ali İhsan Gelberi
[PAGE]
"Bir daha genişleme konuşulmayacak"
Garanti Bankası Ekonomik Araştırmalar Müdürü Ali İhsan Gelberi, "Fed, bir daha parasal genişleme konuşulmayacak şekilde yeni parasal genişleme programını açıkladı" dedi.
Fed tarafından dün açıklanan parasal genişleme programına (QE3) ilişkin değerlendirmede bulunan Gelberi, Fed'in bir daha parasal genişleme konuşulmayacak şekilde yeni bir parasal genişleme programı açıkladığını belirterek, ABD ekonomisinde istihdam seviyesi arzu ettikleri seviyeye gelinceye kadar her ay 40 milyar dolarlık tahvil alımı yapılacağını ifade etti.
Fed'in faizlerin düşük seviyede kalması için öngörülen süreyi de 1 yıl uzattığını kaydeden Gelberi, beklentilerin "Fed ne zaman parasal genişleme yapacak"tan, "Fed ne zaman parasal genişlemeyi durduracak" sorusuna odaklanacağını belirtti.
Global kriz döneminde Fed'de dahil merkez bankalarının yeni görevler edindikleri ve nerdeyse tüm ekonomik sorunların çözümüne talip olduklarını veya öyle bir beklenti oluştuğu için bağımsızlıklarını büyük ölçüde yitirdiklerine dikkati çeken Gelberi, şunları kaydetti:
"ABD seçimlerine iki ay kala Fed'in böyle bir parasal genişleme açıklamasının yalnız ekonomik değil siyasi nedenleri de olabilir. Sonuç olarak bu karar yalnız ABD'de değil tüm dünyada varlık fiyatlarının düşmesini önleyecek, Fed tarafından alınacak tahvillerin büyük ölçüde konuta dayalı tahviller olacak olması nedeniyle, ABD'de krizin başından beri düşük seviyelerini koruyan konut fiyatlarının bir miktar yükselmesini sağlayacaktır."
ING Bank Başekonomisti Sengül Dağdeviren
"Fed büyük oranda beklentileri karşıladı"
ING Bank Başekonomisti Sengül Dağdeviren, Fed'in büyük oranda beklentileri karşıladığını, bunun da ilk etki olarak özellikle hisse senedi ve faiz cephesinde iyimserliği desteklemiş göründüğünü kaydetti.
Fed tarafından dün açıklanan parasal genişleme programına (QE3) ilişkin değerlendirmede bulunan Dağdeviren, "Özellikle işsizlik oranının hedeflenen düzeylere yaklaşmasına bağlı ucu açık bir destek programının açıklanması ve düşük politika faizinin en azından 2015 ortalarına kadar korunacağının belirtilmesi önümüzdeki dönemde piyasaların ilgisinin daha çok politik ve makro ekonomik verilere yönelmesine neden olacaktır" dedi.
Fed'in aldığı kararın 2013'te ABD'de mali uçurum riskinin yarattığı tedirginliği dengelemeyi de hedeflediğini unutmamak gerektiğine dikkati çeken Dağdeviren, "Ben makro verilerde iyileşme görmeden temkinli olmak gerektiğini düşünüyorum ve ne yazık ki avro/dolarda ve bazı emtialarda gördüğümüz hızlı yükseliş bu anlamda dünya ekonomisinde istenilen iyileşme için destekleyici olmayabilir" ifadelerini kullandı.
Türkiye özelinde ise döviz sepetinde devam eden artış baskısının (avro/TL ve dolar/TL ortalaması) önümüzdeki dönemde ekonomi politika yönetiminin biraz daha zorlaştığına işaret ettiğini kaydeden Dağdeviren, şunları kaydetti:
"Tüm dünyada büyümeye dair verileri ve politik gelişmeleri izlemeye devam edeceğiz. Yıl sonundan önce Avrupa Merkez Bankası'ndan (ECB) bir faiz indirimi daha görebiliriz ama para politikalarından yeni şeyler bekleme konusunda sona gelindi diyebiliriz. Çünkü hem Fed hem de ECB ucu açık ve nihai hedefe odaklı programlar açıkladılar ama makro belirsizlikler henüz azalmadı. Örneğin Fed'in yeni tahminlerine göre işsizlik oranının 2013 ve 2014'te sırasıyla yüzde 7,6 yüzde 7,9 arasında ve yüzde 6,7 yüzde 7,3 arasında olması bekleniyor. Uzun vadeli tahmini ise yüzde 5,2, yüzde 6,0. Eğer bu uzun vadeli tahmini bir hedef olarak alırsak Fed'in uzun süre parasal genişlemeye devam edeceğini söyleyebiliriz. Dolayısıyla bu adımların makro ekonomiye yansımaları artık çok daha önemli hale geldi."
T-Bank Başekonomisti Veyis Fertekligil
[PAGE]
"ABD'yi zor günler bekliyor"
T-Bank Başekonomisti Veyis Fertekligil, Fed'in cesur bir adım attığını ancak hen ekonomik hem de politik olarak ABD'yi zor günlerin beklediğini kaydetti.
Fed'in son açıklamaları ile kendisinden beklenen parasal genişlemeyi yaptığını belirten Fertekligil, kararlarla ilgili olarak, "Bu kararlar bence oldukça cesur kararlar ve Bernanke'nin ABD ekonomisini canlandırmak için elinden geleni yaptığını gösteriyor. Mortgage destekli menkul kıymet alımı yapılarak şimdiye kadar hala canlandırılamamış konut sektörüne de destek verilmekte. Öte yandan, tahvil programı konusunda belirli bir süre yok ve istihdam sorununda önemli bir iyileşme sağlanana kadar devam edecek görünüyor" değerlendirmesinde bulundu.
Kararlarla Fed'in bir merkez bankası olarak ABD ekonomisine elinden gelen desteği yapmış olduğunu belirten Fertekligil, sözlerine şöyle devam etti:
"Bundan sonra sıra ABD'li politikacılarda. Ancak hem ekonomik hem politik olarak ABD'yi zor günler bekliyor. 'Borç limiti' sorunu, 'mali uçurum' riski gibi konular 2013'e girerken ABD için çözümlenmesi gereken konular. Ayrıca kasım seçimlerinden sonra yönetim değişikliği gerçekleşirse yeni yönetimle Fed Başkanı arasından uyumsuzluk olabilir. Obama seçilse bile kongre ve senatoda güçlüklerle karşılaşacak. Sonuç olarak Fed'in son QE3 kararı piyasalar ve küresel ekonomiyi rahatlatıcı kararlar oldu. Bundan sonra iş AB ve ABD'li liderlerin sorunlar üzerinde yeni çözümler getirmelerine ve ekonomik büyümeyi sağlamalarına kalmış durumda. Yoksa sadece Merkez Bankası önlemleri ile krizleri çözmek mümkün değil. Ama 2013 için ben daha umutluyum."
Garanti Yatırım Ekonomisti Gizem Öztok Altınsaç
"Programın ucu açık"
Garanti Yatırım Ekonomisti Gizem Öztok Altınsaç, Fed'in dün açıkladığı parasal genişleme (QE3) programının beklentilerden daha olumlu bir program olduğunu söyledi.
Alımların biteceği bir tarihin ya da toplam rakamın belirlenmediğini belirten Altınsaç, "Öncekilerin aksine ucu açık bir parasal genişleme" dedi.
İşsizliğin 2015 ortasında yüzde 7'ye düşeceği ve parasal genişlemenin 3. adımının (QE3) bu şekilde devam edeceği varsayımı ile Fed'in toplam alım tutarının matematiksel olarak 1,5 trilyon dolara çıkabileceğini ifade eden Altınsaç, "Bir de önceki iki parasal genişlemenin 2,3 trilyon dolar olduğunu da hesaba katarsak güçlü ve esnek bir program ile karşı karşıyayız" değerlendirmesinde bulundu.
Son parasal genişlemenin varlık fiyatları açısından çok olumlu olduğunu kaydeden Altınsaç, şunları kaydetti:
"Varlık fiyatlarında bir şişmeye doğru gidebiliriz. Ekonomilerin toparlanmasında ne kadar işe yarayacağı ise halen soru işareti. Para politikasının etkinliği azaldığı için her seferinde daha güçlü bir planla geliniyor. Dolayısıyla bu parasal genişlemeler piyasalar için yukarı yönü işaret etse de uzun vadede makroekonomik görünüm açısından ne kadar verimli ve etkili olacağı sorgulanıyor."
Halk Yatırım Stratejisti Işık Ökte
"QE4'ün açıklanacağı beklentisi pozitif etki yarattı"
Halk Yatırım Stratejisti Işık Ökte Ökte, piyasanın Fed'in QE3 programını politik nedenlerden dolayı kasım seçimleri sonrası ilk toplantısında açıklamasını beklerken, Bernanke'nin hiç politik nedenlere girmeden ekonomideki rahatsızlığı görerek önden gitmeyi tercih ettiğini belirtti.
Ökte, QE3 programının ucu açık olarak açıklandığını, her ay 40 milyar dolarlık konut kredisine dayalı tahvil "mortgage" alınacağını ancak Amerikan devlet tahvili programının şu an için açıklanmadığını ifade ederek şu değerlendirmelerde bulundu:
"Piyasaların dün akşamki karara pozitif tepki vermesinin en önemli nedeni ise istihdamda iyileşme olmazsa, Amerikan devlet tahvil alımı programı, yani "QE4"ün açıklanacağı beklentisi. Avro/dolar paritesi 1.3040 üzerine satın alınıyor, tüm emtia/hisse senedi/EMFX yukarıda. Fed programın ucunu açık bırakarak, ekonomideki göstergelerde iyileşme görene kadar mortgage tahvil alımlarının devam edeceğini söyledi. 2014 sonuna kadar taahhüt edilen "sıfır faiz politikası" beklentiler dahilinde 2015 ortasına çekildi.
Tabii ki beklenen soru Bernanke'ye dün akşam soruldu. QE3'ü Obama'ya yardım için mi yaptınız? Bernanke bu soruya sakin kalarak "Fed, bağımsız bir yapıya sahiptir. Biz bir partiye değil ekonomiye yardım ederiz" cevabını verdi. Cumhuriyetçi aday Mitt Romney ise bu programın açıklanmasını kendi lehine kullanmak için anında taarruza geçti. Romney parasal genişleme paketinin açıklanmış olmasının Obama'nın politikalarının işe yaramadığını gösterdiğini belirtirken, Obama'yı kurtarmak için yapılmış bir hamle diye konuştu."
QE4 Amerikan devlet tahvili alım operasyonunun beklentileri dün gece itibariyle fiyatlanmaya başlandı
QE4 Amerikan devlet tahvili alım operasyonunun beklentileri dün gece itibariyle fiyatlanmaya başladığına işaret eden Ökte, altın onsunun Fed kararı öncesi 1.732 dolardan işlem gördüğünü bu sabah 1.775 dolar seviyesine yükseldiğini, S&P500'ün 2007 sonundan beri en yüksek kapanışını yaptığını kaydetti. Ökte, bu sabah Asya gelişmekte olan piyasalarının yüzde 2,2-3,0 primli olduğunu vurgulayarak şunları kaydetti:
"Lira Merkez Bankamızın politika değişikliğini fiyatlamaya devam ediyor. QE3 açıklanmasından sonra Dolar/TL 1,8100'den 1,7930'a satılırken, yüzde 0,9 değer kazandı. Asya gelişmekte olan piyasa para birimleri yüzde 1,2-1,5 primli. Bu sabah global lider kurumlardan Deutsche Bank'ın gelişmekte olan ülkeler hisse senedi stratejistinin önemli gördüğümüz bir çalışması yayımlandı. Bu çalışmada BRIC diye tabir edilen (Çin-Brezilya-Rusya-Hindistan) gelişmekte olan ülkelerin şu an yatırım yapılmayacak seviyelerde olduğu söylenip, negatif bir tablo çiziliyor. "BRIC SAT" raporu olarak nitelendirdiğimiz bu raporun gelişmekte olan ülkelerin tümü için değil, sadece BRIC için yazılmış olduğunu da göz ardı etmememiz gerekli."
Akbank Ekonomik Araştırmalar Bülteni
"Fed'den benzeri görülmemiş hamle geldi"
Akbank Ekonomik Araştırmalar Bülteninde Fed'in dün akşam saatlerinde açıkladığı kararlar ile ilgili olarak "benzeri görülmemiş hamle" ifadesini kullandı.
Fed'in kararlarının değerlendirildiği bültende Fed'in sonu açık 3. tur parasal genişleme (quantitative easing QE3) başlatacağını ve faiz oranlarının yaklaşık sıfır seviyesinde tutulacağı dönemin ise en az 2015 ortasına kadar uzatıldığının altı çizilerek "Fed açıklamasında, konuta dayalı menkul değerleri aylık 40 milyar dolar mertebesinde almaya karar verdi. Komite Haziran ayında açıkladığı elindeki menkul değerlerin ortalama vadesini uzatma programına da devam edecek. Bu tedbirler Komite'nin uzun vadeli menkul değerlerini yıl sonuna kadar her ay 85 milyar dolar artıracak olup, uzun vadeli faiz oranlarına aşağı yönlü baskı yapması, konut piyasalarını desteklemesi ve genel olarak finansal koşulların daha uygun koşullarda oluşmasına yardımcı olması beklenmelidir" değerlendirmesin bulunuldu.
Bültende Daha önce yapılan 2 tur parasal genişlemenin (QE1 ve QE2) aksine program için herhangi bir miktar ve zaman sınırı açıklanmamasına dikkat çekilerek "Yeni program ile Fed, yıllık 480 milyar dolar tutarında konuta dayalı menkul alımını gerçekleştirecek. Fed istihdam piyasasındaki görünüm önemli ölçüde iyileşene kadar varlık alımlarına devam edeceğini de taahhüt ediyor" denildi.
Bültende ayrıca şu ifadelere yer verildi:
"Komite ayrıca ekonomik toparlanma kuvvetlendikten sonra bile önemli bir zaman süresince para politikasının yüksek derecede destekleyici duruşunu sürdüreceğini belirtiyor. Dolayısıyla faiz oranları artırıldıktan sonra bile, parasal sıkılaştırma yavaş gerçekleştirilecek. Varlık alımları özellikle konut faiz oranları olmak üzere uzun vadeli faiz oranlarına aşağı yönlü baskı yapmayı, hisse senedi ve konut gibi varlık fiyatlarının artırılmasını hedefliyor. Bu şekilde harcama ve yatırımların artırılması amaçlanıyor. Programın etkin olup olamayacağı zaman içinde görülecek. Yeni ucu açık politika uygulamasıyla tüm riskli aktifler (hisse senedi, altın ve emtia) değer kazanacak."